T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Başarısızlıklarının paniğine kapıldılar

Bu iktidar ortaklarının hükümette bulunduğu 1997 yılından bu yana Türkiye ekonomisi hep kötüye gidiyor. Bunu ben söylemiyorum, Dünya Bankası verileri söylüyor.

Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye, 1997 yılında Satınalma Gücü Paritesi ile milli geliri 300 milyar doların üzerinde olan ülkeler arasında 16'ıncı büyük ekonomi idi. 1999 yılında 18'inciliğe düşen Türkiye'nin, artık "dünyanın en büyük 20 ekonomisinin" arasında yer alabilmesi çok zor.

Peş peşe gelen krizler, krizleri izleyen devalüasyon ve IMF'nin talimatıyla sürekli küçülen bir ekonomi ile Türkiye'nin "en büyük 20 ekonomi" arasına girip giremeyeceği Dünya Bankası'nın Mayıs ayı sonunda açıklayacağı raporla netlik kazanacak.

Görüyorsunuz "işi bilmeyen bir yönetim" ülkeyi nerelerden nerelere düşürüyor. Üstelik "dünyanın en borçlu ülkesi" durumuna sokarak bunu yapıyorlar.

"Kılavuzu IMF olanın ekonomisi krizden çıkmaz" desek yanlış söylemiş olmayız. Bu görüşü pekiştiren bir açıklama da Star Gazetesi'nde yayınlandı. Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden biri olan ve Amerika Başkanı Reagan'a ekonomi danışmanlığı yapan Prof. Steve Hanke, "IMF'nin verdiği borçlar Türkiye'nin ekonomik problemlerini çözemez. Zaten IMF çözüm olsaydı Türkiye'nin problemleri yıllar önce çözülmüş olurdu" diyor ve "Sorunlar sadece ve sadece Türkler tarafından çözülebilir" diyerek bizim de tezimizi bir kez daha vurguluyor.

Ekonominin nereye nasıl gittiğini, ilgili bakan ve bürokratların "son tavırlarından" çıkarabilirsiniz. Bakan Kemal Derviş, kendisine "kaçışın yolunu" hazırlayacak olan erken seçimi gündeme getirdi.

Derviş'in birinci adamı, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti de "başarısızlığın paniğine kapılarak" önüne gelen işadamını "azarlamaya" kalkışıyor. Serdengeçti'nin Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı'yı azarlar gibi konuşması, iş dünyasında geniş tepki çekti. Tepki gösterenlerden biri de Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'dü. Aygün gönderdiği mektupta tepkisini şöyle dile getirdi:

"Türkiye'nin başına gelen bütün sıkıntılar, başta siyasiler olmak üzere bürokratlarla vatandaşın birbirlerinden kopuk olmalarıdır. Bürokratlar yıllardır yaptığı gibi bugün de halktan kopukturlar. Bu kopukluk ülkeye pahalıya mal olmaktadır.

Çünkü bu zatlar hafta sonu hiç alışverişe çıktılar mı? Hiç halkın arasına karışıp dertlerini dinlediler mi? Hiç ekmek almak için fırın ya da markete gittiler mi? Hiç elektrik- su parası ödemek için kuyruğa girdiler mi?

Bütün bunları yaşamadıkları için Türkiye tarihin en büyük krizini yaşamaktadır. Ülkeyi bu hale getirenlerin Türk milletinden özür dileyecekleri yerde, utanmadan bir de işadamlarını azarlıyorlar. Bu hareketleri suçluluk psikozudur.

Merkez Bankası Başkanı'nın hareketi yenilir- yutulur gibi değil... Bürokrasinin en tepesindeki, ekonominin dümeninde bulunan bir zatın, böyle fevri tavırları hiç yakışmıyor. İşadamlarına moral vereceği, yol göstereceği yerde "hed, höd, asarım, keserim" gibi sözlerle, zaten çok zor durumda olan iş dünyasının kimyaları bozulmaktadır.

Bol keseden konuşmak her zaman kolaydır. Asma ile kesme ile bir yere varılmaz. Varılsaydı güzelim Türkiye bu hale gelir miydi? Son krizden sonra Türk halkının milli geliri 3 bin dolardan 2 bin dolara geriledi. GSMH 200 milyar dolardan 148 milyar dolara indi. Yoksulluk sınırı 1 milyara çıktı. Her üç fabrikadan biri kapandı. Her üç kişiden biri işsiz kaldı."

Seçimden ANAP mı

Yoksa DYP mi karlı çıktı?

İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı Armutlu beldesinde 9 belediye meclis üyeliği için seçim yapıldı. Seçimde en fazla oyu alan ANAP 4, CHP 3 ve DYP 2 üyelik kazandı. Seçime katılan iktidar partilerinin hepsi oy kaybetti.

DSP, yüzde 15.4 olan oy oranını yüzde 5.85'e, MHP, yüzde 12.8 olan oy oranını yüzde 11'e, CHP, yüzde 30 olan oy oranını yüzde 20.76'ya düşürmüş oldu. ANAP, bütün iktidar olanaklarını Armutlu'ya yığmasına karşılık, yüzde 24.6 olan oy oranını yüzde 21.18'e düşürdü. ANAP'ın oyları son seçimde yüzde 3.42 azaldı.

Hal böyleyken medyaya bakarsan "seçimin galibi" ANAP olmuş. Armutlu'daki seçimde oyunu artıran bir tek parti var, o da DYP. DYP oy oranını yüzde 16.5'tan yüzde 18.07'e yükselterek yüzde 1.57 artış sağlamıştır. Ama medyaya bakarsan DYP sanki Armutlu'da seçimi kaybeden parti olmuş. Kör gözlülük olur da bu kadar olmaz.


14 Mayıs 2002
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED