Amerika ve İngiltere'de sular bayağı bulandı. 'Merkez medya'nın suskun kalması fazla önem taşımıyor; gerçeklerin mutlaka ortaya çıkmak gibi bir âdeti var nasıl olsa... Pentagon'un iki numarası Paul Wolfowitz'in Vanity Fair dergisine verdiği mülâkatta sarf ettiği sözleri, Pentagon, "Öyle demek istemedi" teviliyle takdim ediyor. Oysa gerçek ortada: Irak'ta, işgalin üçüncü ayına girilmesine rağmen, savaşa gerekçe gösterilen Kitle İmha Silâhları (KİS) bulunamadı...

Bir yıldan uzun bir süredir, "Elinde KİS bulunan Saddam Hüseyin durdurulmalı" iddiasıyla dünyayı ayağa kaldıran, BM Güvenlik Konseyi üyelerini ikna için akla gelmeyecek baskılar uygulayan ABD ve İngiltere, kanıt uydurmaktan, belge çarpıtmaktan da çekinmemiş... Belli ki, "Nasıl olsa göz boyayacak bir şeyler buluruz" kolaycılığına kapılmışlar. Irak'ın her karış toprağını işgal altında tuttukları, halkının bütününü 'sayın muhbir vatandaş' derekesine düşürdükleri halde, aradıklarını bulamadılar...

ABD başkanı George W. Bush ile İngiltere başbakanı Tony Blair'in dünyanın gözlerinin içine baka baka yalan söyledikleri ortada...

Belleklerimizi biraz zorladığımızda fark edeceğiz: Bu, George W. Bush ve ekibinin ilk yutturmacası değil. 11 Eylül uğursuz eylemleri sonrasında da, aynı ekip, "Habersiz yakalandık" iddiasını seslendirmiş, ancak üzerinden sekiz ay geçtikten sonra, namuslu devlet görevlilerinin, her türlü olumsuz sonucu göze alarak ortaya çıkmaya başlaması üzerine, "Aslında FBI, belli hedeflere saldırı düzenleneceğine dair istihbari bilgiler sunmuştu" açıklaması yapılmıştı. 11 Eylül notlarından oluşan "O kader sabahı" kitabımın (Timaş Yayınları, 2002) adı, Bush'un aylardır sakladığı 'gerçeği' itiraf ettiği konuşmasının giriş cümlesinden alınmadır.

Washington'daki 'savaş lobisi', yıllar öncesinden kafaya koyduğu 'dünyayı fethe çıkma' projesini hayata geçirmenin vesilesi olarak sarıldı 11 Eylül eylemlerine; o sebeple de önemli gerçekleri bugün bile gözlerden saklamanın peşinde o ekip... Amerikan Temsilciler Meclisi ile Senatosu'nun kurduğu özel komisyonun bir yıldan fazla çalışarak hazırladığı '11 Eylül Raporu', Kongre ile Beyaz Saray arasında ciddi bir sürtüşme konusu şu günlerde. Sebebi, yaklaşık 800 sayfalık raporun, Beyaz Saray tarafından 'gizli' tutulmak istenmesi. Irak'ta KİS bulunamamasının meydana getirdiği ortamda, Beyaz Saray'ın 11 Eylül Raporu'nu gözlerden saklayabilmesi epey zor; raporun gizliliğinin kalkması durumunda ortaya saçılacak yeni bilgiler ise, 'savaş lobisi' için yüz kızartıcı gerçeklerin öğrenilmesini sağlayabilir...

Dünyanın uzun tarihi boyunca karşılaştığı ciddi sonuçlar doğurması muhtemel en önemli iki olayda, aynı kişilerden oluşan bir ekibin gerçekleri çarpıttığı artık gün gibi âşikâr. 11 Eylül için şimdilik söylenebilecek olan şu: Sadece CIA ve FBI değil neredeyse dünyanın bütün istihbarat örgütleri tarafından ayrı ayrı uyarıldığı halde, Bush yönetimi, New York ve Washington'daki seçilmiş hedeflere yönelecek terör tehditlerini işitmezden geldi... Irak'a savaş açmak için Saddam'ın elinde KİS bulunduğu masalını da aynı ekip uydurdu... 'Savaş lobisi', şimdi de, Irak'ta bulamadığı KİS'lerin peşinde, Suriye ve İran'a seferberlik ilân etmeye hazırlanıyor...

11 Eylül ve Irak'a savaş olaylarında yaşanan, aslında, bizlerin 28 Şubat günlerinden âşina olduğumuz 'psikolojik harekât'tır. 28 Şubat'ta 'irtica' tehdidi kullanılarak alınan siyasî sonuç, 'savaş lobisi' tarafından, 11 Eylül'ün hazırladığı psikolojik şartlarda, dünya kamuoylarının iradesini Irak konusunda eğip bükerek devşirildi. İki olay arasındaki benzerlik dikkatlerden kaçacak gibi değil... Galiba biraz da bu sebeple, Türkiye'de yeniden devreye sokulmak istenen harekâtın da, Washington'un yeni diyarları fetih arayışının da başarı şansı pek yok...

Yoksa var mı? Olup olmadığını, önce Ak Parti hükümetinin tavrından anlayacağız; bizde hükümet oyuna gelmezse, 'savaş lobisi' boşuna heveslenmesin, dünya kamuoyunu aldatması daha da zor olacaktır...

Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar... Üçüncü defa sıçramasına izin verilmemeli...

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu