Siz, hey isimsiz kahramanlar, şimdi birer yıldız oldunuz. Dünya'ya ve futbola renk katarak şöhret oldunuz. Türkiye'yi sevindirdiniz, milletimizi sokağa döktünüz, bayram ettirdiniz. Dünya'ya yeni bir takım sundunuz, alkışlandınız.

İlk defa katıldığınız Dünya Kupası finallerinde muhteşem oynadınız, tarihe geçtiniz. Ve Türkiye'yi ilk defa Dünya 3.'lüğünün eşiğine getirdiğiniz. Bunun için ne kadar övünseniz azdır.

Ekranlar boş, sayfalar az gelir.

Brezilya'ya kaybettiniz diye taşıdığınız üzüntünüzü tebrik ediyoruz. Gözyaşlarınız gerçekte bu ülkenin sevinç gözyaşlarıdır. Milletin gönlünde taht kurdunuz. Siz, ey Türkiye'nin gururu gençler, şeref verdiniz...

Milli Takımımız, Brezilya karşısında son derece başarılı bir futbol oynadı. Dişe diş ve aynı mukavemetle. Öyle ki, sanki şampiyonluk maçıydı, heyecan doruktaydı, nefesler kesildi ve hop oturup hop kalktık. Bugüne kadar ki en güzel futbol oynandı. Bir o kalede, bir bu kalede. Bir Brezilya geliyor, bir biz gidiyoruz.

Milli Takımımız'ın "iyi ya da kötü oynayanları" diye bir sıralama yapmayacağız. Çünkü hepsi de bu final öncesi finale çok yakıştı. Futbol estetiğini Dünya'ya tanıtan Brezilya'ya aynı güzelliklerle cevaplar verildi, zaman zaman daha güzel hareketler bizden geldi ve tribünlerdeki 65 bin seyirci kadar ekranlardaki 3 milyar insan da büyük keyif aldı.

Teşekkürler Şenol Güneş, tebrikler gençler...

Şimdi moral bozmadan cumartesi günkü 3.'lük maçına odaklanalım. Üzüntüye gerek yok, çok büyük bir final daha bizi bekliyor.

Aslında kupanın iki güzide takımına da böyle bir final yakışırdı. İki büyük dost Güney Kore ve Türkiye, kardeşçe, centilmence bir mücadele verecekler.

Bu dostluktan Türkiye'ye bir Dünya 3.'lüğü çok yakışır.

Bunu bekliyoruz...

MEHMET ATALAY

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu