T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Güvenli yolculuk için
10 uyarı

Trafik kazalarının başlıca nedenleri aşırı hız, uykusuzluk ve dikkatsizlik. Şoförün sadece kendi değil, araçta bulunan diğer yolcuların yaşamından da sorumlu olduğunu unutmaması gerektiğini söyleyen uzmanlar özellikle uyku ve beslenme düzenine dikkat çekiyorlar.

Dünya Sağlık Örgütü uzmanları, arabayla uzun yolculuğa çıkan tatilcileri uyardı. Uzmanlar, kaza riskini azaltmak, güvenli yolculuk yapmak için 10 uyarıda bulundular.

  • Sabah yola çıkacaksanız eğer, gece geç yatmayın. 8 saatlik gece uykusu, yolculuk sırasında yaşam sigortanız olacaktır.

  • Sıcak havada vücut sıvı kaybeder. Bunun için bol bol su için.

  • Kahve tüketiminde aşırıya kaçmayın.

  • Alkolden uzak durun. Hafif beslenin.

  • Arabada sigara içmeyin. Koltuğa veya yere düşen sigara direksiyon hakimiyetinin yitirilmesine neden olur. Kazaların en önemli nedenlerinden biri de dikkat dağılmasıdır.

  • Arabadaki diğer yolcularla tartışmayın. Bu da dikkatinizi dağıtabilir.

  • Emniyet kemerlerini bağlayın.

  • Direksiyonda cep telefonu ile konuşmayın.

  • Yola çıkmadan önce bir sağlık kontrolünden geçin. Özellikle 40 yaşından sonra göz ve kulak kontrolü gereklidir.

  • Dinlenmek için saat başı mola verin. Belki gideceğiniz yere daha geç ulaşırsınız ama "Acele eden ecele gider" sözünü unutmayın. Uzmanlar gece yolculuğu yapacak olanlara da gün boyu stresten uzak durmalarını, öğleden sonra bir iki saat uyumalarını, akşam ağır yemekten kaçınmalarını öneriyor ve "Akşam üstü, uyandıktan sonra sıkı bir kahvaltı yapmak en iyisi" diyorlar.

  •  
    TIPTA BEHÇET ÇIKMAZI
    Tıp alanındaki gelişmelere rağmen, tuttuğu organı çürüten behçet hastalığının çaresinin halen bulunamadığı ve bu hastalıkla ilgili belirtilerin dikkate alınmasının, en azından hastalığın yan etkilerinin kontrol altında tutulması açısından büyük önem taşıdığı belirtildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamdi Memişoğlu, behçet hastalığının ilk kez 1937 yılında bir Türk dermatolog olan Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlandığını ve dünyada bu adla anıldığını söyledi. Ailesel birtakım faktörlere, bağışıklık sisteminde meydana gelen bozukluklara veya tanımlanamayan bir tür virüse ya da bakterilere bağlı olarak gelişen bu hastalığın, kesin nedeni ve tedavisinin tüm araştırmalara rağmen bulanamadığını belirten Prof. Dr. Memişoğlu, şunları söyledi: "Behçet hastalığının nasıl seyredeceğini ve ne tür komplikasyonlara yol açacağını önceden kestirmek mümkün değildir. Tedavideki güçlüklere rağmen, erken tanı ile hastalığın yan etkileri kontrol altında tutulabilir." Prof. Dr. Memişoğlu, iç organlar da dahil olmak üzere vücudun pekçok organında görülebilen bu hastalığın, tuttuğu organa göre belirtiler verdiğini, en sık görüleninin ise ağız içerisinde ve genital bölgelerdeki yaralar olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Ağızdaki bu belirtilerden sonra göz ve deri belirtileri gelir. Eklemleri, sindirim sistemini, damarları, sinir sistemini, akciğerleri ve böbrekleri de tutabilir ve hatta ölümlere neden olabilir. Behçet hastalığının en önemli belirtilerinden birisi de genital bölgelerdeki yaralardır ve tıpkı ağızda görülen yaralar gibi ağrılı ve son derece rahatsızlık vericidir. Hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen yaralar, kanlı-cerahatli bir akıntıya da neden olurlar. Bunların yanısıra özellikle bacakların ön yüzlerinde ceviz büyüklüğüne kadar ulaşabilen ağrılı, deriden hafifçe kabarık şişlikler görülebilen diğer deri belirtileridir."
    3 Temmuz 2001
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED