Geleceğin Gözde Meslekleri...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

İstanbul'da 'ozon' tehlikesi

İstanbul'da ''ozon kirliliği'' bu ay ilk kez sınır değerlerin üzerine çıktı. Çevre Koruma Daire Başkanı Öztürk, ''İstanbul'da kışın hava kirliliği yoktur. Yazın vardır. Bu ay ilk kez havadaki ozon miktarı sınır değerleri aşarak 220 mikrogram/metreküpe ulaştı'' dedi.

İstanbul'da, sıcak havayla birlikte "ozon kirliliği'' bu ay ilk kez sınır değerlerin üzerine çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, geçmiş yıllarda havadaki ozon miktarının 110 mikrogram/metreküpe kadar çıktığını, ancak bu yıl ilk kez sınır değer olan 200'ü aşarak, 220 mikrogram/metreküpe ulaştığını söyledi. Öztürk, egzozlardan atılan hidrokarbon ve azotoksitlerin güneş ışığıyla reaksiyona girerek havanın oksijenini parçaladıklarını ve ozon oluştuğunu söyledi.

Neden olduğu hastalıklar

Ozon kirliliğinin sıcaklığın 20 derecenin üzerinde güneşli havalarda ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde, özellikle saat 10.30 ile 17.00 arasında oluştuğunu anlatan Öztürk, ozonun aktif ve saldırgan bir madde olduğunu ve solunum yoluyla vücuda girerek yumuşak dokuları tahrip ettiğini söyledi. Ozonun karaciğer ve akciğer hastalıklarına, gözde sulanma ve katarakta, nezle, grip, astım ve bronşite neden olduğunu anlatan Öztürk, ozonun ayrıca çamaşırların, duvarların, araçların rengini soldurup, asfalt ile reaksiyona girerek çatlamasına yol açtığını, bazı malzemeleri korozyona uğrattığını ve bitkilerin büyümesine engel olduğunu anlattı.

Neden olduğu hastalıklar

Prof. Dr. Öztürk, orta ve uzun vadede alınması gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı: "Raylı sistem acil olarak geliştirilmeli. Toplu taşımaya öncelik verilmeli. Türkiye'deki 10 yaşın üzerinde araçlara uygulanan vergi muafiyeti kaldırılmalı ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yaşı yüksek araçların trafikten çekilmesi için yüksek vergi gibi caydırıcı uygulamalar getirilmeli. Servis araçlarına standart konulmalı. İstiap haddinin üzerinde yolcu taşıyan minibüs, belediye veya halk otobüsü ile kamyon ve kamyonetlere izin verilmemeli. Araçlarda mutlaka kurşunsuz benzin kullanılmalı.''

 
1 gram DNA molekülü = 1 trilyon CD dolusu bilgi
Geleceğin bilgisayarlarını tasarlayan mühendisler insan genomunu "erişilmesi imkansız" bir tasarım olarak nitelendiriyorlar. İnsan vücudundaki yaklaşık 100 trilyon hücrenin her birinin çekirdeğine, o kimseye ait tüm özellikleri içeren DNA bilgisi depolanmıştır. Çift sarmal şeklindeki DNA molekülleri molekül sıraları şeklinde bilgi saklarken, bilgisayarlarda bulunan silikon çipler benzer bir biçimde sıfır ve birlerden oluşan sayılarla bilgiyi kullanmaktalar. DNA akıl almaz derecede üstün bir tasarıma ve bilgi depolama kapasitesine sahiptir. Öyle ki 1 gram DNA molekülü bir trilyon CD'ye eşit bilgi barındırır. Bir tek CD'ye yüzlerce kitap dolusu bilginin sığdığı düşünülecek olursa DNA'nın kapasitesi daha iyi anlaşılabilir.
Bilgisayar mühendislerinin henüz taklit etmeyi bile hayal edemedikleri DNA'daki erişilmesi imkansız bilgi depolama dizaynı, akıllara durgunluk vermektedir. DNA'nın her insanda ve her hayvanda milyonlarca yıldır kullanılmakta olduğu hatırlandığında, ne kadar üstün bir yaratılışla yaratıldığımız ortaya çıkmaktadır. Böyle küçük bir yerde, belli bir kod sistemiyle dizilmiş atomlarda, canlının yapısına dair tüm bilgilerin saklı olması, herşeyin Yaratıcısı olan Allah'ın eşsiz gücünü ve sonsuz aklını göstermektedir.
Kaynak: Akıllı Bilgisayar (Genius Computer), Fenella Saunders, DISCOVER, Vol. 21 No. 4, (Nisan 2000)
21 Temmuz 2001
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED