Dünya Kupası'nın yarı finalinde iki tane sahne hâlâ gözlerimin önünde. Bir tanesi Dünya'nın en büyük futbolcusu denilen koca Ronaldo'nun Beykoz Çayırı'ndaki semt maçları gibi ayağının burnuyla attığı golle takımını finale çıkarması. O ana kadar sahanın en iyisi olan Rüştü'ye böyle bir golle finali yasaklamak a topa ve futbola ihanettir diye düşünüyorum.

İkinci aklımdan çıkmayacak sahne de maçın bitiminde oyuncularını diriltmeye çalışan Şenol Güneş'in Brezilya'nın hocası Scolari'ye sarılması ve tebrik etmesiydi.

İnanın Dünya, bu iki sahneyi aylarca konuşacak.

Finale acemi topçuların burun vuruşuyla gibi gelen Brezilya ve hakettiği finali kaybedince 5 Dünya Şampiyonluğu'nun eşiğindeki rakibini kutlayan Şenol Güneş.

Teknik ve taktik değerlendirmelere şuanda girmek istemiyorum ve Dünya Kupası'nda sonuna kadar varolabilmenin ve olayın içinde yaşıyor olabilmenin tadını çıkartmak istiyorum. Bu ülkenin şu bir avuç genci büyük iş başarmıştır ve en başta belki sadece benim ama şimdi bütün ülkenin baştacıdır.

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu