Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, AB Konvansiyonu Toplantısı için gittiği Belçika'nın başkenti Brüksel'den yurda döndü. Yılmaz, Atatürk Havalimanı Şeref Salonu'nda, toplantıya birlikte katıldığı parlamento heyeti ile düzenlediği basın toplantısında Avrupa'nın geleceğinin tartışıldığı konvansiyonun 3. toplantısının konusunun "Ulusal devletlerle AB'nin ortak kurum ve yapıları arasındaki yetki dağılımı" olduğunu kaydetti.

Yılmaz, konuşmasında, AB'nin yeni görev ve yetki dağılımına ilişkin tartışmanın, AB'nin gelecekteki vizyonundan bağımsız olarak yapılamayacağını ifade ettiğini belirterek, AB'nin, "nihai bir siyasi yapıya kavuşmadığı ve uluslararası sorunların çözümünde etkin bir rol üstlenmediği sürece" bölgesel bir güç olmanın ötesine geçemeyeceği görüşünü aktardığını bildirdi. AB'nin, ekonomik ve siyasi ağırlığı arasında bir orantısızlığın söz konusu olduğunu kaydeden Yılmaz, "AB'nin mutlaka global ölçüde siyasi hedeflerini gerçekleştirmeye yönelmesi gerektiğini vurguladım" dedi.

Politikamız değişmez

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, terör örgütü PKK'nın isim değişikliğine ilişkin açıklamasını değerlendirirken, bu tür taktiklerin Türk Devleti'ni etkilemeyeceğini söyledi. Yılmaz, terör örgütünün, ismini KADEK olarak değiştirdiği açıklamasını, şöyle değerlendirdi: "Daha önce PKK mensubu olup da yasa dışı olaylara karışmış olanların aynı örgüt bünyesinde faaliyetlere devam etmesi halinde PKK için alınan bütün kısıtlayıcı kararların ve düzenlemelerin gelen örgüt için de geçerli olması gerekir. PKK'nın, şiddetin, terörün çıkar yol olmadığını görmesi olumlu bir gelişmedir ama geçmişte teröre karışmış olanların da mutlaka yargı önüne çıkartılması gerekir. Bu tür taktik değişiklikler Türk Devleti'nin bu konudaki politikasını etkilemez."

Katılım takvimi belli olsun

Yılmaz, AB'nin terörist örgütler listesi konusundaki tutumunu yeniden gözden geçireceğini belirterek, "Eğer herhangi bir ülkenin vetosu söz konusu olmazsa, bu hafta listenin istediğimiz şekilde revize edileceğini umuyorum" dedi.

Yılmaz, toplantı çerçevesinde ayrıca AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile de görüştüğünü hatırlatarak, şunları söyledi: "Görüşmede, Hükümet olarak Ulusal Program'daki kısa vadeli hedeflerimizi yerine getirme kararlılığında bulunduğumuzu, bunların büyük bir bölümünü esasen yerine getirdiğimizi, kalan kısmını da yerine getirmek için AB'nin de bu konuda Türkiye'ye müzahir bir tutum alması gerektiğini söyledim. Bu konudaki en büyük müşevvikin de katılım müzakerelerine başlanması konusunda Türkiye'ye bir takvim verilmesi olacağını ifade ettim."

Prodi ile görüşmesi dışında başka temaslarda bulunduğunu da ifade eden Yılmaz, "AB'nin terörist örgütler listesi konusundaki tutumunu bu hafta sonunda yapacağı Genel İşler Konseyi Toplantısı'nda yeniden gözden geçireceğini öğrendim. Muhtemelen Türkiye'nin bu konuda baştan beri şikayetçi olduğu PKK ve DHKP-C gibi örgütlerin de bu listeye dahil edileceği izlenimini aldım" diye konuştu.

AB'nin uluslararası saygınlığı yok

Öte yandan Avrupa Konvansiyonu Başkanı Valery Giscard d'Estaing, AB'nin dış politikada "tek sesle konuşmasının" gerekli olduğunu söyledi. D'Estaing, AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana'nın çabalarına rağmen, "AB'nin uluslararası alanda saygınlık kazanamadığına" dikkat çekti.