T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bülent Bey'in ufku

- Ufukta seçim gözüktü.
- Ben seçimden sözetmedim.
Bülent Bey, yanlış anlamaları hemen düzeltti.
Seçim dediği, 2004 yılındaki normal zamanda yapılması gereken seçimmiş, erken seçim değil.
Biz de ne kadar safız.
Bir seçim lafı duyunca, hemen "erken seçim" anlıyoruz.
Halbuki Bülent Bey'in ne kadar ileri görüşlü olduğunu unutmamamız lazım.

Kafayı kaldırıp bakıyor, 2004 yılını görüyor.

Kafasını kaldırıp bakmasına lüzum yok, gözlerini yumsa bile görür.

Ufku geniş, o ne yapsın!

Biz yanlış anlıyorsak söylediğini, elinden ne gelir ki!

Mustafa Kutlu abimiz anlatmıştı geçen gün... Pazarcının biri şöyle bağırıyormuş kavun satarken:

- Kavun tatlı, ben ne yapayım!

*

Önemli not: "Herkes karşı taraftan geliyorsa, siz yanlış yoldasınız demektir" şeklindeki söz, bazı durumlarda geçerli değildir. Çünkü bu kuralı koyan Bay Mörfi, bizim Bülent Bey'i tanımaz muhtemelen.

Dolayısıyla, sarsılan piyasalar ve düşüşe geçen borsa ve telaşa kapılan siyasetçiler, heyecanlanan gazeteciler ve diğerleri, yanlış anlamalarının kurbanıdır.

İYİ GÜNLER, DANIŞMA...

Türk Hava Yolları'nın danışma servisine mizah dergilerine konu olabilecek telefonlar geliyor.

THY'nin yer hosteslerinin cevapladığı telefonlarda yaşanan diyaloglar:
- İyi günler, danışma.
- İyi günler nereden bilet alabiliriz?
- Sadece Taksim ve Havaalanı açık bugün.
- Anladım.
- Taksim'deki havalimanının telefonunu alabilir miyim?..
- İyi günler, Paris'e iki gidiş dönüş. Bir gidiş ne kadar?..
- Sibel Gökçen Havalimanına uçuşunuz yok mu?..
- Semiha Yankı Havalimanının telefonunu alabilir miyim?
- İyi günler, iç hatlar...
- Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi?
- Gerçeğim hanımefendi.
- İyi, o zaman iyi günler..
- İstanbul'a son uçak kaçta?
- Nereden?
- Buradan.
- Nereden arıyorsunuz?
- Şehir içinden.
- Nereden?
- Erzurum'dan...
- İyi günler hanımefendi.
- Denizli'ye uçuşunuz var mı?
- Evet beyefendi yarın sabah 07.45'te uçuyoruz.
- Öyle mi, peki Denizli'de havalimanı var mı?
- Off yaa hayır, suya iniyoruz...
- Denizli'de deniz var mı?
- Diyarbakır'a yer var mı acaba?
- Maalesef yok efendim.
- O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız?
(Serdar Yegül'e teşekkür.)

KAR ALTINDA

- Bu kar altında iyi maç yapabiliyor bu çocuklar...
- Ne kar'ı yahu?!.
- Görmüyor musun, baksana ekrana...
- İlahi, sen adamı öldürürsün! Televizyon karlı gösteriyor.
- E tamam işte!

DENİZDEKİ TEHLİKE

Uzmanlar, İstanbul'da denize girmenin tehlikeli olduğunu açıkladı.

Koli basili varmış.

Hem de bütün kıyılarında.

Boğaz'ın iki yakasında boydan boya.

Haberi duyunca, Boğaz'a gittik birkaç arkadaşla beraber.

Sıcaktan bunalan çocuklar, gençler ve kendini genç hissedenler cup cup denize girip çıkıyordu.

Hiçbirinin umurunda değildi koli basili tehlikesi.

Boğaz boyunca dikkatlice baktık, biz de göremedik.

Ne koli vardı denizde, ne basili.

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanoğlunun içinde uyuyan güçler vardır. Kendisi bile şaşırır. Çünkü bu güçlere sahip olduğu aklından bile geçmez. Bu güçleri uyandırıp eyleme geçebilirse, o kişinin hayatında büyük bir devrim olurdu.
S. Marden

Mörfi'nin diğer kuralları

  • Bir şeyi fırlatmazsanız, kimseyi vuramazsınız.

  • Her işini başkasına yaptıranlar için imkânsız yoktur.

  • Hangi kuyruğa girerseniz girin, diğeri daha hızlı ilerler.

  • Takım çalışması, sorumluluğu başkasına atmak için en ideal modeldir.

  • İki monolog, bir diyalog etmez.


  • 29 Haziran 2002
    Cumartesi
     
    MEHMET ŞEKER


    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED