Bütün umutlarını artık ayakta duramayan, kaburgası kırık ancak kollarına girilerek Başbakanlık yaptırılabilen bir zatın yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Ülkedeki bütün ekonomik ve toplumsal göstergeler ise yerlerde sürünüyor.

İşte böyle bir durumda, Başbakan Ecevit dün yattığı hastanenin camından "büyük Türk anası" Rahşan Ecevit'in yardımıyla biz naciz kullarına el salladı. Ne büyük mutluluk... Artık bugün borsa tavan yapar, dolar da anasının gözünü görür herhalde...

Şu hale bakın ki, yıllardır "anamızı ağlatan" iki yaşlı çiftin himmetine muhtaç haldeyiz. Milletçe günlerdir dağda, kırda, bayırda "yıldızlardan fal tuttuk" pencerelere çıktık kaburgası kırık Başbakanımız el sallasın diye... Tıpkı o meşhur şarkıda olduğu gibi rüyalar da olmasa onu görmemiz imkansız imkansız...

/Yıldızlara baktırdım fallarda çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa
Pencereden bakmıyor, yollara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

Yalvarırım mektup yaz, beş dakika ayır da
Su serp yanan bağrıma sağlığını duyur da
Yaban gülü gibisin dağda kırda bayırda
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa/

Eğer ihtiyar Başbakanımız ve "dünya güzeli" eşi Rahşan Hanım kendiliğinden başımızdan çekilip gitmezse, bundan sonra işimiz hepten rüyalara, masallara kaldı demektir. Bilelim ki, Türkiye'nin "hasta ekonomisi", Ecevit kaldığı sürece artık hiç iyileşmeyecek. Çünkü, Başbakan'ı ayağa kalkamayan bir ülkenin ayağa kalkmasını beklemek sadece güzel bir hayalden ibarettir o kadar...

Şimdi "iki ihtiyar" Başkent Hastanesi'nin penceresinden aşklarından aldıkladı o "sanal güç"le bütün dünyaya ve Türk halkına "otistik" bir Türkiye filmi seyrettiriyorlar. Elbette sadece seyrettirmiyorlar, yıllardır birlikte oluşturdukları "hazin tabloda" bizi de birlikte yaşamaya zorluyorlar.

Gerçi Ecevit'in iktidar olduğu bütün dönemler, Türkiye için hep "talihsiz" yıllar oldu. Bunun adı, 1970'lerde "yokluk ve kuyruk"tu, İkibinli yıllarda ise özgürlüklerin baskı altına alnmasıyla birlikte yine ekonomik kriz oldu.

Acaba diyorum, birileri çıkıp Ecevit'i de, Türkiye'yi de bu "eziyet"ten kurtaramaz mı? Yoksa Rahşan Hanım'a kalırsa bu işkence ömür boyu sürecek... Eğer bu ülkeyi gerçekten seven birileri müdahale etmezse, Ecevit "bitkisel hayat"a bile girse Türkiye'nin Başbakanı olmaya devam edecektir.

Umarız Ecevit hep sağlıklı ve uzun ömürlü olur.

Umarız, "etme bulma dünyası" şeklinde ifade edilen o ünlü halk tabirinin sonuçlarını yaşamak zorunda kalmaz Sayın Başbakan.

Umarız, halka çektirdiği eziyeti misliyle çekmek zorunda kalmaz...

Ecevit için tek dileğimiz, ömrünün uzun, iktidarının kısa olmasıdır..

MEHMET OCAKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu