T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M
Eyvah! Bizim torun yalancı olacak

"Eyvah, bizim torun yalancı olacak!" Ünlü gazeteci Hasan Pulur, gazeteci olacağını söyleyince büyükannesinin tepkisi işte böyle olmuş... Acaba Türk basınının diğer ünlü kalemleri nasıl gazeteci oldu?

GAZETECİLİK zor zanaat... Gazeteciliğe yıllarını vermiş ustaların kariyeri mesleğin inişli çıkışlı kulvarlarında yaşanan zorluklar kadar, haber atlatmanın verdiği mutluluklar ile de dolu. İşte gazeteci Hakan Akpınar "Onların Hikayesi, Nasıl Gazeteci Oldular?" adlı kitabında ünlü meslekdaşlarının mesleğe nasıl başladıklarını ve karşılaştıkları ilginç olayları yazdı. İşte kitapta yeralan bazı ünlü gazetecilerin ilginç anılarından bazı alıntılar...

Cemil Sait'in oğlu niye geldin?

CHP'nin eski bakanlarından Sait Barlas'ın oğlu olan Mehmet Barlas, CHP'nin genel başkanı İsmet İnönü'ye çok yakındı. Hatta 1965 genel seçimlerinde AP karşısında kaybeden İnönü ile röportaj yapmak için yatak odasına girecek kadar... "Röportaj için yatak odasına çıktı. Odaya girdiğinde tatlı bir ihtiyar yatağının içine kıvrılmış uyuyordu. Omuzuna yavaşça dokununca uyandı:

-Ne var Cemil Sait'in oğlu, niye geldin?
-Paşam, haberi okuyacaktınız ya..."

AŞKI İÇİN GAZETECİ OLDU

Sivas'ta ilkokulda okurken Özen isimli bir kıza platonik aşkla bağlanan Oktay Ekşi, Ankara'ya taşınan çocukluk aşkını görmek için gazeteci olmayı kafasına koydu. "Ne yazık ki Özen'i görmesi mumkün olmuyordu. Çünkü Oktay Ekşi'nin kaydolduğu Gazi Lisesi Hergele Meydanı'nda, Özen ise zengin çocuklarının okuduğu Yenişehir'deki TED Koleji'ndeydi. Tek çare yine gazetecilik olabilirdi. Oktay, Özen'in TED'in voleyboy takımında oynadığını öğrenmiş ve gazeteci olanların okul karşılaşmalarını izlemelerine kimsenin engel olmadığını duymuştu."

MEHMET ALİ BİRAND:

PKK terörünün en yoğun yaşandığı dönemde Abdullah Öcalan ile röportaj yapan Mehmet Ali Birand, Bekaa vadisinde PKK'lılardan gözlerini bağlamalarını istedi. "Yola çıktığımızda gözlerimi bağlamalarını istedim. Avrupa temsilcisi nedenini sorduğunda 'Yarın öbür gün kampınıza Türk askeri baskın yaparsa bunu Birand söyledi diye beni vurmaya kalkarsınız, ben görmek istemiyorum' dedim."

HASAN PULUR:

Gazeteciliğe başladığını büyükannesine söyleyince "Eyvah bizim torun yalancı olacak" tepkisiyle karşılaşan Hasan Pulur, Milliyet'te çalıştığı dönem yayın politikasının değişmesi üzerine gazeteden ayrılmaya karar verdi. Milliyet'in patronu Ercüment Karacan, Pulur'un Hürriyet'e transferini önlemek isteyince usta gazeteci rest çekti. "Pulur'un kararlı sözleri Karacan'a patronluğunu hatırlatmış gibiydi. Öfkeli bir ses tonuyla konuştu:

-O zaman tamam. Ben açar telefonu, Erol Simavi'ye söylerim. Erol şimdi Bodrum'da. Ona söylerim ve sana Babıali'de hayat hakkı tanıtmam.

-Yaparsınız ama ben de daktilomu alırım ve adliyenin kapısında arzuhalcilik yaparım. Ona da engel olamazsınız herhalde."

CENGİZ ÇANDAR:

Diplomat olmak isteyen Cengiz Çandar üniversitede okuduğu dönemde Proleter Devrimci Aydınlık dergisinde Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştı. Dergide çıkan yazılar nedeniyle 7,5 yıl hapse mahkum olunca yurtdışına kaçmaya karar verdi. Filistinli öğrenciler kanalıyla Suriye'nin başkenti Şam'a kaçan Çandar orada gerilla eğitimi gördü. Mezun olduktan sonra Golan tepelerinde yaşadı.

BEKİR ÇOŞKUN

Bekir Coşkun, Ankara'da okurken pavyonlarda kanun çalarak geçimini sağladı. Maksim Gazinosu'nda çalışırken tanıştığı Zeki Müren, kendisine iyi bir iş buldu...

Bekir Coşkun Hür Anadolu gazetesinde polis muhabirliği yaparken, bir caddede kanalizasyon çukurlarına düşen otomobiller ile ilgili haber yapmak istedi. Ama çukurlara düşen otomobillerin sürücüleri fotoğraflarının çekilmesine izin vermedi. Bunun üzerine kendi otomobilini çukura düşürerek fotoğrafını çekti.

GÜNERİ CİVAOĞLU

Güneri Civaoğlu, 1986 yılında Sabah'ın patronu Dinç Bilgin ile buluştu. Sabah'a başlamak için köşe yazılarının birinci sayfadan anons edilmesi şartını öne sürdü. Hatta bir sigara paketini Bilgin'in önüne koyarak "Köşem birinci sayfadan bu büyüklükte verilecek" dedi.

CAN DÜNDAR:

"Yankı dergisinde çok şey öğrendim ama çok acı çektim. Derginin sahibi Mehmet Ali Kışlalı, Ahmet Taner Kışlalı ile beni bir odaya kapatır ve 'yazmadan çıkmayacaksınız' diye kapıyı üstümüzden kilitlerdi. Tuvalete bile haber vererek giderdik."

 
Ermeniler'in umudu Türkiye sınır kapısı
Ermenistan'da yoksulluk var, hüzün var. Üstelik geceleri, Sovyetler'den miras kalan geniş sokakları aydınlatacak ışık da yok... Ermenistan, Batı'ya açılan tek kapısı Türkiye'yi kazanmak için büyük çaba sarfediyor...
Tarih katliamına son verilsin
A Takımı'nda ekrana gelen Süleymaniye Camii Küllliyesi'ndeki tarih katliamı benzer durumdaki binlerce kültür hazinesinin içler acısı halini gündeme getirdi. Yeni Şafak, duyarlı insanları tarih talanına karşı göreve çağırıyor.
1950'lerin seçim afişleri
1950'li yılların en önemli propaganda aracı olan afişler 1957 seçimleriyle birlikte yaygın olarak kullanılmaya başladı.
79. YIL COŞKUSU
Cumhuriyetin kuruluşunun 79. yıldönümü tüm yurtta büyük bir çoşkuyla kutlandı. Vatandaşlar hava serin olmasına rağmen düzenlenen törenlere yoğun ilgi gösterdi.
'Köye dönüş engelleniyor'
Uluslararası insan hakları kuruluşu Human Rights Watch, Güneydoğu'da PKK ile yaşanan çatışmalar sırasında köylerinden göç ettirilen köylülerin evlerine geri dönmelerinin engellendiğini ileri sürdü.
Hollanda'ya göç azalıyor
Hollanda'ya yerleşmek üzere gidenlerin sayısında düşüş olurken, Hollanda'dan başka ülkelere gidenlerin sayısında artış gözleniyor
Kriz 'beyin'i de vurdu
Beyin göçünün, gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki sermaye, insan ve teknik vasıflardaki farklılığı arttırdığı belirtiyor.
Sokak çocukları meslek sahibi olacak
Sokak çocuklarına meslek kapısı açılıyor. Oluşum Eğitim Kurumları'nın başlattığı yeni proje ile 50 sokak çocuğu, bilgisayar donanım dersi verilerek iş hayatına hazırlanacak.
'Külliye, lise olmalıydı'
Çavuşbaşı Belediye Başkanı Osman Şimşek, yapımı devlet tarafından durdurulan Fatih Külliyesi'nin, Özürlüler Eğitim Merkezi'ne dönüştürülmesi kararına karşı çıktı.
Jandarmaya insan hakları dersi...
AB'ye uyum çerçevesinde polis okullarında olduğu gibi jandarma okullarında da "insan hakları" konusunda yoğun programlar uygulanıyor.
30 Ekim 2002
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED