 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
||
|
|
|
|
||
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
||
|
|
|
|
|
||
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Söylenir cân ü gönülden, nev-edâdır bu hevâ
İnsan, hayatında böyle bir geceyi yaşama şansını ancak bir defa yakalar. Bir daha nasip olur mu, bilinmez. 5 Mart Salı akşamı CRR konser salonunda Cinuçen Tanrıkorur'u anma konseri vardı. Kültür Bakanlığı ile TRT'nin katkılarıyla, Muzaffer Şenduran ve Tolga Bektaş'ın hazırladığı, Selma Sağbaş, Bora Uymaz ve Hâfız Ali İnan'ın misafir solistler olarak katıldığı gecede, Gazi Üniversitesi Türk Müziği Topluluğu, üstadın "Kâr-ı Nev'edâ" ile diğer eserlerini sundu. Kâr-ı Nev'edâ, Klasik Türk Müziği formları içinde Mevlevi ayinlerinden sonra en mutantan ve didaktik amaçlı formdur. Besteciliği bakımından da hayli iddialı bir form. Bestecinin bütün hünerini gösterebilmesi için uygun bir yapısı vardır. Bestekarlık kudretinin yanısıra, kuvvetli bir şiir ve inşâ kabiliyeti ile derin bir makam ve usul bilgisine ihtiyaç vardır. Besteciye verdiği heyecan, aynın icracıyı da etkiler. Bu yüzden günümüze kadar besteciliği süregelmiş bir formdur. Meragî'ye atfedilen Kâr'lar, Türk Müziği'nin şaheserleri sayılır. Nağme sırasında şiirde adı geçen makam ve usullerin gösterilmesi ve bunların en iyi bir anlatımla vurgulanması, formun başlıca karakteristiğidir. "Aşinâ-yı derd arar dil belki bir gün rast gelir / Alem-i âhenge varsa önce bir şûh rast gelir" (Gönül, dertten anlayan birisini arar, belki bir gün rastlar. Ahenk -mûsıkî- âlemine gidecek olsa önce neş'eli bir Rast ile karşılaşır) ...diyerek başlayan eserin güftesini üstad ve Mustafa Tahralı beraber yazmış. Bir eser içinde makam değiştirmenin zorluğu mâlûm... Üstad, bu eserinde her bir makamı ismiyle anarak, 63 makamı birden kullanıyor. Her eserinde dehasını ortaya koyan ve 28 Haziran 2000'de kaybettiğimiz Cinuçen Tanrıkorur'u rahmetle anarken, bu konserin tekrarını talep ediyor ve bizim gibi gidemeyenler için, hiç değilse kayıtlarının yayınlanmasını rica ediyoruz.
Başörtüsünün kökünü kazıyabilirsiniz
Üniversitelerdeki başörtüsü meselesini çözdüler. Baskılar hedefine ulaştı. Kutlarız... Çünkü kutlamayı haketti baskıdan yana tavır alanlar. Şimdi, İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle uğraşıyorlar. Gayretler boşa gitmeyecektir. Burada da istenilen sonuç alınır mutlaka. Sırası gelince bu konuda da kutlamaktan geri durmayız.
Yasaklara uymayan, örtünmeyi dinin bir emri sanan asilerin direnci, günün birinde kesinlikle kırılacaktır. Yeter ki siz kararlılıkla baskıya devam edin. Zulüm payidar olmaz, eşkıya dünyaya hükümdar olmaz gibi laflar, sadece şarkılarda hüküm sürer; aldırmayın. Kökünü kazıyın. Gerekirse, anaokullarını bile kontrol altına alın. Gerçi anaokulu çağında başörtüsü takan pek çıkmaz ama, olsun. Tedbiri elden bırakmamak lazım. O çocuklar arasında büyüyünce örtünmeyi seçecek olanlar vardır. Takip edin. Kontrol altına alın. İkna gücünüzü kullanın ve vazgeçirin. Beynini yıkayın ki örtünmeye asla tevessül etmesinler. Çift etkili deterjan lazımsa gönderelim. Yeter mi? Yetmez! İleride, yani dünyaya gelip de çağına erdiği zaman, başörtüsü ile okumayı kafasına koyma ihtimali bulunan ceninleri de kontrol altına alın. Hadi bakalım! Gayret sizden, takdir bizden!
Darbe zormuş
Celal Talabani, Kuzey Irak'ta bağımsız bir devlet kurulmasının mümkün olmadığını, Türkiye'nin bu konudaki endişelerinin yersiz olduğunu söylüyor. Saddam'ı devirmek ve yeni bir yönetimi işbaşına getirmek için Irak'ta askerî darbe yapılmasının da söz konusu olamayacağını belirtiyor. Sebep? Çünkü diyor, Irak ordusu büyük bir ordu. Böyle büyük bir orduda darbe hazırlamak zordur. İlahi Celal Amca!.. Türk ordusu daha büyük bir ordu.
Otomobil vergisi
OECD 2000 raporlarına göre ülkelerin oto vergi yükü
Ülke Vergi oranı (%)
Bu rakamlardan şu sonuç çıkıyor: Otolara ödediğimiz paranın yarısı vergi. İnsanlar başaklara benzer, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler. (Montaigne)
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |
