T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Taş atma mevsimidir

Şu anda Filistin'de yaşıyor olsaydık, muhtemelen bize kurşun sıkmakta olan Yahudi askerleri taşlıyor olacaktık. Başka bir seçeneğimiz var mı? Yok.

Filistin kan, "İslam Dünyası" acz içinde. Böyle durumlarda en kolay iş söylenip durmak, birilerini beceriksizlik veya ihanetle suçlamak, örgütsel çevre müsaitse sokaklarda gösteri yapmaktır. Büsbütün yararsız olmamakla beraber, bu tür adımlar ne kanı durdurur, ne aczi giderir. Daha 'yapısal' analizlere ve bunlara dayalı eylem biçimlerine ihtiyaç vardır. Ben 46 yaşındayım, babam 81 yaşında. Aramızdaki 35 yaşlık farkı dedem ile babam arasında da varsayarsak, dedemin aşağı yukarı ilk gençlik çağlarında Türkler'in hükümdarına birkaç Yahudi 'maceraperest' küçük bir dileklerini arzederler: Külliyetli miktarda para karşılığında, Filistin denen ücra beldede bir çiftlik kadar arazi satın almak istemektedirler. Türkler'in hükümdarı ve Müslümanlar'ın imamı (Halife-i Rûy-i Zemin), bu münasebetsiz teklifi geri çevirir. Fakat 100 yıl sonra, Yahudiler aynı topraklarda Müslüman katliamı yapabilmekte, birbuçuk milyar Müslüman da eli şakağında seyretmekle yetinmektedir.

MERTLİK BİR ANLIK PARLAMA DEĞİL

Bu gelişmeden birçok ders çıkarılabilirse de, herhalde ilk ders şu olmalıdır: Güç, sabit bir veri değildir. Tevarüs edilmez, kazanılır. Yahudiler, yüzyıllar (hatta binyıllar) boyu itilip kakılan bir topluluk olmaktan, bir-iki yüzyıl içinde, büyük demesek bile etkili bir güç odağı haline gelebildiler. Daha önemlisi, çok daha büyük güç odaklarını yönlendirebilecek bir kapasite geliştirdiler. O kadar ki, dün kendilerinden bir çiftlik kadar arazi istedikleri Türkler, "Yahudiler'i protestoda ileri gidersek, kendi güvenliğimizi tehlikeye atarız!" diyebilecek kadar "kullanışlı" bir odak oluverdiler.

Türkiye'yi yönetenlerin zaman zaman esip gürlemelerine bakmayın, İsrail'e kaşının altında gözün var diyebilecek durumda değildirler. Olsalardı, birkaç yıl önce Kırıkkale'deki silah üretim tesislerimizi kimlerin havaya uçurduğunu ortaya çıkarır, daha da önemlisi, eskisinin yerine daha iyisini kurarlardı. Olsalardı, savunma sanayiine ciddi biçimde girmek isteyen Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanayicisini, gökdeleninin 25. katında kimlerin niçin vurduğunu ortaya çıkarır, yapanlara misillemede bulunurlardı. Olsalardı, kırk yıldır en büyük silah araç gereç ihalelerini kazanan sözde sanayii grubunu biraz da bunları içeride imal etmeye zorlarlardı. Mertlik bir anlık parlama değil, bir süreç içinde milletin bekası uğruna güç biriktirmektir. Bunu beceremeyen veya kasdı mahsusa ile yapmayanlar, namerde öylesine muhtaç hale gelirler ki, parmaklarını bile kıpırdatmaları mümkün olmaz.

AMİR OLMANIN 12 ŞARTI

1. Planla. Bir ay, üç ay veya bir yıl gibi her planlama dönemi için neyin, kim tarafından, ne zamana değin, hangi maliyetle yapılması gerektiğini belirle.

2. Paylaş. İş, sorumluluk ve yetkiyi paylaş ki, emrinde çalışanlar kabiliyetlerini maksimum kullanabilsinler.

3. Talimat ver. Adamlarına aksatmadan günlük görevler ver ki, yapılmasını istediğin şeyleri, yapılmalarını arzu ettiğin zamanda, yapılmalarını arzu ettiğin biçimde yapsınlar.

4.İşbirliği yap. Adamlarının birey ve grup olarak istekli ve etkin çalışmalarına yardımcı ol. Emir verip köşene çekilme.

5. Sorun çözücü ol. Günlük sorunlar için, adamlarınla beraber çözüm geliştir ve bunları uygulat.

6. Adam al. Şirketteki fonksiyonunla alakalı konumların her birine vasıflı bir kişinin getirilmesini sağla. Amirlerini bunu yapmaya zorla.

7. Eğit. Birey ve grupları, işlerini nasıl daha iyi yapacakları ve verimliliklerini nasıl artıracakları hususunda kesintisiz eğit.

8. Motive et. Hem kısa hem uzun vadede, adamlarının somut ve soyut kişisel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı ol, onları havaya sok.

9. Danış. Bireylerle nasıl daha iyi iş yapabilecekleri, kişisel sorunları nasıl daha iyi çözebilecekleri veya nasıl daha tutkulu olabilecekleri hususunda birebir görüş.

10. Geliştir. Kaliteyi temin ve üretkenliği artırmak için daha iyi yöntem ve prosedürler geliştir.

11. Baskıdan yılma. Duygusal stres veya bastırıcı talepler karşısında pes etme; amir olarak üzerine düşeni anla ve yap.

12. Kontrol et. Amaçlarına ulaşmak için, ilerlemeyi ölç ve gerektiğinde düzeltici eyleme geç.

Bu 12 aşamada kademe kademe her yönetici 0-100 arası bir başarı derecesi elde edebilir. Dikkatlerimizi tepedeki %10 ile tabandaki %10'a odaklandırıp, en iyilerle en kötüleri ayırabildiğimiz zaman, yüksek performans yolunda ilk ciddi adımı atmış oluruz. Hedefimiz, +10'dakilerin özelliklerini benimsemek, -10'dakilerin kusurlarından ve anlayış bozukluklarından uzak durmak olmalıdır.


7 Nisan 2002
Pazar
 
MUSTAFA ÖZEL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED