T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Boşluklar I
-Ev boştu.
-Nasıl yani?

-Kimse yoktu.

-Ne biliyorsun?

-Zili çaldım, kapıyı açan olmadı.

-Çevresi de boş değil mi o evin?

-Evet, orada yapılaşma yeni başlıyor.

-İçi yepyeni ve değerli eşyalarla dopdolu bomboş bir ev, hırsızlara gün doğdu desene!

II

- Boş sözler bunlar!

- Neden?

- Uygulanma şansı yok.

- Şimdi mi, her zaman mı, hiçbir zaman mı?

- Elbette şimdi. Her zaman uygulanma şansı yok dersem, kimi zaman uygulanabileceğini kabul etmiş olurum. Hiçbir zaman uygulanma şansı olmadığını söylemeye de cesaret edemem doğrusu.

- Öyleyse bu sözler, şimdi ve senin için "boş sözler"?

- Evet, öyle. Ayrıca, sadece eğlenmek, hoşça vakit geçirmek isteyenler için "boş" olmayabilir de o sözler.

III

-Ne yapıyor orada öyle?
-Boş boş oturuyor.
-Ama elinde tesbih var, dudakları da kıpırdıyor, bak!
- Siz buna iş mi diyorsunuz?
- Evet! Dedikoduya, laklaka baka çok dolu bir iş hem de.
- "baka" mı dediniz? Neden?
- Hep "göre" diyoruz, bir de "baka" desek ne olur?
- Kim bilir?

IV

- Al sana boş bir kâğıt!
- Ne yapayım boş kâğıdı?
- Doldur!
- Neyle?
- Yazıyla tabii. Mendile, peçeteye, havluya benziyor mu bu kâğıt?
- Yazmayı hiç canım istemiyor ki...
- Öyleyse, kıvırıp külâh yap, içine çekirdek doldur.
- Ne çekirdeğim var, ne çekirdek alacak param. Hem çekirdeği sevmem ben.
- Öyleyse, kıvırıp gemi, uçak ya da bir uçurtma yap bu kâğıttan.
- Ama bu boş kâğıt, onlar için fazla dolu sayılmaz mı?


3 Temmuz 2001
Salı
 
İBRAHİM KARDEŞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED