Aradan epeyce bir zaman geçti ama, şu Fener-Galatasaray maçı için iki laf etmez isem çat diye çatlayabilirim.

İmparator maveradan indi.

Galatasaray da her fani gibi aramıza katıldı. İbn Haldun'u hatırlayınız, ne diyordu: İmparatorluklar yükselir ve çöker. Fatih Terim'in Galatasaray'ı için bunu söyleyebilir miyiz? Doğrusu tek bir maç için "Evet" Altı-sıfır tarihinin en ağır yenilgisi.

Hoca bunu bildiği için bütün samimiyeti ile sorumluluğu üstlendi.

Ama hayat gibi "Lig" de devam ediyor ve Galatasaray hâlâ lider.

Bu da ortada sadece "bir" yenilginin olduğunu, "çöküş"ün olmadığını gösterir.

Ama diyeceksiniz ki; Galatasaray iyi futbol oynamıyor. Elbette, bunu ben bile yazdım. Futbol medyası Hıncal Uluç'u kutluyor ama, ben futbol yazan biri olmadığım halde bu duruma bir kaç kez işaret ettim. Şöyle ki;

Kendi sahasında Diyarbakır'a gol atamayan, rakibin bir kaza sonucu kendi kalesine attığı gol ile galip gelen; Lokomotif-Moskova'ya yenilen, Altay ve Göztepe önünde kötü oynayarak ite-kaka kazanan Galatasaray bir felakete doğru sürükleniyordu. Bunu elbette Fatih Terim'den daha iyi gören yoktu. Bu sebeple elinden geleni yapıyor, değişik tertipler deniyor, önlemler alıyor; yaptığı sürpriz kadrolar sebebiyle de eleştiriliyordu. Sonunda olanlar oldu ve fatura Fenerbahçe tarafından kesildi.

Ardından Adana beraberliği.

Adanalı hemşehrileri Terim'e destek oluyor, "üzme kendini" diyorlardı. Çünkü önlerinde ağır bir sınav daha var. Öyle ki Avrupa da varlık-yokluk davası gibi.

Barcelona maçı.

Ancak sarı-kırmızılılar İspanya'ya yaralı bir arslan olarak gidecekler. Bozuk bir moral ile. Alınacak netice hem Galatasaray, hem de Terim için hayati önem taşıyor. Mağlubiyet hem Avrupa macerasına son verebilir, hem de süper ligde birkaç hafta zor maçları olan takıma zincirleme puan kayıpları getirebilir. Ki bu da; bir bakıma ligde kovalanan şampiyonluğa elveda demektir. Ama Galatasaray İspanya'da Barcelona'yı devirirse; tahtı bileğinin hakkı ile ele geçiren İmparator'un ordusuyla yurda dönüşünü yaşayacak. Tam bir yenilenme olacak.

Peki bu mümkün mü?

Görünüşe bakılırsa mümkün değil.

Ancak Terim "zor günler"in adamıdır. Ve talihini bu maçta tersine çevirebilir.

Evet Galatasaray'ı ancak böyle bir umulmadık zafer eski günlerine döndürebilir. Açıkçası Fenerbahçe yenilgisinin acısını ancak bu galibiyet siler.

Fenerbahçe'ye gelince. Futbolda hani ne derler "olmaz olmaz" demeyin hesabı hayale gelmez bir skor ile büyük bir şans yakaladı. Başaşağı gidişi durdurdu, Samsun maçını da alarak zirveye ortak oldu. Şimdi sıra Yunanistan da. O da oradan yüzü gülerek dönmeli; yoksa yeni bir başaşağı gidiş başlayabilir. Bu cümleden olarak bu zor haftada Beşiktaş ile Denizliye de başarılar diliyoruz.

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu