AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K Ü L T Ü R
Yazıya dair Tenkit ve temenniler!...

  • OSMAN AKKUŞAK

    Yazarlarımız ve yazanlarımız; kalbi ve kafası zengin insanlarımızdır.. onların hizmetini ve kadrini bilmeye mecburuz.. ama eksiklerini, nasıl yazarlarsa daha iyiye, daha güzele varacaklarını da söylemek; ömrünü bu işe vermiş emektarların vazifesidir. Tenkitsiz (eleştirisiz) ne fikir, ne edebiyat, hatta ne de san'at neşvünemâ bulabilir (gelişebilir)!... Birşey daha var; bu vazifeyi aleni yerine getirmekte de ayrıca bir zaruret ve isabet vardır. Tâ ki genç yazıcılar ve okuyucular da faydalansın!...

    ***

    Sn. A. Turan Alkan'a: Hatırlar mısınız: Sizinle, Zaman Gazetesi'nin 15. kuruluş yıldönümünde görüşmüştük. Beşir Ayvazoğlu'yla beraberdiniz. Size, üslubunuzu beğendiğimi söylemiştim. İlaveten de ağızda bakla bulundurur gibi, imalı, dolaylı hatta fazla nazikâne değil de, daha net, keskin ve dobra bir ifade ile yazmanızı temenni ettiğimi belirtmiştim.

    Elime geçtikçe yazılarınızı okuyorum... Evelce, Hilmi Yavuz'la mizah ve uslüb atraksiyonları yapıyordunuz.. çok uzun olmazsa tebessüm ederek ve zevk alarak okuyordum.. bazen, ikinize de kızıyordum; Hilmi, "Zaman" okuyucusuna: "oruvar benim canlarım!..." diyerek veda ediyordu. Hani vardır ya; "müslüman mahallesinde salyangoz satmak!..." bana o tarzda bir etki yapmıştı. Zaman'cılara: "Hilmi Bey'e söyleyin, o bitiş cümlesini kaldırsın!..." dedim. Hasan Sutay'da: "Osman Amca, biz kendisinin alınmasını istemeyiz; siz söyleyin!..." diye karşılık verdi.. Hilmi Yavuz'la yılda bir, iki-üç yılda bir karşılaşıyoruz; nasıl söyleyeyim?... Hilmi, bir felsefeci ve edebiyatçı olarak, edebî ve felsefî gerçekleri anlıyan ve ifade etmekte müşkülat çekmeyen, duygu hayatı ve dili zengin bir edibtir.. ama tutuyor, gerekmeyen yerde: "oruvar benim canlarım" diyor. Sizin "fıstık gibi makale" (Zaman, 13 Aralık) başlıklı yazınızı da hem fikir olarak, hem kitabet (yazma sanatı) bakımından beğenmedim... Daha doğrusu sizin klasınıza uygun görmedim.. başlığında bile favul var.. yüksek seviyeli fikrî ve edebî yazılarda avamî ve lâubâlî tabirler, ancak yerine oturduğu vakit kullanılabilir... Kişi; takdir edilen bir kalem haline gelmişse; artık aceleyle, gelişigüzel, yorgun, uykusuz, yazmaktan kaçınmak zorundadır.

    Öyle değil mi, Uzun Yaylalı?...

    O güzel dili, denemelerde, artistik nesirde, hatta şiirde ve hikayede kullanmak lazım!. Lütfen yazılarımızın kalitesini muhafaza edelim. Ziyanı yok: az yazalım; öz yazalım.

    ***

    Sn. Mustafa Balbay'a: Yazılarınız herhangi bir fikrin mutaassıp ve militan kalemi olmadığınızı belli ediyor.. diliniz ve ifadeniz de düzgün.. yalnız kelime oyunlarına meraklı olduğunuz görülüyor.. mizah, nükte ve zeka unsurları ihtiva ettiği için takdirle karşıladığım bu kelime oyunlarında bazen mübâlağaya düşüyorsunuz... Ayrıca çok sık müracaat ediyorsunuz.. adetâ hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz.. bu da fikirlerinizin ve görüşlerinizin ciddiyetine gölge düşürüyor. Yerinde ve zamanında yapılmış bir edebî sanatın, bir mecazî ifadenin etkisi, kalıcı ve kuvvetli olur.. sık tekrarlanırsa hepsinin de aynı kuvvette, aynı kalitede olması gerekir.. bunu da sağlamak zor birşeydir. Zayıf olanlar; parlak olanların güzel tesirini de alır götürür... Çok önemli, çok hayatî bir konuda, doğruya ve gerçeğe doğru bir yorum geliştirmeye çalışırken araya bir de kelime, hece ve harf oyunu katarsanız, okuyanı şaşkınlığa düşürürsünüz. Bu hususta riayet edilecek ölçü; mevzu içinde bir görev yaptığı ve hayranlık uyandıracak bir tesir bıraktığı takdirde, kelime ve mâna oyunlarından da faydalanmaktır.

    Kalbiyle ve beyniyle fikirler, duygular, güzellikler üreten kalem ve düşünce adamlarına hem başarı dileyelim, hem de teşekkür edelim!...



  • 15 Aralık 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED