Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte Türkiye'nin kanayan bir yarası olan başörtüsü sorunu da yeniden yaşanmaya başladı. Türkiye'de, ekonomik kriz, işsizlik, rüşvet, yolsuzluk ve hatta siyasi yasaklara bile kısmi de olsa çözüm üretilirken, başörtüsü sorunu giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Üniversitelerde başlayıp daha sonra İmam Hatiplere sıçrayan başörtüsü yasağı, geçen yıl olduğu gibi bu sene de taviz verilmeden uygulanmaya başladı.

Başörtülerini inançları gereği taktıklarını ve bunun en temel insan hak ve hürriyeti olduğunubelirten öğrenciler de yasağa uymayacaklarını belirtip, eylemlerine geçen sene kaldıkları yerden tekrar başladılar. Eğitim yılına başlanmasının üzerinden iki hafta geçmesine rağmen, İmam-Hatip liselerinde henüz dersbaşı bile yapılamadı.

Kadıköy'de her gün eylem

Fiilen çözümsüzlüğe itilmesine rağmen, toplumdan gelen yoğun talep ve baskılara kayıtsız kalamayan siyasi partilerin zaman zaman denedikleri çözüm arayışları da bugüne kadar adım atılamadan hüsranla sonuçlandı. Yasakların bir an önce kaldırılmasını istediklerini belirten Kadıköy İHL öğrencileri, başörtülü olarak okuma hakkını elde edinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini bildirdiler. Önceki gün ağızlarını bantlayarak ve İstiklal Marşı okuyarak yasağı protesto eden İHL öğrencileri eylemlerini dün de sürdürdü. Öğrenciler, çeşitli sloganlar atarak eğitime özgürlük istediler.

Başoğlu: Sorunu siviller çözer

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, başörtülü öğrencileri hukuka itaatsizliğe tahrik ettiği iddiasıyla hakkında TCK'nın 312-1 maddesi gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle açılan davadan beraatini istedi. Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, tutuksuz yargılanan Başoğlu ve Avukatı Kadir Atıcı hazır bulundu. Avukat Atıcı, "Suç unsuru oluşmadığından müvekkilimin beraatini istiyoruz" dedi. Mahkeme heyeti, Savcının mütalaasını sunması için duruşmayı erteledi. Duruşmadan sonra konuşan Başoğlu, "Başörtüsü sorununu çözmek askerin değil, sivil yönetimin işidir. Siviller, siyasiler, yetkilerini kullanarak bu kanunsuz uygulamayı ortadan kaldıramıyorlar" dedi.