[ Yeni Safak Online - Hayat

Sonbaharda astıma dikkat

Akciğerler havanın ağız boşluğundan oksijenin kana verileceği alveol dediğimiz küçük keseciklerden ve havanın bu keseciklere iletilmesini sağlayan hava yollarından oluşur. Astım, bu hava yollarının tedavi ile ya da kendiliğinden düzelen yaygın tıkanıklığıdır.

Astım gelişmiş ülkelerin hastalığı olarak bilinir ve buna bağlı olarak görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişir. Astım özellikle şehirlerde, sahil ve endüstri bölgelerinde, yaşayanlarda daha sık görünür. Gelir düzeyi düşük olan, evde sigara dumanına maruz kalan ve ailesinde alerjik hastalıklar bulunan kişilerde astım ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Ülkemizde yetişkinlerde görülen astım oranı %2-5, çocuklarda % 2-10 olarak tespit edilmiştir. Yani ülkemizde yaşayan her yüz kişiden ikisi astımlıdır.

Sultan Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı A. Levent Karasulu, astımın ortaya çıkış nedeninin alerjik olabileceği gibi enfeksiyona bağlı olarak da gelişebileceğini belirtiyor: Yaygın kanının aksine astım her zaman alerjik bir hastalık değildir. Astımın ortaya çıkış nedeni, ev tozu, polen, küf mantarları olabileceği gibi akciğer ya da üst solunum yolu enfeksiyonları da olabilir. İçinde bulunduğumuz bu günlerde özellikle solunum sistemi enfeksiyonlarının sıklığının artabilir. Evlerimizin yazın kendini pek hissettirmeyin rutubet sorununun yine kendini göstermeye başlaması ve pencerelerin daha az açılması nedeniyle ev içi hava kirliliğine (sigara dumanı, toz, soba artıkları vb.) daha fazla maruz kalırız. Bu nedenle astım ataklarının sıklığı artma olasılığı yükselir.

Bu belirtilerden her hangi birinin görüldüğü kişide astım akla gelmesi gereken bir tanı olasılığıdır ve bir uzmana baş vurarak tetkik edilmesi gerekir. Astım, yaygın kanının aksine sadece öksürükle dahi kendini gösterebilir. Bu güne kadar hiçbir zaman nefes darlığı yaşamamış bir kişinin altı aydır süregelen gıcık tarzında öksürüğünün nedeni astım olabilir.

Astım tedavisiz kaldığında atakları kendiliğinden geçebilir. Ancak astım, her atakta akciğerde kalıcı bir hasar bırakan, yıllar zarfında da soluk alıp verme kapasitesini bozarak yatağa bağlayan bir hastalık olabileceği gibi uygun şekilde tedavi edildiğinde hiç şikayet edilmeden yaşanabilecek bir hastalıktır. .

ASTIMDAN NE ZAMAN ŞÜPHELENİLİR?

Özellikle geceleri veya sabah uyandığında ortaya çıkan inatçı öksürük varsa

Kişi öksürük veya solunum güçlüğü nedeniyle zaman zaman uykudan uyanmak zorunda kalıyorsa

Koşu veya egzersizler dahil fiziksel aktivite sonrasında öksürüyor ve göğsünden hırıltı hışıltı sesleri geliyorsa

Solunum sorunları ya da öksürüğün belli bir mevsim ya da ortamla ilişkisi varsa

Solunum yoluyla alınan tahriş edici maddelerle (sigara dumanı, parfüm, boya ya da diğer kokular) temas sonrası hırıltı hışıltı veya göğüs kaşınması ortaya çıkıyorsa

Soğuk algınlığı "göğsüne iniyorsa" veya iyileşmesi üç haftadan fazla zaman alıyorsa

Hastanın göğsünde zaman zaman hırıltı, hışıltı veya ıslık sesi duyuluyorsa

Fizik tedavi modern tıbbın vazgeçilmezi

Süt dişi deyip geçmeyin...
Çocuklarda süt dişleri genellikle 6 aylık olduktan sonra çıkmaya başlar. 2,5 yaşındaki bir çocuğun ağzında toplam 20 süt dişi bulunması gerekir. Çocuk 5-6 yaşına geldiğinde süt dişleri yerini daimi dişlere bırakmaya başlar. Bu dönemde süt dişlerinin kaybı, çene yapısının normal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir ve ağızda yapısal bozukluklara yol açabilir. Sağlıklı bir sindirim sisteminin gerçekleşmesi, sağlıklı çiğneme fonksiyonuna, dolayısıyla sağlıklı dişlere bağlıdır. Sultan Hospital Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Işıl Hatipoğlu daimi dişler kadar süt dişlerinin de önemli olduğunu ve bu nedenle bakımına özen gösterilmesi gerektiğini belirtiyor: Bu dönemde en önemli görev ailelere düşer. Aileler belli bir yaşa kadar çocuklarının dişlerini fırçalamalı, daha sonrada diş fırçalamayı çocuklar için zevkli bir duruma getirerek çocuklarına fırçalama alışkanlığı sağlamalıdırlar. Renkli ve dikkat çekici diş fırçaları ile güzel kokulu ve değişik tatlardaki diş macunlarının tercih edilmesi diş fırçalamayı daha eğlenceli bir hale getirecek ve diş fırçalama alışkanlığı kazanılmasında kolaylık sağlayacaktır. Unutmamalı ki, çürüğün oluşumunda, ağız bakım alışkanlığı, beslenme türü, ağızda bulunan bakteriler ve dişlerin direnç düzeyi etkilidir. Düzenli olarak bir diş hekimine kontrole gidilmesi çocukların diş sağlığını korumasına yardımcı olur .
Sultan Hospital Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı
Dt. H. Işıl Hatipoğlu

26 Eylül 2002
Perşembe