|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kalabalık sınıflar hem öğretmenin psikolojisini, hem de eğitimin kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) rehber öğretmenleri, 2001-2002 eğitim-öğretim yılının sonunda İstanbul'daki değişik okullarda 400 öğretmenle bir anket gerçekleştirdi. Anketten derlenen bilgiye göre, "kalabalık sınıflarda öğrencilerle iletişim kurabiliyor musunuz?" sorusuna, öğretmenlerin yüzde 64'ü "hayır" yanıtını verdi. Öğretmenlerin yüzde 73'ü böyle sınıflarda "gerekli motivasyonu ve dikkati sağlayamadığını" belirtirken, yüzde 67'si "sınıfa hakim olamadığını", yüzde 59'u da "birebir öğrencilerle ilgilenemediğini" kaydetti. Kalabalık sınıfta dikkat dağılıyor "Kalabalık sınıfların eğitim ve öğretimin kalitesini nasıl etkilediği" sorusuna, öğretmenlerin yüzde 66'sı "başarının düşük olduğunu", yüzde 73'ü "yeterli geri dönüş alamadığını", yüzde 55'i "zamanın yetersiz kaldığını", yüzde 52'si de "öğrencileri ilgi ve yetenekleri yönünde yetiştiremediğini" ifade etti. Öğretmenlerin yüzde 70'i "öğrencilerin tümünü etkinliklere eşit olarak katamadığını ve onlarla sorunları paylaşıp tartışma zamanı bulamadığını" söylerken, yüzde 62'si "grup çalışmasını verimli olarak yürütemediğini, çalışmaya katılan her öğrencinin sorumluluklarını izleyemediğini", yüzde 57'si de "öğrencilerin her birine soru sorma ve söz alma hakkını kullandıramadığını" kaydetti. İkili öğretim öğretemiyor Okullarda sabah erken saatlerde başlayan ve akşam saatlerine kadar süren ikili öğretimin öğrenme verimini düşürdüğü bildirildi. Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Arı, öğrenmede, öğrencilerin yetenek, zeka ve çalışma koşullarının yanı sıra öğrenme saatinin de çok etkili olduğunu söyledi. Türkiye'de ilköğretim ve liselerde imkansızlık nedeniyle yıllardır uygulanan ikili öğrenimin, aslında öğrenmenin önündeki en büyük engellerden birini oluşturduğunu belirten Arı, vücut saatinin ikili öğrenimdeki ders saatleri ile uyumlu olmadığını vurguladı.
Sabah 06.45'de derse giren bir öğrencinin beyninin öğrenme için henüz hazır olmadığını ve anlatılanları kavrayamayacağını ifade eden Arı, şöyle konuştu: "Sabah 05.30'de kalkan öğrencide daha beyinsel uyanma gerçekleşmemiştir. 06.45'de ders yapmak insan fizyolojisine de son derece aykırıdır. Öğleden sonra öğrenim gören öğrenciler için de durum pek farklı değil. Vücutta öğrenmeye yardımcı olan adrenalin salgısı akşam saatlerinde azalmaya başlar. 19.20'ye kadar okulda olan çocuğun son saatlerde performansı giderek düşecektir."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |