Bunlar Atatürkçü çocuklar, "Kemalizmin veya Atatürkçülüğün kimsenin tekelinde olmadığını" savunuyorlar.

Hele, Atatürkçülüğün birtakım klişelerle anılmasına müthiş bozuluyorlar.

Atatürkçülüğü mütecaviz bir ideolojiye indirgeyip, işi "yaşam hakkına müdahale"ye kadar vardıran sözümona "ilerici" çevrelerle hiçbir irtibatları yok.

Anladığımız kadarıyla "Gardrop Atatürkçüleri"yle de araları pek hoş değil.

Kendi ifadeleriyle, yolsuzluğa, vurguna, talana bulaşmamış daha özgün bir Atatürkçülüğün izini sürüyorlar.

Bir site kurmuşlar:

www.yolsuzluk.com.

Siteye girer girmez, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun, "Hortumlama olmasaydı Türkiye bu krize maruz kalmazdı. Ama şu bilinmelidir ki, yolsuzluk yapanın yanına kâr kalmayacaktır" sözleriyle karşılaşıyorsunuz.

Hayır, "resmî" bir portal değil.

Resmî yolsuzluklar da deşifre ediyorlar.

"Laik" ve "Atatürkçü" geçinip banka boşaltanlar, gazetelere çarşaf çarşaf "ikinci kurtuluş savaşı başladı" ilanları verip devleti soyanlar başat düşmanları.

Diyorlar ki, "Atatürkçüyüz ama bu konuda kimseden yetki, onay, meşruiyet almak durumunda değiliz. Bu kimsenin haddi de değildir. Bizim meşalemiz üç-beş gardrop Kemalistinin klişe mücadelesinin üflemesiyle sönseydi, burada olmazdık. Bütün bunların öykülerini ilerde yazacağız, sizlere ve bize öğüt verme cesaretinde bulunanlar hem hadlerini bilecekler, hem bizi daha iyi tanıyıp, her gün yağ yaktıkları otoriter feodallerden olmadığımızı anlayacaklar.."

Aslında, Gardrop Atatürkçülerinin tacizinden pek şikayetçi değiller.

Bunu, mücadelelerinin "meşruiyet belgesi" sayıyorlar.

Başları, asıl, "tehdit" ve "şantaj" çetesiyle belada.

Siteleri birkaç kez "hack"lenmiş.

Ölüm tehditleri almışlar.

Bunu da zaten "olağan" karşılıyorlar:

"Bu siteyi açarken nasıl bir yola girdiğimizin farkındaydık. Tehdit, şantaj, saldırı, hakaret ve iftiralara karşı elbette hazırlıklıydık ve öyle hemen vazgeçecek durumda değildik. Bir çok kesimden üstü kapalı-açık tehdit ve şantaj gördük. Bir günde yüzlerce kez sitemize saldırılıp çökertilmek istendi. Tüm bunlara rağmen yolsuzlukları yayınlamaya devam edeceğiz... Hırsızlar, talancılar, hortumcular korksun bizden. Biz buradayız† ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bize karşı ellerinden geleni ardlarına koymasınlar."

Sitede neler mi var?

Deniz Kuvvetleri'ni kuşatan zehir tüccarlarından OYAK'ta 112 trilyon lirayı kimlerin uçurduğuna, Haydarpaşa Gata Eğitim Hastanesi'ndeki personel skandalından Jet Fadıl'ın yurtdışına transfer ettiği paralara, Dinç Bilgin'in mal varlığından Yüzde 10 Sami'nin marifetlerine yüzlerce iddia ve belge...

Ama "ayrıntı"ya giremem.

Çünkü, bu konuda "müddei" değilim.

Bütün bunları araştırıp, "varsa" yolsuzlukları saptamak, "Devlet Denetleme Kurulu"yla Cumhuriyet savcılarının görevi...

MEHMET E. YAVUZ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu