|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tavuğunuzu CIA soslu mu isterdiniz, yoksa Şeriat soslu mu? Böyle bir sorunun sizi şaşırtacağını, bazılarınızı da kızdıracağını biliyorum. Ancak ne çare; 11 Eylül sonrasının buğulu ortamında, her şeyden kuşku duyan birine, gerektiğinde 'soslu sorular sorma' özgürlüğü tanınması gerekiyor. Bugünkü 'soslu' sorum şu: Mudurnu Tavukçuluk'u, gazetelerin yazdığı gibi, bugünkü ABD yönetimi ve CIA ile ilişkili bir grup mu satın aldı, yoksa tüzüğünde, "Şeriat kurallarına uygun yatırımları destekler" yazan bir grup mu? Borç tuzağı ve işletme sermayesi sıkıntısına düşen Mudurnu Tavukçuluk'un hazin macerasını herhalde izliyorsunuz. Bir tv programında, üretim tesislerindeki civcivlerin, yem alınamadığı için, nasıl yürek yakıcı bir sonla karşılaştıklarını izlemiş, içim burkulmuştu. Sevinçli haber, biraz tuhaf ayrıntılar taşısa bile, geçen hafta geldi. Star gazetesi, pabuç gibi harflerle, "Mudurnu Tavukçuluk'u eski CIA başkanı aldı" haberini ulaştırdı Türkiye'ye... Mudurnu'yu Global AŞ diye bir şirket satın almış, onun yönetiminde de eski CIA başkanı James Woolsey ile NASA'dan emekli korgeneral James Abrahamson bulunuyormuş. Global'in büyük ortağı Başkan Goerge W. Bush'a danışmanlık da yapan bu iki kişinin ilişkide bulunduğu Crescent Investments adlı bir yabancı şirketmiş... Star, "Global'ın sahibi Crescent Invetsments, onun da yüzde 13'ü James Woolsey'e ait" diye yazdı. James Woolsey 11 Eylül sonrasının en önemli isimlerinden. Bush, eski CIA başkanı Woolsey'i "11 Eylül'le Irak arasında irtibat bul ve müttefikleri Irak'a saldırıya hazırla" diye görevlendirdi. Muhammed Atta ile Iraklı diplomat Muhammed el-Ani'nin Prag'ta görüştükleri bilgisini dünyaya duyuran kişidir Woolsey. İngiltere'ye, Almanya'ya, Ortadoğu'daki çeşitli ülkelere giderek "Irak karşıtı cephe" oluşturmak için çaba sarf ettiği de biliniyor... Demek, bunca savaş ve istihbarat işi arasında, Mudurnu Tavukçuluk ile ilgilenecek vakit de bulabilmiş? Woolsey'in sağladığı taze sermaye sayesinde, tavuklarımız, 'CIA soslu' olacaktır... Bilseydim, ABD başkentinin Langley semtindeki CIA'nin etrafında bulunan lokantalara uğrar, 'CIA soslu tavuk' ne menem bir şeydir, öğrenmeye çalışırdım. Star'ın açtığı kapıdan Milliyet ve Sabah da girdi. Neredeyse hergün, Mudurnu'nun eski CIA başkanının ilgisiyle kurtulduğuna dair haberler okumaya başladık. "Eskiden olsa bu tür irtibatlar saklanırdı; bugünün dünyasında 'CIA irtibatı' itibar kazandırıyor olmalı" diye düşünmeye başladım. Bu işin bu kadar göstere göstere yapılması kuşkumu uyandırmadı değil. Zihnimi kurcalayan ayrıntılardan biri, "James Woolsey'e ait" diye ilân edilen şirketin Crescent Investments adını taşımasıydı. 'Crescent' hilâl anlamına geliyor ve Batı ile Doğu arasındaki Haçlı Seferleri de denilen 'Hilâl-Salib' mücadelesinden beri, yani en azından 1500 yıldır, Batılılar bu tür bir addan uzak durmayı yeğliyorlar... Bir dostun da uyarısıyla çıktığım araştırma yolculuğu, "CIA irtibatı" konusunda yapılan aşırı vurgulamanın esas gerçeği örtme amaçlı olabileceğini gösterdi bana. 'Crescent Investments', kuşkulandığım gibi, New York ve Londra'da şubeleri olsa bile Ortadoğu coğrafyasının bir şirketi. Nerede kârlı bir alan bulursa oraya yönelip para kazanmaya çalışıyor. Elinde kullanacağı milyonlarca (belki milyarlarca) dolar olduğu anlaşılıyor. "Paranın dini imanı olmaz" deyişini hatırlatacak tarzda, dünyanın her tarafında, her alanda yatırımları var Crescent Investments'ın... Tam adının 'Crescent Capital Investments' olduğu anlaşılan şirket kendisini şöyle tanıtıyor: "Başarılı ve büyüyebilme istidadı taşıyan firmaların çoğunluk hisselerini elde etmeyi amaçlayan bir özel yatırım şirketiyiz. Öncü mamül veya servisi bulunan, pazara egemen ve becerikli, vizyonu olan ve gözünü kazanmaya dikmiş yönetim kadrolarına sahip firmalar arıyoruz. Ortak stratejik vizyonla, belirli ticari ve mali hedeflere ulaşmak üzere, ilişki kurduğumuz şirketin profesyonel kadrolarıyla birlikte çalışırız." Şirketin kendini anlattığı bu ve devamındaki propaganda satırlarını okurken, "Fabrikam olsa da Crescent'la işbirliği yapsam" diye düşünmeden edemedim. Bu bakımdan, Mudurnu Tavukçuluk'un, borçlarının tasfiyesi ve gerekli işletme sermayesi için Crescent Capital Investments firmasını seçmesinde yadırganacak bir yön yok. Zaten, Crescent, kendini tanıtırken söylediği gibi, çoğunluk hissesini elde ettiği şirketlerin yönetimini ele geçirme derdinde değil; gazete haberleri de, Mudurnu yönetiminin kurucu Tevfik Türesin'de kalacağını özellikle vurguluyor... Mudurnu Tavukçuluk'un yeni sahibi Crescent Investments, tanıtımında, bir noktayı dikkatlere sunuyor: "1997'de kurulan şirketimiz, 'First Islamic Bank E.C.'nin ABD'deki koludur." Neymiş, gördünüz mü? Crescent şirketi, Amerika'da kurulu olsa bile, arkasında Bahreynli bir banka bulunuyor ve banka 'İslâmî' olma iddiasını adına bile taşımış... Yazının en başında, "Tavuğunuzu CIA soslu mu isterdiniz, yoksa Şeriat soslu mu?" diye sormamın sebebi bu ilişki işte. Mudurnu Tavukçuluk'un emin ellere geçtiği kesin de, bu eller eski istihbaratçı elleri mi, yoksa Bahreyn'li İslâmî bankerlerin elleri mi? Cevap için yarını beklemek zorundasınız.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |