AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

E K O N O M İ
1 kilo kıyma için 8 saat 43 dakika

Ekonomik krizin faturası sürekli çalışana çıkıyor. Ekonomideki iyileşmeye rağmen asgari ücretlinin eline geçen net 225 milyon lira maaş, Eylül ayında 450 milyon liraya çıkan açlık sınırının yarısına denk geliyor.

Ekonomik göstergelerdeki iyileşmeye rağmen çalışanların alım güçlerinde azalma devam ediyor. Yaklaşık 5 milyon asgari ücretlinin satın alma gücünde bu yılın 8 ayında yüzde 10.5 oranında gerileme oldu.

Brüt 306 milyon, net 225 milyon 999 bin lira olan yürürlükteki asgari ücretle çalışan bir işçi 1 kilogram ekmek satın alabilmek için 1 saat 20 dakika, 1 kilogram kıyma için 8 saat 43 dakika çalışması gerekiyor. Üstelik bir de asgari ücretten,toplam 80 milyon bin lira kesinti yapılarak işçiye 225 milyon 999 bin lira ödeniyor.

Türk-İş tarafından yapılan araştırmaya göre, mevcut asgari ücretin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2003'den Ağustos 2003'e kadar geçen 8 aylık sürede asgari ücretin satınalma gücünde yüzde 10.5 oranında kayıp oldu.

Krizin faturası çalışana

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, yaklaşık 5 milyon asgari ücretlinin yaşamlarında güçlük çektiğini söyledi. Geçim koşullarının giderek ağırlaştığına dikkat çeken Kılıç, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun hemen toplanarak yeni ücreti belirlemesi gerektiğini kaydetti. Kılıç "Ülkede yaşanan ekonomik krizin faturası, satınalma gücü giderek gerileyen dar ve sabit gelirli kesimlere çıkarılmamalıdır" dedi.

Brüt 306 milyon lira olan asgari ücretten, 42 milyon 840 bin lira SSK primi, 32 milyon 265 bin lira gelir vergisi, 1 milyon 836 bin lira damga vergisi, 3 milyon 60 bin lira işsizlik sigortası primi olmak üzere toplam 80 milyon bin lira kesinti yapılarak işçiye 225 milyon 999 bin lira ödeniyor.

Aç insan sayısı çığ gibi büyüyor

Türkiye'de makro ölçekteki politikalara ait göstergelerin olumlu bir hava estirmesine rağmen, tabanda açlık sınırında yaşanan insanların çığ gibi büyümesi iş dünyasını endişelendiriyor.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Eren, ''ülkemizin en önemli tehditi açlık ve yoksulluk girdabıdır. Doğu Karadeniz bu tehdidin en ağır ve ciddi boyutta olduğu bölgelerin başında gelmektedir''dedi.

Eren, Türkiye'de makro ölçekteki politikalara ait göstergelerin olumlu bir hava estirmesine rağmen, tabanda açlık sınırında yaşanan insanların çığ gibi büyüdüğünü belirti.

Toplumun geleneksel dayanışması ile bugüne kadar örtülen yoksulluk tablosunun artık su yüzüne çıkmaya başladığını vurgulayan Eren, "Yoksullar, yüzbinler değil, on milyonlar ile ifade edilir oldu" dedi.



28 Eylül 2003
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED