Birkaç kez yazdım, izninizle bugün bir kere daha tekrarlayayım: "Sporda ilerlemeyi amaçlayan bu ülke insanlarının önlerindeki en önemli engel Spor Teşkilatımızdır."

Yaşar Doğu'dan Naim Süleymanoğlu'na kadar başarı elde edip de Spor Teşkilatımızca "cezalandırılmamış" hiçbir şampiyon yoktur! Bu yakınlarda bir genç kızımız, Yasemin Dalkılıç, denizlerin derinliklerine dalarak, tek nefeste tam 105 metre yol aldı. The Times Gazetesi, dünya çapında başarıya ulaşan Yasemin'e yarım sayfa yer vererek O'nu övdü. Dünya rekortmenimiz "çok yakında kendi rekorumu da kıracağım" şeklinde açıklama yaparken Spor Teşkilatımız değil de Spor Teşkilatı demek istiyorum, jet hızıyla "Kulak" çekti: "Yasemin, denizlerin derinliklerine değil, hayale daldı. Bu deneme için bizden izin almadığı için kendisini ceza kuruluna sevkedeceğiz!"

Zirveye çıkan sporcularımızı küçümsemek, azarlamak, Teşkilatın mayasında var. Sualtı Federasyonu Başkanı Harun Sevinç de işte "alışmış kudurmuştan beterdir" deyimine uygun hareket etti. Yasemin'i kutlamak, O'nunla iftihar etmek varken, dünya çapındaki bu sporcuya "köle" muamelesi yapmağa kalkışmak niye?

Spor Teşkilatı, son davranışıyla "sporda ilerlemeyi amaçlayan bu ülke insanlarının önlerindeki en önemli engel olduğunu" bir kere daha ortaya koydu.

ALİ GÜMÜŞ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu