AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Tayyip Bey'e tavsiye kitaplar

Başbakan Tayyip Erdoğan, açılışını yaptığı kitap fuarında, "Okuyabiliyor musunuz?" sorusuna muhatap olduğunda, "Eskisi kadar değil" itirafında bulunmuş ve eklemiş: "Ancak okunmazsa olmaz kitaplara ayıracak vakit bulabiliyorum..."

Bizde devletin önemli koluklarında oturanlar, maalesef, okuma eylemiyle ilişkilerini kesiyorlar. Açılışlara ve ödül törenlerine katılmaktan, iş sahiplerini kabul etmeye kadar bir dizi işi oluyor devlet adamlarının; sabahın köründen akşamın ileri saatlerine kadar yapmasalar daha mutlu olacakları pek çok konuyla ilgileniyorlar. Hafta sonları bile ipotekli. Gönlünü hoş tutmak istedikleri kişilere vakit ayırmaları, röportaj vermeleri de gerekiyor. Allah yardımcıları olsun...

Onlar öyle de hemen yakınlarındaki insanlar sanki farklı durumda mı? Bu yüzden, kitaplarla irtibatları kesiliyor iktidar sahiplerinin; bir çoğu gazetelere de göz atamıyor, önlerine getirilen basın özetleriyle iktifa etmek zorunda kalıyorlar. Çoğu gün özetlere göz atacak halleri de olmuyor.

Oysa, siyasetçinin hiç aksatmadan yapması gereken bir iştir gazeteleri gözden geçirmek. Özetten değil, her gazeteyi hak ettiği uzunlukta elinde tutarak... Hangi haberin nasıl değerlendirildiğini, ayrılan sütun alanını görerek... Dostum olan politikacılara, dinleyeceklerini bilsem, "Hergün bir saati gazetelere, haftada en az beş saati de kitaplara ayırın" öğüdünü verirdim...

Bazı politikacılar işin kolayına kaçar. Ünlü bir devlet büyüğünün evine gittiğinizde, sizi, masa üzerine dizili kitapların önünde karşılardı. Lâfı dönüp dolaşıp kitaplara getirdiği de çok olurdu o devlet büyüğünün... Oysa, bir kitabı baştan sona okuduğunu gören olmamıştır; buna karşılık, fikrî yakınlarından okudukları kitapları kendisi için özetleyenler vardır.

Bir başka kıdemli politikacının evine aylar boyu gitmem gerekmişti yıllar önce; onun kitapları da masasının karşısındaki komodinin üzerinde sıralı dururdu. İlk gittiğimde hangi sıradaysa kitaplar son uğradığımda da o sıra değişmemişti. Bir keresinde, M. Ali Birand'ın 12 Eylül kitabını açtırıp o ünlü "Sizin çocuklar" bölümünü bana okutmuştu. Herkesin dilinde dolaşan olayı kıdemli politikacı yeni öğrenmişti...

Turgut Özal'ın Red Kit okuduğu bilinir de, Red Kit'i zihin açmak için okuduğu bilinmez. Kitap kurdu değildi Turgut Bey, ama özellikle cumhurbaşkanlığı döneminde çok yönlü okuduğunu biliyorum. Bir keresinde, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısına gelen Hasan Cemal'e, "Yahu Hasan" demişti, "Okuduğum İngilizce kitapta Cemal Paşa'nın Suriye'de yaptıkları anlatılıyor; sahi Cemal Paşa senin neyin oluyor?"

Hasan Cemal'in Cemal Paşa'nın torunu olduğunu bilmez miydi rahmetli; bilirdi elbette...

Tayyip Erdoğan'ın 'okunmazsa olmaz' dedikleri arasında hangi kitaplar var, bilmiyorum. Ancak, danışmanları ve dostlarının, son tercihi kendisine bırakmak şartıyla bir dizi eseri tavsiye etmelerinde yarar görürüm. Son zamanlarda o kadar zihin ve ufuk açıcı kitap çıkıyor ki, birinden sıkılırsa açar diğerini okur...

Roman sever mi acaba? Severse, şu sıralarda kitapçı raflarını süsleyen biri yabancı, diğeri yerli iki romanı edinip okumalı. Yabancı olanı 'Da Vinci Şifresi' adını taşıyor ve Hıristiyanlığın temel bazı doktrinlerini sorguluyor (Altın Kitaplar Yayınevi). Başka türlü anlatamadığınız, anlattığınızda sorunlarla karşılaşabildiğiniz konular için roman iyi bir format; Selçuk Altun'un 'Kurşun Lezzeti' adlı romanı, özellikle bir medya patronunun icraatlarını anlattığı (s. 89 ve devamı) bölümüyle ilgiyle okunuyor (Sel Yayıncılık, Tel.: 212- 244 1506)...

Cumhuriyetimizin 80. yılını kutladığımız şu günlerde dönüp dönüp bakma ihtiyacı duyduğum yeni bir kitap çıktı: 'Ne Kadar Muasırlaşabildik'. Emrah Gürkan'ın her gazeteciyi imrendirecek araştırması (Güncel Yayıncılık, Tel.: 212-511 2237), günümüzün röntgeni sayılabilir. Devlet adamlarından saklanan gerçekleri bu kitapta bulabilir Tayyip Bey... Yüzde 97'sinin dişleri çürük, bebelerin sadece yüzde 40'ının aşı bulabildiği, köylerinin yüzde 93'ü kanalizasyonsuz, "Mutlu musunuz?" sorusuna insanlarının sadece yüzde 4'ü "Evet" cevabı veren, en zengin yüzde 10'un milli gelirin yüzde 40'ından fazlasını paylaştığı bir ülkede başbakan olduğunu öğrenmeye sinirleri dayanırsa tabii...

Gözünü geçmişte yaşanmış olaylardan, ya da günümüzdeki siyasî örneklerden de uzak tutmaması gerekiyor başbakanın. Prof. Osman Turan'ın 'Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi'ni eskiden okumuş olsa bile, Ötüken'den (212- 251 0350) çıkan yeni baskısını bir daha gözden geçirebilir.

Klasik Yayınları (Tel.: 212- 589 1576) tarafından hazırlanan 'Tarihe Tanıklığım' kitabında Aliya İzzetbegoviç'in anlattıkları arasından, Batılılarla yürüteceği müzakerelerde benimseyeceği yöntemler için ipuçları bulabilir...

Prof. Hüseyin Bağcı'nın ODTÜ Yayıncılık (tel.: 312- 210 3870) tarafından çıkartılan 'Türk Dış Politikasında 1950'li Yıllar' adlı araştırmasında günümüzle paralellikler kurabilir. (ODTÜ, Margaret MacMillan'ın 'Paris 1919: Dünyayı Değiştiren Altı Ay' kitabını da yayın programına almış; çıkar çıkmaz edinmeli Tayyip Bey...)

Başbakan olmak için okumak gerekmeyebilir, ancak başbakanların okuması şart...


3 Kasım 2003
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED