"F.Bahçe'nin haklarının yenmemesi için bir uyarı yapıyorsak ve bu uyarı tehdit olarak algılanıyorsa bunu yaparım. Bu benim endişelerimi belirtmemdir. Bugün de söylerim, yarın da söylerim."

"Etik yönden çok enteresan olaylar var. Olayı yalnız megafona bastı, dinletti şeklinde yorumlamak ya da görmek yanlıştır. Ortada bir oyun var ve bu oyunu açıklayacak olan Ulusoy'dur."

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 2. başkan Nihat Özdemir ile birlikte, kulüp binasında düzenlediği basın toplantısında, Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Bilgili'nin kendisini suçlayan açıklamalarına karşılık verdi. Dört yıldır uzlaşmacı bir tavır içerisinde, hem Fenerbahçe Kulübü, hem de Türk futbolunda sporla ilgili olayları geliştirmek için çalıştıklarını anlatan Azız Yıldırım, "Aynı tavrımı, aynı kişiliğimi, aynı karakterini devam ettirdim. Ama maalesef bu 4 yıl içinde gördük ki, bizim uzlaşmacı ve herkese eşit mesafedeki düşüncelerimiz ve tavırlarımız rağbet görmedi" dedi. Yıldırım toplantısında şu ifadelere yer verdi:

HAKLARIMIZI YEDİRTMEM

"Fenerbahçe'nin haklarının yenmemesi için bir uyarı yapıyorsak ve bu uyarı tehdit olarak algılanıyorsa bunu yaparım. Bu benim endişelerimi belirtmemdir. Bugün de söylerim, yarın da söylerim. Fenerbahçe'nin haklarının korunması için elimden gelen mücadeleyi yaparım. Muhittin Boşat'ın atanmasının Beşiktaş tarafından organize edildiği söylendi. Ben de Bülent Yavuz'u aradım endişelerimi belirttim. Haklarımızın yenmemesini, gerekli tedbirlerin alınmasını, pazar akşamı aleyhimize bir durum olması durumunda, bütün Türkiye'de büyük olayların olacağını söyledim. Ama bu sözlerimi bütün kulüpler adına ifade ettim."

OYUNLAR OYNANIYOR

"Şimdi burada tabi etik yönden çok enteresan olaylar var. Olayı yalnız megafona bastı, dinletti şeklinde yorumlamak ya da görmek yanlıştır. Burada bir oyunlar oynanmaktadır. Bu oynanan oyunu da tek açıklayacak insan vardır, Futbol Federasyonu Başkanı'dır. Ben ve arkadaşlarım her zaman federasyona gideriz. Ama hiç bir zaman telefonlarını megafona basarak bize dinletmemiştir. Yani bu ilişkinin enteresanlığını burada belirtmek için gündeme getiriyorum. Burada niçin bu telefonun dinlendiğini, megafona basarak diğerlerinin duyması ihtiyacı hissettiğini sayın Futbol Federasyonu Başkanı açıklamalıdır.

HERKES İÇİN ADALET

"Maç sırasında Sayın Muhittin Boşat'tan Beşiktaş Kulübü şikayetçidir. Bizim geçmişten bu yana söylediğimiz şey (Adalet, herkes için adelet). Ben ilk devredeki, 24 maç sonra yenildiğimiz Beşiktaş maçından sonra dahi çıkıp, Beşiktaş'ın bizi yenmesini tebrik ettim ve Beşiktaş maçıyla ilgili en ufak bir serzenişte dahi bulunmadım. O gün tek söylediğim hadise, liglerde şaibe olduğudur. Söylediğim zaman Türkiye Liglerinin 14. haftası oynanmaktadır. Ben, 14. haftadan önce ligde olan hakem hatalarının hangi maçlarda, kimler için yapıldığını kamuoyuna açıkladım. Bugün aynı beklentiyi de biz Beşiktaş Kulübü'nden, idarecilerinden ve camiasından beklemek hakkımız."

HAKEM HATA YAPMIŞTIR

"Maç içinde hakem her iki takım için de yanlış kararlar verdi. Biz başından beri, hakemlerin yaptığı hataların yalnızca bizim lehimize olduğu zaman bunun üstü örtülsün, diğerleri için yapıldığında da biz bunları dile getirelim şeklinde değil, kime yapılırsa dile getiriyoruz. Burada hakem hata yapmıştır. Hem bizim 2 oyuncumuzu haksız olarak atmıştır, aynı şekilde de Ali Eren'in pozisyonunda tekme için atmışsa hatalıdır, ama duyumlarıma göre, hakem raporlarına bakmak lazım, oyuncunun küfür ettiği şeklinde bir söylenti vardır. Bu doğruysa o zaman hakem haklıdır."

SORUMLU FEDERASYON

"Beşiktaş Kulübü sezon başından bugüne kadar yapmış olduğu maçlardan dolayı hep Futbol Federasyonu ve MHK'nin arkasında olduğunu ifade etti. Ama şimdi açıklamalarıyla MHK'ye karşı artık bundan sonra saygılarının olmayacağını ifade etmişlerdir. Halbuki burada esas sorumlu Futbol Federasyonu Başkanı'dır. Çünkü Futbol Federasyonu Başkanı'nın söylemediği veya istemediği hiçbir şey olamaz. Bu da bu telefon görüşmesinde açıkça ortaya çıkmıştır. Burada da bunu açıkça görüyoruz ve baştan beri söylediğim düşüncelerimde ne kadar haklı olduğumu görmekten mutluluk duyuyorum."

Bekir Boran :		Yunus Akgül :
"Hasan Polat, Lefter ve genç gazeteci!"		Muhittin Boşat ve sorular
Ali Gümüş :
Şeref ve Hamza