Geleceğin Gözde Meslekleri...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Gemiyi batırdılar malları satıyorlar

Devleti kötü yönetmenin bedelini neden yöneticiler değil de onların "hatası" yüzünden elinden bankası alınan, şirketi batırılan işadamları ödüyor? Devleti batıranlar, bu topraklar üzerinde "alın teri" dökülerek yaratılmış Türk Şirketlerini "yok pahasına" yabancılara satıyorlar.

İşte Halit Cıngıllıoğlu böyle bir "bedel" ödeyen işadamı. Bankası Demirbank, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na devredildiğinde yüreğinden vurulmuştu, ama "bankasına yeniden kavuşma hayali" devam ediyordu. Şimdi o hayali de yıktılar. Hem de Cıngıllıoğlu'na "en ağır darbeyi" vurarak yaptılar bunu.

Daha birkaç gün önce ünlü İngiliz dergisi The Banker tarafından "sermaye karlılığında dünya birincisi" seçilen Demirbank, ne tesadüftür ki, yine bir İngiliz şirketine "yok pahasına" satılıyor.

Banka Halit Cıngıllıoğlu'ndayken, Londra Merkezli HSCB Bank, kriz öncesi 500 milyon dolar özsermayeye sahip Demirbank'ın yüzde 70'ini satın almak için 1 milyar 2000 milyon dolar teklif vermişti.

Şimdi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Demirbank'ın aynı HSCB'ye satılacağını açıkladı. Edinilen bilgilere göre HSCB Bank, şimdiki Demirbank'ı 300- 350 milyon dolar arasında bir fiyata satın alacak ve Türkiye'de kurulu bulunan HSCB Bank ile birleştirecek.

Halit Cıngıllıoğlu ne yaptı da bu "ağır cezayı" hak etti?

Demirbank, Halit Cıngıllıoğlu'nun yönetiminde, bankacılık sisteminde, hükümetin o zamanki "istikrar programına" (çıpalı kur), en büyük desteği veren ve portföyünde 5- 6 milyar dolarlık Hazine Bonosu bulunduran bir banka idi.

Merkez Bankası'nın Kasım ayında "likiditeyi kısması" nedeniyle tetiklenen Kasım Krizi'nin, Ecevit'in "tetiklediği" Şubat Krizi'nin bedelini, ekonomi bürokratları ve "siyasal iktidar" ödemedi ama devletine sahip çıkan ve yardımcı olan Halit Cıngıllıoğlu ödüyor.

Bu adalet midir? Bu devlet yönetmek midir?

Portföyünde 5-6 milyar dolarlık "devlet kağıdı" olan Cıngıllıoğlu'na, Merkez Bankası, iş işten geçtikten sonra, diğer bankalara yaptığı gibi "Hazine Bonosu karşılığında borç verseydi", bankalara "takas" yoluyla yapılan kıyağın onda biri Demirbank'a yapılsaydı o banka bugün yine "en sağlam" bankalar arasında yer alacak ve Halit Cıngıllıoğlu da bu kadar "mağdur" olmayacaktı.

Eğer geçen ay gerçekleştirilen "borç takası", yani bankaların elindeki kısa vadeli kağıtların, uzun vadeli dövize endeksli değiştirilmesi işlemi, bütün "uyarılara" rağmen o zaman yapılmış olsaydı, Demirbank, şu an yine Halit Cıngıllıoğlu'nun elinde 600 milyon dolar karı olan bir Türk bankası olacak ve İngilizlere "yok pahasına" satılmayacaktı.

Devleti yönetme iddiasındaki hükümetin "bilgisizliği", "beceriksizliği" bu ülkenin "üretken gücünü" sıfırlıyor. Bu ülkenin şirketlerinin ona buna "peşkeş" çekilmesine neden oluyor.

Millet "işsiz güçsüz, aç biilaç" sokaklarda dolaşırken, onlar rahat yataklarında yatabiliyorlar mı acaba?

Futbolcu Maradona bile "gol atamayan takım değiştirilir" diyor. Bizim hükümet "IMF'den gol yiyor, acısını Türk halkından çıkarıyor."

Hükümetin, kendi parasına, kendi sözüne sahip çıkması, kendi hatasından kaynaklanan cezaları kendisinin çekmesi lazım.

Devlet hata yapıyor, bedelini işadamları ödüyor. Böyle bir şey olamaz. Devletin bunu yapmaya hakkı olamaz.


21 Temmuz 2001
Cumartesi
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED