AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
'Ben herşeyi biliyorum' demeyenler için

Biz, bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığını öğreten bir geleneğe aitiz. Bilgi, saf anlamıyla bilgi, kutlu bir şeydir. Öğrenmek öğretilmiştir bize.

Bilenler bilir, bilginin verdiği 'nitelik' hiç bir servetle değişilemeyecek kadar güzeldir.

Yine de, bilmeden konuşanımız çoktur ne yazık ki. Ve ne yazık ki din, insanlarımızın, bilmeden konuşmayı adet haline getirdiği alanların başında gelir.

Oysa, insan sınırlıdır. Herşeyi bilemez. O yüzden, bilme kapasitesini doğru kullanmaya ihtiyacı vardır.

İslam ilimleri, elbette, fıkıhtan tefsire, akaidden kelama, hadisten siyere, tasavvuftan kıraata ve bu ilimlere bağlı çok sayıda alt şubelere kadar uçsuz bucaksız bir alandır. İnsanların, bu ilimlerin hepsine bir anda vakıf olması da beklenemez, istenemez.

Ama, dinde, insanın kendi hayatında karşılacağı sorunları halledecek kadar bir bilgiye sahip olması, 'hayat bilgisi' kavramına karşılık olabilecek ölçüde bir bilgiyi öğrenmesi bir 'görev' olarak kabul edilmiştir.

Bu bilgi, insanın kendi durumuyla, kendi hayatıyla ilgili asgari dini bilgidir ve 'ilmihal' yani 'hal bilgisi' diye adlandırılmıştır. İman ilkeleri, ibadetlerle ilgili temel bilgiler, evlilik gibi konular bu kapsamda kabul edilmektedir.

Dehlevi ve 'İslam Düşünce Rehberi'

Gazetemizin, önümüzdeki dönemde okurlarına hediye edeceği 'İslam Düşünce Rehberi' öncelikle, bu temel dini bilgiler konusunda kapsamlı bir eserdir. Özellikle eserin birinci cildi, inanç ve ibadetlerle ilgili bilgileri ihtiva etmektedir. 18. Yüzyıl'da yaşamış, Hindistanlı bir alim ve mutasavvıf olan Şah Veliyyullah Dehlevi, Hüccetullahi'l Baliğa adını verdiği bu eserde, o zamana kadarki 'ilmihal' geleneğine yeni bir boyut getirerek, iman ve ibadetin ötesinde, hukuk, sosyal hayat gibi alanlara da geniş yer ayırmıştır. Özellikle, eserin ikinci cildinde, günümüz sorunlarına da ışık tutan bir çok konu ele alınmaktadır.

Yeni Şafak'ın, 'İslam Düşünce Rehberi' adıyla sunduğu bu büyük eser, gerçekten bilmek isteyenler için, kuşatıcı ve kapsamlı bir başucu kitabıdır. İslam Düşünce Rehberi, Yeni Şafak'ın 'Kültür Hizmetleri' serisinde müstesna bir halkayı oluşturmaktadır. Okurlarımızın ve 'bilgi'ye değer veren, 'bilgi'nin değerini bilen kamuoyunun, bu büyük esere hakettiği ilgiyi göstereceğine inanıyoruz.

Alâeddin Özdenören göçtü bu dünyadan

İçindeki aşk, gözlerine, en çok gözlerine yansıyordu. Pırıl pırıl ve kocaman, ışık dolu gözlerine. İçinde bir çocuk vardı, biraz haylaz, biraz afacan, biraz muzip ama biraz da mahzun ve mahçup bir çocuk. Yüzüne baktığınızda görürdünüz o çocuğu. Bir sevgi vardı ki onda, gizlemek istese bile her halinde görünürdü. Bir de o derin hüzün, hele de oğlunu, Kerem'ciği kaybettikten sonra bütün zerrelerine, bütün hallerine karışan o hüzün. Alâeddin Abi'nin içindeki çocuk, Kerem'cikti belki de. Bütün bunları, sevdik. Sonra ağabeyliğini, dostluğunu, şiirini sevdik.

Gitti Alâeddin Abi. Kendinden önceki güzel adamların gittiği yere gitti.

Geride bıraktığı ailesine, yakınlarına, dostlarına, sevenlerine sabır diliyoruz.


30 Haziran 2003
Pazartesi
 
EDİTÖRDEN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED