|
|
|
|
İngiltere tahtının varisi Prens Charles'ı okul dönüşü yıkayan lalası hayretler içinde kalır, çünki, veliahtın vücudu çürük içindedir. Bir ay, beş ay, Charles, bu konuda hiç açıklama yapmaz. İşin özünü öğrenmek dileğiyle okulda araştırma başlatılır. Meğer Büyük Britanya İmparatorluğu tahtının varisine bazı arkadaşları hiç yoktan "tekme" atıp dururlarmış. Saldırganlar birer-birer tesbit edilmiş. "Neden bunu yapıyorsunuz?" diye sorulduğunda da: "O'nun hiçbir suçu yok, fakat ilerde İngiltere tahtına Kral olarak oturacak, bizler de Kral'a tekme atmış olmakla övünmek için bunu yapıyorduk" demişler... Togay Bayatlı'nın Milliyet'ten ayrıldığını duyduğum an bu öykü aklıma geldi. Bir takım kişi ya da kişiler, "Kral'a tekme attık" diyerek övünebilmek için, Dünya Spor Yazarları Birliği Başkanı Togay Bayatlı'yı Milliyet'ten kopardılar. Dünyanın her yöresinde ayaklarının altına "kırmızı halı" döşenen bu meslekdaşımı 2 ay arayıp soramadım. Nihayet önceki gün Hürriyet'in anonsundan bu gazetenin spor kadrosuna katıldığını öğrendim. Hürriyet Spor Müdürü Esat Yılmaer, bir zamanlar Abdi İpekçi'nin sağ kolu durumunda çalışmalar yapan Hasan Yılmaer'in oğludur. Esat, doğuştan, genetik olarak "gazeteci" olunca Kral'a sahip çıkmış. Dünya Spor Yazarları Başkanı'nın Türkiyemizde "gazete dışında" kalması spor yazarlığı açısından anlaşılmaz bir durumdu. Esat Yılmaer, hepimizin üzüntüsünü giderdi. Demek ki, kimi kişiler "Kral'a tekme attık" demekle övünemeyeceklerdi. Henüz Türkiyemizde bütün güzellikler noktalanmamıştı ve "Kral'a tekme attıklarını sanarak" büyüdüklerini zannedenler, gerçek bir gazeteci ile karşılaşınca "Bumerang" yemiş gibi oluyorlardı! Atalarımız boşuna "Kem söz sahibine aittir" dememiş. İşte, "tekme" tıpkı Bumerang gibi onu atanlara doğru döndü. Togay Bayatlı'ya Hürriyet'te nice yıllar dilerken, Esat Yılmaer'i gönülden kutluyorum.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |