T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Bilgisayar kullanırken sağlığınızdan olmayın!..

Ofislerdeki yazıcılar sese karşı yalıtılmalı veya ofis dışına çıkarılmalı. Ekran açısının iyi olmaması eklem ve kas rahatsızlıklarına yol açıyor.

Günlük hayatın bir parçası olan bilgisayar kullanırken sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için birtakım tedbirler alınması gerekiyor. Odanın yetersiz veya çok fazla aydınlatılması, uygun gözlük kullanılmaması ve uygun olmayan oda düzenlemesi görme rahatsızlıklarına sebep olurken, ekran açısı ve yüksekliğinin uygun olmaması, yetersiz keyboard açısı ve yüksekliği, uygun olmayan sandalye ve çalışma pozisyonu da eklem ve kas rahatsızlıklarına yol açıyor. Uzmanlar, yapılan ölçümlerde, bilgisayar kullanılan ofislerde gürültü seviyesinin 55 dB(A) civarında olduğunun belirlendiğini ifade ederek, her ne kadar bu seviyenin işitme kaybına sebep olmadığı biliniyorsa da bu düzeyde bir gürültünün dikkatin dağılmasına, sıkıcı bir ortamın meydana gelmesine sebep olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, bu sebeple yazıcıların sese karşı yalıtılmasını veya ofis dışına çıkarılmasını öneriyor.

Göz rahatsızlığı-bilgisayar ilişkisi

Bilgisayar operatörlerinin görmeye yönelik sorunlarının başında göz sulanması, gözlerde tahriş ve batma, göz yorgunluğu, mavi ve çift görmenin geldiğini hatırlatan uzmanlar, WHO (Dünya Sağlık Teşkilatı)'nun yaptığı araştırmalara göre, yukarıda ifade edilen rahatsızlıkların doğrudan bilgisayarlarla bağlantısının olmadığının anlaşıldığını kaydediyor. Ekrana direkt güneş ışığı gelmesinin engellenmesi gerektiğini de vurgulayan uzmanlar, "Ekranları pencereye karşı yerleştirmeyin. Odanın genel aydınlatmasını azaltın. Yazdığınız metni ayrıca aydınlatın. Ekran ve yazı metni arasında göz hareketlerinin fazla olmamasını sağlayın" diyorlar. Ekran açısının, yüksekliğinin uygun olmaması, uygun olmayan çalışma pozisyonu ve uzanarak iş yapmak, eklem ve kas rahatsızlıklarına sebep oluyor. Uzmanlar, bilgisayar kullanırken şu hususlara dikkat çekiyor: "Ekranın üst kenarını göz hizasına ayarlayın. Klavye yüksekliğini ve açısını rahat edeceğiniz konuma getirin. Çalışma sandalyesinin yapısını düzeltin. Sandalye 5 ayaklı ve tekerlekli olmalı. Bilgisayar çalışmasının arasına diğer işler serpiştirilmeli veya diğer operatörle sırayla çalışılmalı."

SAATTE 15 DAKİKA MOLA VERİN

Bilgisayar başında uzun süreli çalışan operatörlerin, yorgunluklarını egzersiz yaparak ve iş yükünü ayarlayarak azaltabileceğini söyleyen uzmanlar, bir saat çalıştıktan sonra 10-15 dakika mola verilmesini, çalışma pozisyonlarının sık sık değiştirilmesini, vücut ve göz egzersizleri yapılmasını öneriyor. Bilgisayar ekranlarının değişik cinste radyasyon yayan cihazlar olduğunu da vurgulayan uzmanlar, elde edilen sonuçlara göre, ölçülen değerlerin, günlük hayatta karşılaşılan radyasyonların (background) seviyelerde olduğu ek bir maruziyetle karşılaşılmadığı, kimi zaman yayılan radyasyonların çok düşük olması sebebiyle ölçüm zorluğu çekildiğini ifade ediyorlar. Uzmanlar ayrıca, Amerika'da NIOSH (National Institute for Occupational Safety and Health) ve FDA, Kanada ve Batı Avrupa'da bir çok ülke ve WHO gibi uluslarası kuruluşların, bilgisayar ekranlarından yayılan radyasyonların ölçümü için çalışma yaptığını da hatırlatıyor.

 
Sigara için 19 saniye yetiyor
Sigara dumanındaki binlerce zararlı maddenin, sigara içiminden 19 saniye sonra kanda en yüksek düzeye ulaştığı belirtildi.
Muşlu İzzet dede bekarlıktan bıktı
Muş'ta 20 yıl önce eşini kaybettiğinden beri evlenmek isteyen İzzettin Yonat, 70 yaşına gelmesine rağmen hala eş arıyor. Merkeze bağlı Suluca köyünde oturan İzzettin Yonat, 20 yıl önce eşi Meryem Yonat'ın ölümünden sonra evlenmek istemesine rağmen, 8 çocuğu bulunduğu için kimsenin kendisiyle evlenmek istemediğini söyledi. Çocuklarının hepsinin evlendiğini ve yalnız yaşamaya başladığını belirten Yonat, evlenebileceği dul bir kadın aradığını bildirdi. Çocukları nedeniyle şimdiye kadar kimsenin kendisiyle evlenmek istemediğini, 70 yaşına gelmesine rağmen hala evlenebileceği umuduyla bir eş aradığını anlatan Yonat, kendisini 25 yaşındaymış gibi hissettiğini, evlenmesi için çevre köy muhtarları ile vatandaşlardan destek beklediğini söyledi.
ÇÜRÜK DİŞ, KALP TEKLETİYOR
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Köprülü, kalp rahatsızlığı bulunan hastaların diş çürüklerine karşı daha temkinli olması gerektiğini söyledi. Köprülü, "Kök ucunda meydana gelen çürüklerdeki mikro organizmalar, kan dolaşımı sayesinde kalbe ulaşır. Bu dolaşım nedeniyle kalp hastalarında enfeksiyon riski daha da artar. Dişlerinde çürük bulunan kalp hastalarının, hekimlerden detaylı bilgi alarak tedavilerini vakit geçirmeden yaptırmaları gerekir" dedi. Köprülü, tansiyon ilaçlarının ağızdaki tükrük salgılama sistemini aksattığını ve dişlerde enfeksiyon riskinin arttığına da dikkat çekti.
17 Nisan 2002
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED