Utangaçlıktan kurtulmanın en iyi yolunun utangaçlık hakkında bol bol konuşmaktan geçtiğini belirtildi. Kaliforniya, Utangaçlık Enstitüsü uzmanlarından Dr. Lynne Henderson, geçtiğimiz on yıl içerisinde utangaç olduğunu söyleyen insanların sayısının yüzde 10 oranında artış gösterdiğini açıkladı. Dr. Henderson'a göre, utangaç insanlara yapılan "duygularını daha çok açığa vur", "üzüntülerini paylaşmaktan kaçınma" gibi telkinler o insanların daha da içine kapanmasına neden olabiliyor.

Kibirliler de utangaç!

Dr. Henderson, buna karşılık utangaçlığını yenmek isteyenlere, duyguları, sevinçleri, üzüntülerini konuşmaktansa kendi utangaçlıkları hakkında bol bol konuşmalarını öneriyor. Utangaç tutumların çok az bir kısmının kibir kaynaklı olduğunu ifade eden Henderson, "Ama çok büyük bir bölümü sosyal korkulardan kaynaklanıyor ve utangaç insanın profesyonel yaşamında, bilgi ve becerisiyle hak ettiği yerlere gelmesini engelliyor" dedi.

TAKINTI 'PANİK ATAK' YAPIYOR

Panik Atak Dostları Derneği Başkanı, Psikiyatrist Dr. Muzaffer Uyar, "Panik Atak" hastalığının 10 yaşından itibaren herkeste görülebileceğini belirterek, "Hastalık, beklentileriyle gerçekler arasında uçurum yaşayanları ve fobileri olanları seviyor" dedi. Dr. Uyar, birçok sıkıntı hastalığından en ilginç ve yaygın olanının panik atak olduğunu belirterek, panik atakta sıkıntının ani ve keskin olarak geldiğini, bir volkan patlaması gibi yaşandığını söyledi. Dr. Uyar, "Nöbetle gelen panik atağın en önemli işaretleri kalp çarpıntısı, nefes alamama hissi, terleme, boğuluyor, yanıyor, donuyor, felç oluyor, ölüyor, aklını ve kontrolünü yitiriyor gibi olma, beyinde büyük bir basınç ve son nefesini veriyor gibi hissetme" dedi. 3-5 dakika süren bu nöbetleri 1 ya da 2 kere yaşayan kişilerin hastanelerin acil servislerine "kalp krizi ya da felç geçiriyor" şikayetiyle gittiğini ifade eden Dr. Uyar, kişilerde bu nöbetlerin devamı geleceği endişesi ve kaçınmayla panik atak hastalığının başladığını kaydetti.