ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın "AB'ye girmiş bir Türkiye'de, imam-hatip liselerinin önünde başörtüsü takıyor diye polisler 13 yaşındaki kızları kovalamayacaklar" sözleri inandırıcı bulunmadı. İçişleri Bakanlığı'nın hükümet ortağı ANAP'ın elinde bulunduğuna dikkat çeken siyasiler, Yılmaz'ın bu konuda sızlanmaya hakkı olmadığını ifade ettiler. Yılmaz'ın sözlerini değerlendiren DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, "Hükümet sensin gereğini elbette sen yapacaksın" dedi. Yılmaz'ın bu olayda da siyasi çıkarı ön planda tuttuğuna dikkat çeken Güven, "O kızları coplayan polisler sizin bakanlığınıza bağlı Sayın Yılmaz, o polisleri dur demeyen sizin bakanınız Sayın Yılmaz, o bakana talimat vermeyen sizsiniz Sayın Yılmaz" diye konuştu.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Hüseyin Çelik ise bu durumu önleyecek İçişleri Bakanı'nın farklı şeylerle meşgul olduğunu söyledi. Türkiye'de hukuksuz işlerin yapıldığına dikkat çeken Çelik, "Şairin dediği gibi 'kimden kime şekva edeyim ben dahi şaştım'. Adama sormazlar mı Sayın Yılmaz, İçişleri Bakanı sizin partinizden değil mi? Benim, onun, bunun, bu durumu şikayete hakkım var ama Sayın Yılmaz'ın bu görüntüler karşısında sadece utanmaya hakkı vardır" diye tepki gösterdi. Saadet Partisi Grup Başkanvekili Veysel Candan ise bu açıklamayı yapan Mesut Yılmaz'ın hükümet ortağı olduğuna dikkat çekti. Candan, şunları söyledi: "İstanbul'da küçük kızlara kelepçe vurulmaması için AB'ye girmeyi mi beklemek zorundayız? Mesut Yılmaz, bu hükümetin Başbakan Yardımcısıdır, İçişleri Bakanı da ANAP'lı bir bakandır. Yılmaz, bu bakanına talimat vererek hukuka aykırı olarak küçük çocuklara kelepçe vurulmasını durdurabilir. Mesut Yılmaz, hükümet olmanın gereğini yapmalıdır."