T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Yüzüm kızardı

Geçenlerde, sporcu bir dostum ziyaretime geldi. Güreşle yakından ilgilendiğini bilirim.

İki spor adamı karşı karşıya geldiğinde, elbette konuşacakları konuda sporla ilgili olurdu...

Laf döndü dolaştı, güreşe geldi.

Bu dost bana güreşin iyi yönetilmediğini söylerken, elime de bir belge tutuşturdu...

Güreşin iyi yönetilip yönetilmesi ayrı konuydu. Her insan kabiliyeti oranında bu işi yapardı. O bakımdan, dostumun görüşüne göre, Ata sporumuz dünden daha kötüydü. Dostumun bu görüşünün büyük kısmına katılırken, elime tutuşturduğu belgeyi görünce yerin dibine geçtim.

Belgede FILA'nın açıklamasına göre, 2002 yılında 13 güreşçinin doping yaptığı tespit ediliyordu. Bu 13 güreşçi arasında 2 de Türk vardı. Belgede doping yaptıkları saptanan 13 güreşçinin isimleri şunlardı:

Anme Blanc (Fransa), Yarı Hamıd (İran), Zakeri Ali (İran), Fatemi Mehran (İran), Saleki Saeed (İran), Hojabrı Mehdi (İran), Gyula Branda (Macaristan), Alfredo Far (Panama), Jerry Van Der Pol (Hollanda), Hvıdsa Polychronıdıs (Yunanistan), Harun Doğan (Türkiye), Ahmet Gülhan (Türkiye), Victor Kodel (Nikaragua).

Bu listede yer alan iki güreşçimizin cezaları henüz açıklanmadı. Tedbirli olarak, uluslararası müsabakalara katılmama durumu ile karşılaştılar.

Gerek Harun Doğan, gerekse Ahmet Gülhan 2002'de İran'da düzenlenen Dünya Serbest Güreş Şampiyonası'nda madalya almalarına karşılık, idrarlarında doping ihtiva eden maddeler çıkınca, dereceleri iptal edildi. Cezaları da muhtemelen 2 yıl olacak.

Bu listeyi görünce, yüzümün kızardığını, utandığımı tekrar ederken, "her yol madalyadan geçer" mantığına sarılanların nasıl bir yolda ilerlediklerini gördüm ve üzüntüm iyice büyüdü.

Son dönemlerde doping konusuna "es" geçip, sporumuzun yüz karası olan "dopinge" davetiye çıkartanların, ortalıkta nasıl, gerile gerile, dolaştıklarına hâlâ hayret ediyorum.

Doğrusu, bir Türk olarak ben yerin dibine girdim. Hele hele uluslararası bir kuruluşun açıkladığı bu listede iki Türk sporcusunun yer alması, işin ciddiyetini daha da büyüttü.

Bunun ötesinde, "Ata sporumuz" diye gurur duyduğumuz bir spor dalının, uluslararası platformda, bu şekilde tanıtılması ise, işin başka talihsiz bir yönü.


29 Aralık 2002
Pazar
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED