|
|
Vuslat ve tebessüm
Zeki Müren, "Bir tatlı tebessümün, bin vuslata bedeldir" diyordu şarkısında. Kendi gitti, şarkısı kaldı. Güzel bir şarkıdır, hakkını vermek lazım. Vuslat dergisini çıkaran genç arkadaşlara sorarsanız, "Bir Vuslat, bin tebessüme bedel" diyebilirler. Eğitim ve kültür dergisi Vuslat'ın "Gayri Safi Milli Hafıza" kısmında "sayfa tasarımı bilem dahil yazıveripçiziktiren" Ahmet Altay, seviyeli mizah örnekleriyle dergiye renk katıyor. Bir iki örnek verelim ki boş konuşmadığımıza kanaat getirin. Düşüncemize katılmazsanız, sonradan kanaatlarınızı da, kanaatlerinizi de alıp götürürsünüz istediğiniz yere. 'İn'ler 'out'lar Euro'ya geçiş İN, Köprüden geçiş OUT. Kara kış İN, Ali Sami Alkış OUT. AyCell İN, Veysel OUT. Bu ülke için seve seve İN, Ya sev ya terket OUT. Yeni yıl İN, Yeni umutlar OUT. Ecevit İN, İstifa etmek OUT. Ayın menüsü Ekonomik Kuzu Tandır Gerekli malzemeler: 0,002 gr kuzu but, 10 gr. zeytin yağı, 1 adet nane parçacığı, 1 adet kimyon parçacığı, 0,2 gr. yumurta, 1 çay kaşığı salça, 10 bardak su (çeşme suyu), yarım çay kaşığı tuz. Yapılışı: Malzemeler boş tencereye konulur, 1 dakika çok kısık ateşte iyice harman edilerek pişirilir. Afiyet olsun. Kim gitsin? Karikatürle yazıyı bir arada yürüten Ahmet Altay, vatandaşlara "Kim gitsin?" diye sormuş. İşte aldığı cevaplar: Ecevit, Derviş, Ekonomik kriz, Dolar, Mustafa Denizli, Kara kış, Kemal Alemdaroğlu, Banka hortumcuları, BBG'deki Edi, Hükümet, Sabit ücretsiz GSM operatörleri... (Eh, bu sayılanlardan bazıları gitti, darısı diğerlerinin başına.) Bunlar sadece bir kısmı. Daha çoğunu (mesela Adem Özbay'ın "Kalbini ferah tut sen", Bünyamin Yılmaz'ın "Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter'a alternatif film önerisi: Failatun failun meçhulün", Ayşe Ahsen'in "Bu da gelir bu da geçer", Hamit Can'ın "İstanbul'dan kış manzaraları" gibi birbirinden değerli ve çoğunluğu gayet ciddi olan pek çok yazıyı) okumak için, Vuslat'a ermeniz gerek.
Saniyeler geçerken
Trafik ışıklarına zaman göstergesi konulması, şüphesiz faydalı oldu. Gereksiz kornaları azalttı, akışı hızlandırdı, yakıt sarfiyatını düşürdü. Kırmızı ışıkta bekleyen araçların, o göstergeler sayesinde birer-ikişer gram daha az yakıt harcadığını dikkate alarak, binlerce araç için basit bir hesap yapacak olursak, bir gün boyunca toplamda epeyce tasarruf edildiği ortaya çıkar. Bütün bunların dışında, iş yerinin veya evinin penceresinden bir trafik ışığındaki zaman göstergesini görebilenleri de değişik düşüncelere sevketti. Zamanın nasıl hızla geçtiğini, hiç durmadığını gösterdi. Hayatın da o azalan saniyelerle beraber tükendiğini düşündürdü. Ve düşündürmeye devam ediyor, devam ediyor, devam...
Memlekete dair
Yaşlı ve hasta bir adam, son günlerini yaşadığının farkına vardığında, etrafındakilere danışmış: "Ahirete intikal ettiğimde, bana orada rastlayacağım tanıdıklar, memleketin halini sorarlarsa ne cevap vereyim?" "Türk hükümeti Afganistan'a ilahiyat fakültesi ve imam hatip okulu açıyor de, yeter!.."
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |