AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Adam gibi söylediniz de inanmadık mı?

Teknoloji inanılmaz boyutlara ulaştı. Tıp inanılmaz gelişti. Yolsuzluk dosyaları inanılmaz bilgilerle dolu.

İnsanlar inanılmaz savurgan artık.
Trafik inanılmaz kalabalık.
Yollar inanılmaz sıkışık.
Bizim oralar inanılmaz değerlendi.
Kavaklar inanılmaz uzadı.
Kadın inanılmaz şarkı söylüyor.
Adam inanılmaz dans ediyor.
Araba inanılmaz hızlı.
Kız inanılmaz güzel.
Oğlan inanılmaz yakışıklı.
Kedi inanılmaz şişmanladı.
Balon inanılmaz şişti.
Terör inanılmaz korkutuyor.
Gazeteler inanılmaz haber dolu.
Şimdi birçoğu inanılmaz böyle konuşuyor.
"Ayinanmıyorum!.."

Yahu niye inanılmasın?!..

Adam gibi söyle, gör bakalım inanıyor muyuz, inanmıyor muyuz?

Bir kavak, ne kadar uzayabilir, inanılmaz dedirtmek için?

Bir balon, ne kadar şişebilir, inanılmaz dedirtmek için?

Çok şişerse patlar gider.

Terör korkusu inanılmaz noktaya gelene kadar, söyleyen de dinleyen de ölmüş olur en fazla.

Her türlü sıfatı tek kelimede toplamak bile inanılmaz gelmiyor işin garip tarafı.

Yoksa 'garip' yerine 'inanılmaz' mı demeli?

ZAMANLAMA HATASI

Vatandaş yirmi yıllık eşinden ayrılmış.

Haberi henüz duymuş arkadaşına durumu değerlendirirken, "O benimle anlaşabilir mi hiç? Sosyal çevreme uyum sağlayabilir mi?" gibisinden son derece aydınlatıcı (!) sözler sarfediyor.

İyi de kardeşim, bu sorulara yirmi yılın sonunda ve ayrıldıktan sonra değil, yolun başındayken cevap aranır!

ÖLMEMEK ELDE Mİ?

Arkadaşımız Rıfat Yörük, "Sayım Çokkazanan" isimli vatandaşımızın ölüm ilanını görmüş bir gazetede.

Diyor ki az kazanan da ölüyor, çok kazanan da. Doğrudur. Fakat mesele şu: Ölmemek elde değilse, nasıl yaşandığına bakmalı.

DAUM SENDROMU

"Daum sendromlu çocuk, televizyonumuzdaki program sayesinde konuşmaya başladı."

Bir televizyon haberinde "Down Sendromu" hakkındaki haber bu altyazıyla verildi.

FB Teknik Direktörü Daum'la o kadar haşır-neşir olmuşuz ki; kırk yıllık "Down Sendromu" hastalığı "Daum Sendromu"na dönüşüvermiş.

DİZ ÜSTÜ BİLGİSAYAR

CHP'li üç milletvekili, İş Bankası'nın tüm milletvekillerine hediye ettiği diz üstü bilgisayarı reddetmiş. Partilerinin, bu bankanın en büyük hissedarlarından olduğunu, aynı bankanın yönetim kurullarında bir sürü CHP'linin görev aldığını unutmuşlardır.

OKU BAKAYIM

Bankanın adı HSBC.
Niye bazıları eyçesbisi demek için çırpınıyor?
Hasbahçe de...
Hasibecim de...
Ne dersen de ama eyçesbisi deme!
Anlatabiliyor muyum?

Bu gavur özentisinden vazgeç aziz muhterem kardeşim.

Dilini bozmaya razı olursan, TRT'yi de tiarti şeklinde söylersin günün birinde.

Ne çıkar, öyle oluversin diye düşünme sakın.

Ne çıkacağını da söylerim ama, burası yeri değil.

Yerimiz dar yani, anlıyor musun?

GÜNÜN SÖZÜ

"Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın."


5 Aralık 2003
Cuma
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED