T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Safiye Erol

Bazı yazarları okumakta nedense gecikiriz. Bunun genel sebeplerini sıralamayacağım. Ancak Türk okurlarının Safiye Erol'u bugüne kadar yeterince tanımamış olmalarının başlıca sebebi elbette ki otuzlu, kırklı yıllarda çıkan eserlerinin bir daha basılmamış olmasıdır.

Safiye Erol'dan, hayat hikâyesinden ve eserlerinden haberdar idim. Ancak meselâ çok merak ettiğim Ciğerdelen'i bile gidip kütüphanede okumayı ihmal etmiştim.

Prof. Mustafa Kara'nın hazırlayıp neşrettiği Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri (Dergâh Yayınları, 2002) adlı önemli çalışmada Safiye Erol'dan alınma bir metne rasladım. Kenan Rifâî hakkındaki bu inceleme, Safiye Erol'un düşünce derinlik ve kapasitesi, üslubu ve ifadesi ile seviyeli bir yazar olduğunu gösteriyordu. Ardından Kubbeltı Neşriyat'ın Safiye Erol'un külliyatını neşrettiği haberi geldi. Ve ben başta Çiğerdelen olmak üzere, esasen bir romancı olan kadın yazarımızın kitaplarını geç de olsa okumaya başladım.

2 Ocak 1902'de Edirne-Uzunköprü'de doğmuş olan Erol, lise ve üniversite tahsilini Almanya'da yapmış. Felsefe doktorasını da bitirdikten sonra 1926'da yurda dönmüş. Milli Mecmua, Her Ay gibi bazı dergilerde yazdıktan sonra Kadıköyü'nün Romanı (1938), Ülker Fırtınası (1944), Ciğerdelen (1946) gibi romanlarıyla bazı tercümeler yayımlamış. 1951'de yazdığı üç bölümlük incelemesi Kenan Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık (Nezihe Araz ve Sofi Huri ile) adlı eserde yer almış. Dineyri Papazı adlı romanı Tercüman'da (1955), Hz. Peygamber'in hayatından bazı safhaları anlatan Çölde Biten Rahmet Ağacı isimli eseri Son Havadis'te neşredilmiş (1962). Ayrıca pekçok gazete ve mecmuada yazmış, 7 Ekim 1964'de İstanbul'da vefat etmiş.

Külliyatı neşre hazırlayan Halil Açıkgöz'ün ifadesine göre "bir uzlet hayatı yaşayan" Erol belki de bu yüzden edebiyat çevrelerinde yeterince tanınmadı.

Nihayet doğumunun 100. yılında Safiye Erol Türk okurları tarafından "keşfediliyor."

Ciğerdelen iki zamanlı bir roman. Şimdiki zamanda geçen vakalar tutkulu bir aşkı anlatıyor. Geçmişe dönüldüğünde 17. asırda Osmanlı'nın Avrupa'daki sınır boylarında yaşanan hayatı ve yine tutkulu bir aşkı buluyoruz.

Merkezde bir Doğu-Batı çatışması dile getirilmekte ve tarih şuurunun vücut bulmasına gayret edilmektedir.

Ciğerdelen'den sonra başladığım Kadıköyü'nün Romanı'nı (herhalde zayıf bulduğumdan) bitiremedim. Ancak Ülker Fırtınası (1944) bana garip bir şekilde Tanpınar'ın bu romandan beş yıl sonra çıkan (1949) ünlü Huzur'unu hatırlattı.

Her ikisinde de kadın kahramanın adı Nuran. Merkezdeki mesele Doğu-Batı çekişmesi ve bir sentez arayışı. Safiye Erol hem İslâm'dan hem Türk olmaktan gelen değerleri, hem de Cumhuriyet batılılaşmasını birlikte savunuyor. Buna mukabil Tanpınar kararsızdır, yeni hayat biçimleri (üretim ilişkileri) bulmamızı salık verir.

Musiki ve tasavvuf her iki eserde de önde gelen hususlardır.

Safiye Erol'un varlıklı alafranga muhitlerden devşirdiği aşk hikâyeleri alabildiğine romantik, hatta marazi-yasak aşklar. Yazar alelade olandan uzak dururken sürekli harikuladeyi dile getirmektedir. Ülker Fırtınası'nın oturduğu temel motif Hz. İsa-Yehuda menakıbıdır.

Yazar aşkın derinliklerine, insan ruhunun karanlık labirentlerine, en ince ve mahrem noktalarına ulaşmak; yüceliğin ve düşüşün bütün merhalelerini çizmek arzusunda.

Bu büyük (ve yasak) aşkların varacağı nokta Ülker Fırtınası'nda şöyle dile getirilir: "...herşey geçer, aşk da, ızdırap da, saadet de. Böyle şeylere bel bağlamak olmaz. Mutlak huzuru yalnız Allah'ta buluruz. Bâkî, Tanrı bâkî"

İlaveten artık unuttuğumuz, hele yeni nesillerin hemen hiç karşılaşmadığı o güzelim dil kullanımını, ifade yüceliğini (bana biraz sun'î gelse de) görmek-duymak için Safiye Erol okumanın tam zamanı.


21 Ağustos 2002
Çarşamba
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED