T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A
Bu Çanakkale farklı

Çanakkale'de siyasetin geleneksel adresi değişiyor. Artık Boğaz'ın limanında yeni yolcular da var...

  • MEHMET OCAKTAN
    Seçimler dolayısıyla çıktığımız Marmara, Ege ve Trakya gezisi boyunca aktarmaya çalıştığımız notlarda bu seçimin başka bir seçim olduğunu, heyecansız ama müthiş sonuçlara gebe olduğunu söyleyip durduk. Bir kere, görüşlerine başvurduğumuz, sohbet ettiğimiz sokaktaki insandan siyasi partilere kadar herkes bu konuda mutabık.Bütün yorumların, kanaatlerin yanılma payları elbette her zaman olacaktır. Siyaseten hiçbir şekilde "taraf" olmasanız da, birebir görüştüğümüz hemen bütün insaların gösterdiği ortak adres AK Parti... Bu seçimde anketler dahil, ya topyekün yanılacağız, ya da gerçekten halk müthiş bir tasfiyeye hazırlanıyor.

    Son dakika beklentisi

    Örneğin gezimizin döndüncü durağı olan Çanakkale'de Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının içinden geldiği Refah geleneği bugüne dek hiçbir varlık gösterememiş. Ama şimdi AK Parti var, hem de beklenmedik bir şekilde. AK Parti il Başkanı biraz esprili bir anlatımla, "Bu Çanakkale farklı, göreceksiniz" diyor. İnsanların ortak kanaatlerine göre, AK Parti, CHP ve DYP hatırı sayılır oy potansiyeline sahip partiler olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca, çok belirgin bir şekilde kendisini hissettiren bir Genç Parti olgusunun varolduğunu da belirtmek gerekiyor.

    Hemen bütün illerde görülen "son dakika" beklentisi, Çanakkale için de geçerli. Genel eğilim AK Parti yönünde. Ancak birebir kime oy vereceklerini sorduğumuzda biraz karışık bir durum ortaya çıkıyor. Örneğin bir vatandaş, "Ben DYP'liyim ama hepsine çok kızıyorum. Oyum Erdoğan'a" diyor. Fakat aynı kişi, tam cümlesi bitti derken bir anda, "Sandığın başına gidince yine oyumu kendi partime verebilirim" deyiveriyor. Çanakkale, nüfusunun yaklaşık 10 binini üniversite öğrencilerinin oluşturduğu bir şehir. Ancak öğrencilerin oylarının adresi henüz belli değil. Sokakta çevirip sorduğumuz öğrencilerin büyük bölümünün hiç de seçim umurlarında değil. Çoğu biraz da tepkisel bir tavırla, "Hiçbirine oy yok, partiler bizi ilgilendirmiyor, son anda belki bir karar veririz" diyorlar.

    Balıkçılara 'rasgele'

    Çanakkale'ye vardığımız günün akşamında, boğazda müthiş bir fırtına bize adeta "hoşgeldin partisi" düzenliyor. Yemek yediğimiz lokantanın bahçesinde tenteler uçuşuyor, masalar devriliyor ve elektrikler kesiliyor. Ve balıklarımızı karanlıkta yemek zorunda kalıyoruz. Sabahleyin ise, denizle öpüşüp camlara yansıyan pırıl pırıl bir güneşle kucaklaşıyoruz. Ve ilk olarak limanda sıra sıra dizili balıkçı teknelerine uğrayıp, "rasgele" diyerek bir tekneye binip koyu bir sohbete dalıyoruz. Balıkçılar önce, denizdeki ekmek kavgasını ve yaşadıkları zorlukları anlatıyorlar. Ama biz ne yapıp edip sohbetin yönünü siyasete çeviriyoruz. Doğrusu hiçbirisi siyaset konuşmaya pek hevesli değil. Biraz gönülsüz de olsa kaptan, Çanakkale'de 4 milletvekilini CHP, AK Parti ve DYP'nin paylaşacağını söylüyor. Kaptan önce, Cem Uzan'ı çok beğendiğini ve oyunu Genç Parti'ye vereceğini belirtiyor. Ancak sohbetin sonuna doğru, iki dakikada Cem Uzan'ı satıyor ve "Ben oyumu yine CHP'ye veririm herhalde" deyiveriyor.

    Tekirdağ'da yeni rüzgarlar

    Ege ve Marmara'dan sonra yeni rotamız Trakya. Seçim yasaklarının da yaklaşması dolayısıyla gezimizi kısa kesmek zorunda kalıyoruz. Genel olarak Trakya'nın bir özeti olması bakımından, gezimizin son durağı olarak Tekirdağ'da karar kılıyoruz. Trakya, Türk siyasetinde uzun yıllar CHP saflarında yer almış bir bölge. Ağırlıklı olarak sağ partilerle tanışması ise Turgut Özallı yıllara rastlıyor. Edirne'den Kars'a kadar siyasette yepyeni rüzgarlar estiren Özal, Trakya'nın geleneksel particilik anlayışlarını değiştirmişti. Galiba şimdi de Trakya'da başka bir rüzgar esiyor. Örneğin Tekirdağ'da ağırlıklı olarak CHP ve DYP rüzgarı esse de, bugüne kadar Tekirdağ'ın geleneğinde hiçbir varlık gösteremeyen hatırı sayılır bir Tayyip Erdoğan rüzgarı esiyor. Sandığa ne ölçüde yansır bilinmez ama, Tekirdağ'da ciddi bir Genç Parti olgusu da var. Türkiye'nin diğer bölgelerine göre Batı'ya çok daha yakın olan Tekirdağ'da demokratik kültüre pek yakışmasa da, özellikle CHP'ye oy vereceğini belirten insanların AK Parti'ye biraz antidemokratik duygularla yaklaştıklarını görmek mümkün. Galiba bu biraz da CHP'nin o meşhur "ortadoks solculuğu"ndan kaynaklanıyor.

    Not: Bugünden itibaren seçim yasakları başladığı için diğer illerle ilgili değerlendirmeleri yayınlayamıyoruz, okuyucularımızdan özür dileriz.

  •  
    Reel politik başka realite bambaşka
    M. Karaalioğlu
    Anti-siyaset galip...
    Mehmet E. Yavuz
    Kime sorsak "burası bizim" diyor
    Mehmet Şeker
    Basın ve TV'de yayın yasakları başladı
    Yazılı basın ile radyo ve televizyonlar YSK'nın belirlediği yayın ilkelerini bugünden itibaren seçim sonuna kadar uygulayacak. Siyasi partilerin her türlü etkinlikleri yalnızca siyasi bir partinin propagandasına yönelik olmamak koşuluyla yorumsuz yayınlanabilecek. Kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla yayınlar yapılamayacak, siyasi reklam yayınlayamayacaklar.
    24 Ekim 2002
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED