|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Aynı durum, Necmettin Erbakan Başbakan'ken meydana gelseydi, bugün hoşgörü ile seslendirilen tepkilerin dozu böyle mi olurdu? "Çağdaşlık", "modernlik" ve benzeri olguları sürekli vurgulayacaksınız.. Sonra ülkenin hasta Başbakanı, doktorlara gösterilmeyecek.. Bacak damarları iltihaplı, kaburgası kırık ve sinirleri problemli Başbakan, evine kapanıp, kararnameleri, kararları ve pekçok önemli resmi evrakı, eşinin gözetiminde imzalayacak.. Bu arada Kıbrıs'ı izlemesi gerekiyor.. Avrupa Birliği'nin kapısı kapandı kapanacak.. Afganistan'a gönderilecek Türk birlikleri var.. Amerika Irak'ı vuracak mı, vurmayacak mı? Dışarıda ve içeride, böyle önemli ve öncelikli yüzlerce konu, gündemi iyice yüklü hale getirmiş.. Ve burası "Başbakanlık Sistemi" ile yönetiliyor.. Dün televizyonda görüntüler vardı.. Başkent Hastaanesi'nin önüne Ankara'lı DSP'liler gelmiş.. Ecevit, pencereden bakarken ağlıyordu.. Tamam.. Ecevit'e yazık.. Peki Türkiye'ye yazık değil mi? Siyasete bakıyoruz.. Sayısız "yeni oluşum", bazısı olmuş, bazısı olmak üzere, siyaset ağacının dallarında, kopartılmayı veya düşmeyi bekliyor.. Acaba Hüsnü Doğan, hangi örgütlenmeye dayalı olarak Avrasya Partisi'ni kurdu? Melih Gökçek dün, Demokrat Parti çatısı altındaki ilk açılımını yaptı.. Mehmet Ali Bayar'ın İsmet Sezgin'den devraldığı DTP, hangi toplum kesimine ulaşmayı amaçlıyor? Mesut Yılmaz, "Avrupa Birliği" diye tutturmuş gidiyordu.. Ama görüldü ki, Rauf Denktaş lobisinin sesi daha fazla duyuluyor Türkiye'de.. Anadolu'da MHP'nin eridiği, iyice hissediliyor.. Ama neden erimesin ki?. MHP, yandaşlarına ekonomik statü tanımaktan başka, kendisine oy verenlere ne getirdi ki? Yani Türk seçmeninin yüzde 16-17'si, Devlet Bahçeli anlamlı konuşmalar yapsın diye, bir defa daha MHP'ye oy verir mi? AK Parti ve Tayyip Erdoğan, seçmen katında en fazla var olan parti.. Bu kesin.. Ama Türk askerî-demokrasisi, Tayyip Erdoğan'ın yolunu açık tutacak mı? Bunu bilen var mı? İki kişi bir araya gelince, "Tayyip Erdoğan engellenecek mi" diye sormuyor mu yani? Solda CHP güçleniyor.. Anadolu'yu gezerken hep bunu hissettim.. Ama Deniz Baykal'ın söylemini, medya iletmiyor ki kentli orta-sınıflara.. Ya Mesut Yılmaz'dan çekiniyor medya patronları, ya da Hüsamettin Özkan'a düşmüş bir işleri var.. Bu bozuk tabloyu, RTÜK Yasası'nın görüşülmesi sırasında çok açık görmedik mi? Anadolu'da DYP ve Tansu Çiller de "yükselen değer".. Eğer bugün, mevcut yasalarla bir genel seçim yapılsa, sandıktan DYP-CHP koalisyonu çıkabilir.. Açık görebiliyorsunuz bunu.. Ama bir daha siyasette bile kalamayacak şimdiki iktidar çoğunluğu, bunu bile bile erken seçime gider mi? Özetle, Ecevit'e de, bütün Türkiye'ye de Allah şifa versin..
ŞAKA
Siyaset böyle birşey!.
Temel elinde bir yılanla, deniz kenarında yürüyormuş..
KAYIP ZAMANLAR
İşte Haziran da gelmek üzere..
Öyle oldu, şöyle oldu derken, Mayıs'ın sonuna geliyoruz.. Ve hepimiz biliyoruz ki, Haziran ayı, Türkiye'nin Avrupa Birliği yolculuğu için, dönüm noktalarından birini oluşturuyor.. Haziran'da Kıbrıslı Rumlar, Ada'da anlaşma olsa da olmasa da, Avrupa Birliği'nin eşiğinden adımlarını atıyorlar.. Türkiye'nin bu konuda birşey yapması şart.. Ama yapılmıyor.. Avrupa Birliği için harcanması gereken zamanın büyük bölümünü, bu 3'lü Koalisyon, ayıplı ve vetolu RTÜK Yasası'na harcadı.. Gereğinde bir günde Anayasa değiştirebilen Türkiye, haftalarını RTÜK'le geçirdi.. Ne idam halloldu, ne ana dilde yayın sorunu çözümlendi.. Ve şimdi de, "Ecevit nasıl iyileşecek"le uğraşıyoruz.. Biz bu duruma düşmeye müstehak mıyız? Acaba bu sorunun kesin cevabı "Evet" mi?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |