Bir kaç gün sonra yeni bir yıla gireceğiz. Yıllardır yaptığımız, uyguladığımız, sayfalara döktüğümüz arşiv notlarımız vardır. Mesleğe yeni başladığımız günlerde müdürlerimiz bize "Elinizde ajandalara önemli olayları not alın." derlerdi. Nedeni ise, sene sonunda 365 günün özetini sayfalara dökelim diye. Milenyum dediğimiz ikibinli yıllar süratle geçiyor. Ancak, içinde bulunduğumuz 2002 birçok açıdan hiçbir zaman unutulmayacak. Spor sayfalarımızı elimizden gelse altın harflerle yapacaktık. Futbol devlerini hizaya getirdik. Bizimle hazırlık maçı bile oynamak istemeyen burunları büyük ülkeler derslerini aldılar. Onun için 2002'yi yolcu ederken mutlu olacağız. Yalnız futbol mu... Hayır. Boks, Atletizm, Halter, Güreş bile nasibini aldı. Basketbolu her sene yazıyoruz zaten.

Şimdi madalyonun diğer yüzünü çevirelim ve politika yazalım. Küçük bir açıklama yapmadan geçemiyeceğim. Gazetelerin köşe yazarları bile sık sık kendi gündemlerinin dışına çıkarlar. Siyasi yazıları bir kenara bırakıp bizim sahamızda oynarlar. Koyu Beşiktaş'lı Rauf Tamer, arada sırada kara kartaldan yazmazsa rahat edemez. Futboldan anlamam diyen Emin Çölaşan, Bekir Coşkun bile kalemlerine "krampon" takarlar. Cengiz Çandar'ın Fenerbahçe yazıları, kondisyonunu yükseltir. Ve Fatih Altaylı "Bir daha Galatasaray yazmayacağım" dediğine bakmayın, yazmazsa çatlar... Onun için bendeniz de zaman zaman sporu içine katarak göndermeler yaparım. Recep Tayyip Erdoğan'ın "AB" mücadelesini 2002'nin son maçı kabul ediyorum. Ve kazandı. Yıllardır mangalda kül bırakmayanlar ise küme düştüler.

Spora politikayı sokanlar artık sussunlar ve kendilerini emekli yapsınlar. Genç nesil görev bekliyor. Gölge etmeyin.

BEKİR BORAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu