Anlamsız bir şekilde Türkiye'yi bile etkisi altına alan Yukos operasyonu halen tamamlanamadı. Soruşturmanın biri bitiyor, diğeri başlıyor. Mihail Hodorkovskiy ile ilgili dosyalar tek tek açılıyor. Geçmişinden günümüze kadar olan seyahatnamesi ele alınıyor. Mihail Hodorkovskiy kimdir, nedir, necidir, bu servete nasıl sahip oldu, kimlerle bağlantısı var, İsrail ile ilişkisi ne kadar var gibi soruların cevabı aranmaya çalışılıyor Rusya tarafından.

Tabii ki birçok soruya cevap bulmakta zorlanmadı federasyon savcısı. Hodorkovskiy'nin biyografisini eliyle yazmış gibi gelişmeleri kronolojik olarak sıraladı. Gittikçe de, adamı köşeye sıkışırmaktan da alıkoymuyor. Anlaşılan emir büyük yerden. İpinin çekilmesi gerekiyormuş.

Ancak, Hodorkovskiy'nin ipinin nereye kadar çekileceği konusunda kimsenin bir bilgisi yok. Her geçen gün farklı bir iddia ortaya atılıyor. Yukos'ta sorguya çekilmedik adam bırakılmadı. Vergi kaçakçılığıyla başlayan soruşturmanın boyutu değişiyor. Konu İsrail'e kadar uzanıyor.

Bunun dışında, siyasi işlere de bulaştığı iddia edilen Hodorkovskiy'nin yarın ne tür sürprizle karşılaşacağı belli değil. Eğer ülkenin gizli servisi FSB'nin elinde bilgi ve belge varsa, sanırım önümüzdeki günlerde Hodorkovskiy'nin sivil darbe ile ilgili bir soruşturma geçireceği muhtemel. Bu bilgi ve belge toplama ile ilgili çalışmaların 5 Aralık Duma seçimlerine kadar süreceğinden şüphemiz yok. Seçimin arefesinde durum tekrar değerlendirilecek, uluslararası tepkilere göre hareket edilecek.

Ancak, Hodorkovskiy olayını hazmedemeyen mihraklar da boş durmuyor. Başta İsrail olmak üzere, Amerika'daki Yahudi lobisinin baskıları gün geçtikçe artıyor. Olayları G-8 ile ilişkilendirerek, Rusya'ya yaptırımlar getirmeye çalışıyorlar. Hodorkovskiy operasyonu iç mesele olmasına rağmen, İsrail ve Amerika'nın bu denli sert çıkışının altında nelerin yattığını iyi bilen Putin'in umursamadığı aşikar.

Hodorkovskiy'nin İsrail vatandaşı olduğu ortaya çıktıktan sonra soruşturma daha da derinleştirildi. Önceleri normal bir vergi kaçakçılığı operasyonu olarak ortaya çıkmasına rağmen, bir anda olayların seyri değişti. İsrail'in şahsi ve dünya Yahdi lobisinin baskıları arttı. Bu yetmemiş gibi, geçtiğimiz hafta İsrail Başbakanı Ariel Şaron, apar topar bir günlük çalışma için Moskova'ya geldi.

Putin ve Şaron birkaç saat başbaşa görüştü. Herkes görüşmenin sonunda bir açıklama yapılacak diye beklerken, hiçbir şey olmamış gibi Şaron Moskova'da ayrıldı. Yalnızca özel bir görüşme olduğuna dikkat çekildi sözcüler tarafından. Anlaşılan Hodorkovskiy için gelen Şaron, muhatabını ikna edememişti. Çünkü Şaron'un Moskova'dan ayrılmasının ardından Hodorkovskiy'nin yardımcılarına da aynı operasyonlar yapıldı.

Yahudi baskısına rağmen yoluna devam eden Putin'in bu konuda ikna olacaği pek gözükmüyor. Devlet Başkanı olur olmaz ilk işinin oligarhlarla mücadele edeceğine dair halkına söz veren Putin, sanırım sözünü yerine getirmeye çalışıyor. Bundan dolayı ne Amerika ne de İsrail baskısına boyun eğmeyecek Putin.