İlk basın şehidi olan Serbesti gazetesi başyazarı Hasan Fehmi, Divanyolu'ndaki Sultan Mahmut Türbesi'nin bahçesinde bulunan mezarı başında, TGC Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekreteri Turgay Olcayto ve bir grup gazeteci tarafından anıldı. Saygı duruşunun ardından bir konuşma yapan Erinç, 1909-1999 yılları arasında şehit olan 62 gazeteciyi, Hasan Fehmi'nin mezarı başında andıklarını söyledi. Orhan Erinç ve beraberindekiler daha sonra TGC Basın Müzesi'ndeki "Şehitler Galerisi"ni ziyaret etti. Basın şehitlerinin fotoğrafları ile kısa yaşam öykülerinin yer aldığı galeride de konuşan Erinç, her basın şehidiyle toplumun kamu görevi gören bir yurttaşını kaybettiğini söyledi. Sedat Simavi, "Genç meslektaşım, kaleminin efendisi kal, gerekirse kır ama sakın satma demişti" diye konuştu.

Basınla ilgili "kara haber''

Yasaların da gazetecilerin mesleklerinin yapabilmelerine olanak sağlaması gerektiğini ifade eden Erinç, anma programı sırasında "Bakanlar Kurulu'nun, Cumhurbaşkanı Sezer'in iade ettiği Radyo-TV Yasası'nı değiştirmeden TBMM'ye sevkettiği" haberini aldıklarını söyledi. Erinç, "İlk basın şehidimizi verdiğimiz bugün kara bir haberle karşı karşıya kaldık" dedi. Yasaya ilişkin bir soru üzerine de Erinç, Radyo ve TV'lerle ilgili yasa tasarısı TBMM'ye geldiğinde, görüşmeler sırasında Basın Yasası ile ilgili 9 maddenin de bu yasaya eklendiğini hatırlattı. Erinç, şöyle devam etti: "Hem radyo ve TV'lerle ilgili bölüm, hem de Basın Yasası ile ilgili bölüm aslında hem Anayasa, hem de eşitlik ilkesine aykırı hükümler içeriyordu.

Gazete ve radyolar kapanabilir

Özellikle getirilen para cezaları hem yerel ve yöresel radyo ve TV`ler ile gazetelere de herhangi bir örneği başka bir alanda görülemeyen idari para cezaları getiriyordu. Örneğin bir ilçede çıkan gazetenin beyannamesini 2 gün sonra vermesi, 20 milyarlık bir para cezası öngörüyor. O ilçede yayınlanan gazetenin yıllık geliri 20 milyar değildir. Sonunda da o gazete kapanır. Türkiye, Radyo-TV Yasası`nın getirdiği radyo kapatmalarına ek olarak, yerel ve yöresel basını kapanan bir ülke konumuna gelecek. Özellikle yayın ilkeleri bakımından da, bugünkünden yakınırken, ona eklenen yayın ilkeleriyle daha muğlak, daha karışık, daha karmaşık daha tercihe ve yoruma bağlı bir durum ortaya çıkıyor. Oysa bir suçun açıkça belirtilmiş olması lazım. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gerekçeleriyle yasanın TBMM'de yeniden görüşülmesi için iade etmişti." Orhan Erinç, "Diliyoruz ki Türkiye de, çağcıl bir Radyo-Televizyon ve Basın Yasası`na kavuşsun" dedi.