T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

VAZGEÇİLMEZ İÇECEĞİMİZ ÇAY

Türkiye, çay üretiminde dünya altıncısı, kişi başına düşen tüketimde ise dünya beşincisi durumunda. Uzmanlar bilinçsizce çay içmenin sağlığa zararlı olduğunu söylüyor.

Sabah kahvaltısından gecenin geç saatlerine kadar hayatın içinde bulunan çay, Türkler'in vazgeçilmez içeceği... Çay üretiminde dünya altıncısı olan Türkiye, kişi başına tüketimde ise dünya beşincisi. Çay kelimesi Çince "t'e" ve "ch'a" kelimelerinden bütün dünya dillerine girdi. Bir Çin efsanesine göre, M.Ö. 2700 yıllarında ilk çay bitkisi kamelya yetiştirildi ve çayın bilimsel adı "Thea Sinensis L. (Sinonimi Camelia Sınensıs L.)" olarak belirlendi.

Bazı kaynaklara göre Türkler, Müslüman olmadan önce çayı biliyorlardı, Araplar ise 9. yüzyıldan beri çay içiyor. Türkiye'de çay üretimi 1870'lerde Doğu Karadeniz'de başladı. İlk denemeler başarısız oldu. Ancak 1923 yılından itibaren "çayın babası" olarak nitelenen Zihni Derin'in özellikle 1936'lı yıllardan sonraki çalışmaları olumlu sonuçlar verdi ve bugünkü seviyeye gelindi.

Hazmı kolaylaştırır

Açık ve az içildiği takdirde çayın iyi bir hazım ilacı olduğunu belirten beslenme uzmanları, birçok kişinin dengesiz ve bilinçsiz beslenme sebebiyle mide ağrısı çektiğini, bunun sebebinin de hazımsızlıktan kaynaklandığını belirtiyor. Bol limonlu içilen çayın, nefesi açtığını belirten uzmanlar, çayın dinlendirici özelliği bulunduğunu, kişiler üzerindeki ağırlık hissini azalttığını da ifade ediyor. Çayın az ve açık içildiğinde yararlar sağladığını ancak çok koyu içilmesi halinde kansızlığa sebep olacağını söyleyen uzmanlara göre, çay asabiyeti artırıyor. Bilinçsizce çay içmenin sağlığa zararlı olduğunu belirten uzmanlar, çayın alınan gıdalardaki vitaminleri tamamen öldürebileceğini ifade ediyor.

ÇAY İÇERKEN DİKKAT EDİLECEK ÖZELLİKLER

Uzmanlara göre çay içerken şunlara dikkat edilmesi gerekiyor:

  • Çayı, özellikle açık ya da limonlu için,

  • Yemeklerden en az iki saat sonra için,

  • Çay içerken arada su için,

  • Her öğün üç bardaktan fazla içmeyin

  • Çayı küçük yudumlarla, az şekerli için,

  • Aşırı sıcak çay içmeyin,

  • Sabah kahvaltısında çay içmeyin,

  • Yeterince demli olmayan çayı içmeyin,

  • Aç karnına kesinlikle çay içmeyin.

  •  
    HAMİLELİKTE ÖLÇÜLÜ EGZERSİZ
    Düşüklerin büyük çoğunluğunun bilinçsiz ve haddinden fazla yapılan egzersiz olduğunu belirten Prof. Göncü, "Gebelik öncesi egzersiz alışkanlığı olmayanlar ve kilolu kadınlar, hamilelik dönemini daha zor geçiriyor" dedi.
    BABA ADAYLARINDA 'COUVADE SENDROMU' RİSKİ
    Ruhsal bozukluğa neden olabilen 'couvade sendromu' baba adayı, eşinin fizyolojik ve psikolojik değişimlerini nedeni açıklanamayan baş ve bel ağrıları, kilo alma ve gaz sancılarıyla paylaşıyor.
    İŞTAHSIZ ÇOCUĞU RAHAT BIRAKIN
    Fiziksel bir rahatsızlık veya bilinçaltına yerleşmiş endişe ve üzüntünün yanısıra dayak ve sık azarlanmanın da çocukta iştahsızlığa yol açabileceği bildirildi. Psikolog Dr. Yüksel Demirer, tabağındaki yemeği bir türlü bitiremeyen çocuk karşısında, önce akla fiziksel bir rahatsızlığın olup olmadığının gelmesi gerektiğini söyledi. Yüksek ateş, kulak ve boğaz ağrısı, nefes almayı güçleştiren nezle-grip türü üst solunum yolları enfeksiyonları gibi bir rahatsızlığın çocuğun sofrada nazlanmasına neden olduğunu anlatan Dr. Demirer, böyle durumlarda doktor kontrolünden geçirilen çocuğa önerilen biçimde yiyecek verirken, çocuğun isteklerini de dikkate almanın en uygun yol olacağına dikkat çekti. Psikolog Dr. Yüksel Demirer, "Çocuk, sofrada olabildiğince kendi haline bırakılmalı, yemek yemesi için zor kullanılmamalı" dedi.
    25 Şubat 2002
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED