"Toplantının nerede yapıldığını, kimlerin katıldığını, neler konuşulduğunu size aktaracak değilim" diyor... Bir dost aracılığıyla gelen, "Washington'daki bir devlet kurumu görüşlerinize başvurmak isterse cevabınız ne olurdu?" dâvetine "Evet" cevabı verdiği için CIA tarafından toplantıya çağrıldığını ise gizlemiyor... "İstedikleri, benim en karanlık fikirlerimdi" demesi CIA dâvetli seansın amacına ışık tutan tek cümle...

Will McCarthy genç ve velut bir 'bilim-kurgu' yazarı... CIA dâvetiyle katıldığı toplantı tam sekiz saat sürmüş; perdeleri inik, kapıları kapalı bir odada konuşmuşlar da konuşmuşlar... Önemli olan şurası: Dâvetli kurum, "Bütün masraflarınız bize ait" dediği için ayrılmadan önce harcamalarının karşılığını almak üzere belge doldururlarken, katılımcılardan biri, "Tek bir kuruş bile vermeselerdi, yine de buraya gelirdim" deyivermiş... Diğerleri de onaylamışlar... Biri şunu da eklemiş: "Benimle temas kuran daha cümlesini tamamlamadan olumlu cevabımı ilettim; burası benim ülkem, elbette yardımcı olacağım..."

Bir istihbarat örgütünün, gelecekte nelerle karşılaşılabileceği konusunda 'kendi elemanları'nın yaptığı çalışmaya paralel olarak, 'bilim-kurgu' yazarlarının beyinlerini de tırmıklamasını heyecan verici buldum. Nedenini tahmin edebiliyorsunuzdur: Son yıllarda global arenada karşımıza çıkan bir çok olay, ne yalan söyleyeyim, bende, "Bunu bir yerlerde okumuştum" hissini uyandırıyor. İnsan muhayyilesi ürünü olduğu hissini veren 'gerçek' olaylar dünyamızı sarsıp duruyor... Demek ki, CIA, sadece yazılanları okumuyor, yazılmadan önce de düşüncelere vâkıf olmaya çalışıyor...

CIA'nin bu faaliyetini öğrendiğim gün, karşıma, 11 Eylül uğursuz eylemleri konusunda 'aykırı' bir haber çıkıverdi. Amerika'da 'milliyetçi' söylemi haberlerine taşıyan, 11 Eylül sonrası 'İslâm-karşıtı' bir hava benimseyen 'NewsMax' dergisinde karşılaştım "Çinli savunma planlamacıları 11 Eylül'ü benimsediler" başlıklı haberle... Haberin giriş cümlesi şu: "Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan hâince saldırılardan hemen sonra, Çin'in iki üst rütbeli savunma planlamacısı 11 Eylül eylemlerini benimsediler ve ülkeleri onları 'ulusal kahraman' gibi bağırlarına bastı..."

Şaşırdınız değil mi? Doğrusu, ben müthiş şaşırdım. Uğursuz eylemlerden sonra, bazı hayali geniş yorumcular, "Bu işin arkasında yabancı istihbarat örgütleri var" demişler, içlerinden bir-ikisi örgüte isim de vermişti: "Çin istihbaratı..." Ancak o gün bugündür, biraz da NewsMax gibi yayın organları yüzünden, eylemler ve eylemciler İslâm Dünyası'nın sınırları içerisine hapsedildi. Dünyanın bildiği şu: "Eylemleri uçaklara binen 19 Arap genci Üsame bin Laden'in emriyle yaptı; arkasında el-Kaide ile benzer radikal İslâmcı örgütler bulunuyor..."

Peki, bu Çin savunma planlamacıları 'işi' nereden çıktı şimdi?

Türkçeye de çevrildiği için pek çok kişinin haberdar olduğu "Gideon'un Casusları" adlı İsrail istihbarat örgütü MOSSAD'ın hikâyesini anlatan kitabın yazarı Gordon Thomas, 11 Eylül'ü takip eden aylarda, "Seeds of Fire: China and the Story Behind the Attack on America" (Ateş tohumları: Çin ve ABD'ye saldırının arkasındaki hikâye" adlı yeni bir kitap çıkardı. İstihbarat uzmanı Thomas şu iddiada: "Çin ABD ile sürekli bir savaş halinde; Çinli yöneticiler Amerika'dan nefret ediyor ve onu bir gün dize getirme rüyası görüyorlar…"

NewsMax haberinden, 11 Eylül saldırılarından tam üç yıl önce yazılmış 'Sınırsız Savaş' adlı bir kitabın varlığını öğreniyoruz. Kitabı Qiao Liang ve Wang Xiiangsui adlı Çinli iki subay yazmış; 'Çin Halkının Özgür Ordusu' da yayımlamış. Haberde, "Kitabın yayımında Çin hükümetinin de onayı var" deniliyor...

'Sınırsız Savaş' aslında teknolojisi geri ülkelerin ileri ülkelerle başetmesi için ortaya atılmış bir teori. Teoriye göre, "Fiziki savaşa, işgal kuvvetlerine lüzum yok; alışılmamış yöntemler ya da 'asimetrik savaş' bu iş için yeterli..." İki Çinli subay, "Bin Laden'in adamları New York'taki Dünya Ticaret merkezine saldırırsa Amerika diz çöker" diye açıkça yazmışlar kitaplarında. Bundan üç yıl, 11 Eylül saldırılarından tam iki yıl önce, 1999'da... Kitapta, Bin Laden komandoları ve intihar eylemleri yanında, göçmenleri beşinci kol olarak kullanmaya, Amerika'nın altyapısını yoketmek üzere uzaydan saldırıya kadar bir dizi başka yöntemlerden de söz ediliyor...11 Eylül 2001 tarihinde uğursuz eylemler 'gerçekleşince', Çinliler, 'öngörüsü güçlü' iki yazarı 'ulusal kahraman' gibi bağırlarına basmışlar...

Çin hükümetine ait Ta Kung Pao adlı gazetenin konuştuğu yazarlar, eylemlerle kendileri arasında 'irtibat kurmuş' ve "11 Eylül, ABD'nin bir süpergüç olarak çöküşünün başlangıcıdır" demişler…

NewsMax, haberini, iki Çinli subayın kitabını tercüme ettiren CIA'den edindiği nüshaya bakarak yazmış... CIA, 'China Reform Monitor' adlı itibarlı bir derginin editörü olan Al Santoli'ye kitaba önsöz de yazdırmış... Yani, 11 Eylül eylemleri olduğu sırada, CIA'in elinde, tercümesi yapılmış bu kitap bulunuyormuş... 'Bilim-kurgu' yazarlarının muhayyilesine bile tâlip bir örgütten bu beklenirdi zaten...

Bush, petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçtiği coğrafyayla işini bitirsin, Çin'le de uğraşacak mıdır acaba? Ne dersiniz?

TAHA KIVANÇ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu