T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hiçbir lider, seçimden sonra yutacağı lafları üretmemeli..

Erken Genel Seçim'in yapıldığı 3 Kasım'dan bir gün sonraki Türk siyasetinde, 3 Kasım öncesi portrelerden bazıları, resen emekliye sevk edilmiş olacak..

Kesine yakın işaretler var..

Örneğin Bülent Ecevit ve DSP, galiba sandıktan çıkamayacaklar..

Örneğin Mesut Yılmaz ve ANAP, 4 Kasım günü, parlamento dışına itilmiş olacaklar..

Çeşitli nabız yoklamaları ve bizim de yaptığımız bireysel temaslar, Türk siyasetinin "Değiştirme Birlikleri"nin, kapıda beklediğini gösteriyor..

Tabiî, 3 Kasım'a daha oldukça uzun bir zaman var.. Bu süre boyunca, beklenen ve beklenmedik gelişmeler de olabilir..

Ancak 1946'dan beri yer alan gelişmeler, bazı şeylerin olamayacağını da öğretti bize..

Birincisi, Ankara veya İstanbul'daki toplum mühendislerinin projeleri, seçmenin eğilimlerini fazla değiştirmiyor..

Başka bir deyişle, toplum mühendisleri iktidarları devirebilir..

Ama toplum mühendisleri, "sandık"tan iktidar çıkartamaz..

İkinci önemli nokta şu..

Siyaset bir sürat koşusu değil, bir maraton..

Sağlıklı ve hayatta kalmayı başarmış bir politikacı, bazan parlamento, hatta rejim ve yasa-dışı olabilir..

Ama nefesini tutabilirse, ileride yeniden iktidar da olabilir..

Üçüncüsü, toplumdaki köklü siyasal eğilimler, çok kolay yok edilemiyor..

Olağanüstü şartlar ve karizmatik kişilikler, belirli dönemlerde, sanki "eski"yi silip, unutturmuş sanılıyor.. Ama ortalık durulunca, toplumsal nehir, kendi yatağına dönüyor..

Bu gerçeğin ışığında, bundan sonraki Türk siyasetinde, en az 4 ya da 5 ana eğilimin bulunacağını bilmeliyiz..

Bu bakımdan, 4 Kasım sonrasında da, koalisyonlara ve temelde farklı partilerin işbirliğine hazır olmalıyız..

Neticede, MHP'yi iktidar ortağı görmeyi içlerine sindiremeyen Ecevit'ler, şu anda MHP sayesinde koltuklarını korumuyorlar mı?

Demek istediğimiz şu..

Hiçbir siyasi lider, Türkiye'nin siyasi gerçeğini temsil eden hiçbir rakip partiyi, "Tehlike", "Tehdit" falan diye ilan etmemeli..

Kimse, sonra yutmak zorunda kalacağı büyük laflar üretmemeli..

Çünkü, seçmen iradesini seslendirdiği zaman, gerçekten "Anayasal Demokrasi" olan rejimlerde, bu "son söz" sayılır..

Bir de 3 Kasım'dan sonra, tarihi hedef olan Avrupa Birliği üyeliğini, hiç aklımızdan çıkartmamalıyız..

ŞAKA

Siyaset, ekonomiyi unutturmuş!.

Kemal Derviş siyasetle fazlaca uğraşırken, asıl uğraşması gereken ekonomiyi, biraz ihmal etmiş..

Son üç ayda T.L., döviz sepeti karşısında yüzde 17.3 değer kaybetmiş.. Mayıs ayında yüzde 56'yla borçlanan Hazine de, Haziran'da yüzde 72,1'le borçlanmış..

Bakarsınız Deniz Baykal, "iltihak" konusunu tartışırken, Derviş'in önüne "Görevini İhmal" meselesini de getirir..

HARİTALAR YİNE DEĞİŞEBİLİR

Irak'a karşı harekat çok yakın!.

Irak'ta "Saddam Rejimi"ni devirmeye yönelen Amerikan askeri harekatının, giderek yaklaştığı yolunda işaretler artıyor..

Bölgeye, Patriot füzeleri gönderildi..

Başkan Bush, Teksas'daki çiftliğinde, bir nevi "Savaş Kabinesi" sayılacak toplantı için çağrı yaptı..

Bir askeri harekat halinde başlayacak göçe hazırlık olarak, Diyarbakır'da çadır kentler kurulmaya başlandı..

Böyle sayısız işaret var..

Ve Başkan Bush'a yakın hangi isim konuşursa, "Saddam'a karşı askerî harekat kaçınılmaz" diyor..

Bilinmeyen, bu harekatın zamanı..

Bir de, Körfez Savaşı'ndaki gibi kara ağırlıklı bir harekat mı, yoksa Afganistan'daki gibi hava ağırlıklı bir harekat mı olacak?

Bu sorunun cevabı belli değil..

Amerikan harekatına karşı olmak veya "Amerika haklı" demek, tabiî ki mümkün..

Ancak bu harekat kaçınılmaz bir olgu ise, buna karşı hazırlıklı olmak da gerekiyor..

Çünkü Amerika'nın Irak'a saldırması ertesindeki Ortadoğu, harekat öncesindekinden çok farklı olacak..

Yeniden haritalar değişecek, yeni bir statüko oluşacak..

Biz Türkler, Sovyetler Birliği'nin çökmesi sonrasında, yanımızda oluşan yeni statükoyu, geç algıladık.. Bu olayın bize yansımalarını ise, hala anlamaya çalışıyoruz..

Sanırız, "Seçimde kim barajı geçecek" sorusu kadar, "Irak harekatından sonra durum ne olacak" sorusu da, ilgimizi bekliyor..


21 Ağustos 2002
Çarşamba
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED