Cuma akşamları radyonuzun frekans ayarını 104.6'ya getirdiğinizde yarım asır öncesinin seslerini duyabilirsiniz. Bir sanat sevdalısının kırk yıl boyunca biriktirdiği birbirinden farklı türlerdeki, müzik eserlerini, bugünün gençlerine armağan eden programın hikayesi bir hayli ilginç. Radyo 7 Genel Müdürü Ferman Karaçam'ın başlattığı eski eserleri yaşatma projesi, Samsunlu koleksiyoner Cemal Kuru'yu etkiler ve biriktirdiklerini paylaşmak ister. Nostalji Rüzgarı, Radyo 7'nin plak, 45'lik ve kasetlerin bulunduğu büyük arşivi bünyesine almasıyla oluşur. İnsana 'a şunu da dinleyelim' dedirten zengin arşiv, sanata vefanın somut örneğini, geçmişin cızırdayan içli sesleriyle sunuyor.

Radyo 7'nin maziden izler sunan, Nostalji Rüzgarı adlı programı, kırk yıllık müzik geçmişimizi taş plakların cızırtılı, eski sanatçıların titrek sesiyle anlatıyor.

1955 yılında Fatsa'da dünyaya gelen bu kıymetli arşivin sahibi Cemal Kuru, 12 yaşından beri palk biriktirdiğini ve bunu en başından itibaren hobi olarak gördüğünü söylüyor. 1967 yılında ilk plağı alan ve o günden beri her türden eseri bir araya getirmeye gayret eden Kuru, orta birinci sınıftayken harçlıklarıyla aldığı plakları bugün sanaseverlerle paylaşıyor olmanın sevincini yaşıyor.

Samsun'da mütevazi bir terzi olan Kuru, arşivini oluştururken epey şıkıntı çekmiş. Bir terzi için büyük bir maddi külfet olan plak koleksiyonerliği zaman zaman aile içi tartışmalara yol açmış. "Eşim bana çoluk çocuğun rızkını plaklara veriyorum diye kızardı, ama bu tutkumu hiçbirşey engelleyemedi." diyen Kuru, biriktirme nedenini ise şöyle anlatıyor: "Sürekli içimdeki bir dürtü bana bu plakları almamı söylüyordu. Kendime onlarla bir dünya kurdum. Müzik ayırımı yapmadan plak aldım, Batı müziğinden Elvis Presley'den, Türk Sanat Müziğine, Halk Müziğinden, aranjmanlara... Sonunda üçbinden fazla sanatçının eserinin bulunduğu bir arşiv oluştu."

Teyellerken dinledi

Zanaati müzik dinlemeye elverişli olan Kuru, dikerken dinlemiş, bir yandan da terzihanede yaptığı ilginç dekoru ile kendine afişli, resimli renkli bir hayal dünyası kurmuş. Samsundaki dükkanındaki dekorunun TV programlarına konu olduğunu anlatan Kuru, "Mesleğim müzik dinlemeye uygun bir meslek, bir yandan dikerken diğer yandan dinliyordum, kendimi bu şekilde plaklarımla avuttum yıllarca." diyor.

Onlarla tanışmak istiyorum

O, yıllarca plak kapaklarında resimlerinden tanıdığı eski sanatçıların ziyaretlerine gitmek ve onların elindeki arşivlerden yararlanmak istiyor. Sanatçılarlara ait bilgi ve dökümana sahip olan Kuru, ileri de imkan bulursa çalışmalarını yazıya dökmek istediğini söylüyor. Aktif olarak sanat yaşamı içinde bulunan Kuru'nun ayrıca tasavvuf ağırlıklı beş ayrı müzik albümü de bulunuyor.

TEK TEK TEMİZLERDİM

"Uzun süre bodrumlarda kaldı plaklarım. Sayıları arttıkça saklamak daha zor oluyordu. Birçoğunun kapları deforme oldu yırtıldı. Hepsini korudum, gözüm gibi baktım onlara boş zamanlarımda oturup hepsini temizlerdim. Çocuklarım plaklarıma olan sevgimi anlamıyorlardı. Hatta baba sen ölünce mezarını plaklarla süsleyeceğiz diyorlardı. En büyük isteğim de onları emin olabileceğim bir ele teslim edebilmekti. Artık onlar Radyo 7'de emin ellerde."

HALE KAPLAN ÖZ