T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Elde var hüzün...

3. Altın Kemer'e birkaç saniye kala güreşten çekilen Ahmet Taşçı, Kırkpınar tarihinde ilk kez Ankaralı bir sporcunun Başpehlivan olmasını sağladı. Taşçı, neden böyle yaptı, anlamak güç! Bütün dünyada sporun izleyicileri tanınmış, bileği bükülmesi güç sporcuların yenildiklerini görmek isterler, bu kere de böyle oldu ve ne yazık ki Cumhuriyet döneminin en değerli Başpehlivanı Ahmet Taşçı, genç rakibi Vedat Ergin'le kol bağladığı andan itibaren seyircilerin protestolarına uğradı. Bakmayın siz, zaman zaman cazgırların şunun için ya da bunun için kuvvetli bir alkış istiyorum diye tribünleri dolduranları şakşak'a çağırmasına. Yağlı güreşte alkış da yuh da yoktur! 640. yılın finalinde 40 dakika puansız kapandı, ek 10 dakikada da pehlivanlar birbirlerine üstünlük kuramadılar, son 3 dakika ise "laf ola beri gele"ne 3'ü, tam 9 dakika sürdü! Kırkpınar'ın siyaset meydanına dönmesi de ilgi çekici.

Cazgır, her nedense "Halka hizmet etmeyeni seçmeyelim" tekerlemesini savurduğunda seyirciler milletvekillerini yuhalıyorlar, bu kere de böyle oldu. Bunu söylemek cazgıra mı kaldı! Büyük bir sessizlikle yerinde oturan Saadettin Tantan'ın adı anonslandığında ise adeta kıyamet koptu, halk Tantan'a hayranlık duyuyor. Yeni Ağa Mehmet Sait Yavuz, seçimden sonra başköşeye oturdu ve kalkmadı ki o köşe Ağa'nın hakkıydı. Bir takım yağcılar "Devlet Protokolü" diyerek işgüzarlık yapıyorlar, bu işgüzarlık Kırkpınar'da da sürdü: 2 kez Olimpiyat, 3 kez de Dünya Şampiyonlukları kazanan, hem de 2 devre milletvekilliği yapan Mustafa Dağıstanlı, üçüncü sıraya, genç milletvekilleri ise ilk sıraya oturdular. Güreş Federasyonu, Ağa ve Edirne Belediyesi, elbirliğiyle Kırkpınar'ı ele almalılar. Yeni Ağa M.Sait Yavuz'un dediği gibi "Spor, Kültür ve Turizm" bakanlıkları dünyanın en ilgi çekici ve köklü bu spor dalına sağır kalmamalı.

Dönelim yine Ahmet Taşçı'ya: Vedat Ergin'e pes edip sahadan çekildiğinde "Beni 10 ay Er Meydanları'ndan uzaklaştıran Spor Teşkilatımızın istediği oldu, fikren ve bedenen beni yıktılar" dedi. 42 yaşındaki büyük yaşlı kurt, tam 14 yıldan beri Sarayiçi'nde kol bağlıyor ve sırtı hiç yere gelmedi. Sadece 3 defa maç kaybederken (3'ünde de kendi çekildi) Baş'ta (9), Büyükorta ve Başaltı'nda da birer kere olmak üzere tam (11) birincilik aldı. Bir daha böylesine üstün başarılar elde edecek bir pehlivanı ne zaman görebiliriz, belli değil. Bu final bizlere birşey daha öğretti: Yağlıda zaman tahdidiyle kozların paylaşılması mümkün değildir, en azından Başpehlivanlık finalinde zaman tahdidi olmamalı. Vedat Ergin'i kutluyoruz.


3 Temmuz 2001
Salı
 
ALİ GÜMÜŞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED