Yılda 200 milyon dolarlık ekmeğin yoksulluk sınırında yaşayan 15 milyon yurttaşın midesine değil de doğrudan çöp tenekesine gittiği Türkiye'de, zaman zaman bu inanılmaz savurganlıktan içtenlikle rahatsız olan birileri de çıkabiliyor. Giresun'un Sultan Selim Mahallesi'nde fırın işleten İsmail Bektaşoğlu, ticari varlığını sürdürebilmesi satışlarının yüksekliğiyle doğru orantılı bir iş kolunun mensubu olarak, hem kendisine hem de meslektaşlarına ağır darbe vuracak bir buluşa imza attı. Bektaşoğlu, en az bir ay boyunca açık ortamda bayatlamadan kalabilen özel bir ekmek formülünü hayata geçirerek bölgesinde satış rekorları kırmaya başladı. Giresunlu fırıncı, giriştiği yüzlerce denemenin sonunda çok başarılı bir formüle ulaştığını gururla vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürüyor: "Karışımında insan sağlığına zararlı hiç bir yabancı madde yok. Sadece gerçek bir taş fırında üretim yapılması gerekiyor." Yeni ekmek modelini piyasaya ilk sürdüklerinde halkın önce kuşkuyla yaklaştığını ve pek çok kişinin "Ne koydunuz bunun içine?" şeklinde sorular yönelttiğini söyleyen Bektaşoğlu, "Normal serinlikteki oda koşullarında en az bir ay lezzet ve tazeliğini muhafaza eden bir ürün bu, zaten farkı da buradan kaynaklanıyor. Fırından çıktığı ilk gün yediğinizde aldığınız lezzetle üç hafta sonraki lezzet tamamen aynı" diyor.

HABER MERKEZİ

« Geri Dön