AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

R A M A Z A N
Ne yiyorsanız onu dağıtın

İstanbul Mütfü Vekili İlyas Serenli, orucun aç insanların halini anlamaya vesile olması gerektiğini belirterek "Memura bile zekatın düştüğü bir ortamda, müreffeh sofralara otururken fakirleri unutmayalım" dedi.

İstanbul Müftü Vekili İlyas Serenli, Ramazan ayının zengin ve fakir arasındaki uçurumun kapanması ve toplumsal barışın sağlanması için büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Zenginlere çadırlarda iftar etmek için soğukta 2 saat önceden kuyruğa giren insanları hatırlamaları çağrısında bulunan Serenli, günümüz koşullarında memura bile zekat düştüğünü hatırlattı. İslam'da yardımlaşmanın çok önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Serenli, "İslam'da zenginliğin ve fakirliğin bir ölçüsü var. Bir insanın asli ihtiyaçları olan oturduğu ev, evdeki eşyalar ve ihtiyacını karşılayan araba gibi eşyaların dışında 81 gram altını ya da 81 gram altın karşılığı parası varsa İslam'a göre zengin kabul edilmektedir. Bu ölçüye göre 500-600 milyon lira maaş alan, en az 200 milyon lira kira veren, geri kalanıyla da çoluk çocuğunu okutup, elektrik su parasını ödeyen bir memur da fakirdir. Memura bile zekat düştüğü bir ortamda müreffeh sofralarda iftar açarken, fakirlerin hali unutulmamalıdır" şeklinde konuştu. Serenli, Ramazan Bayramı'na sağ olarak erişen her Müslüman'ın Sadaki- Fıtr (fitre sadakası) vermesinin ise vacip olduğunu kaydetti. Fitrenin fakir fukaranın ihtiyaçlarını görmesi için bayramdan önce verilmesi gerektiğini dile getiren Serenli şöyle konuştu:

"Sadaka-ı Fıtr'ın ölçüsü de zekatın ölçüsü gibidir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fitre için belirlediği asgari miktar 3,5 milyon liradır. Fitre bir insanın sabah ve akşam yiyeceğinin karşılığıdır. Bugün bir lokantaya gittiğimizde sabah ve akşam 3,5 milyona doyabiliyor muyuz? Bu soruyu sormamız gerekiyor. Onun için Müslümanlar evlerinde nasıl yaşıyorsa, sabah ve akşam ne yiyorlarsa, o yaşantılarını ölçü alarak fitrelerini de ona göre vermelidir"

Mescid-i Aksa'nın gölgesinde dua

Bir ülke ki, insanın genzinde keskin barut ve kan kokusu bırakan, feryatların cihanı sarstığı, beyaz dünyalıların gözlerini yumup, kulaklarını tıkadığı bir yeryüzü parçası. Her gün onlarca kişiyi gözyaşları arasında toprağa veren; emziği ağzında bebeler, sevgisi özgürlük olan delikanlıların şehit düştüğü, anaların, kardeşlerin gözü yaşlı kaldığı bir ülke. Oysa ki, orası değil miydi Müslümanlar için mukaddes olan, yeryüzünün en faziletli camilerinden birine, Müslümanlar'ın ilk kıblesi olma şerefini haiz çevresi mübarek kılınan Mescid-i Aksa'nın olduğu Kudüs. Acı ve kederin yanında umudun hiç bitmediği bu coğrafyadan bir fotoğraf dile getiriyor herşeyi. İşte fotoğrafa yansıyan İsrail'in kontrol altında tuttuğu Mescid-i Aksa'nın gölgesinde ellerini semaya açan Filistinli bir kadın, topraklarına barışın ve özgürlüğün gelmesi, ölümlerin sona ermesi için dua ediyor.

  • RECEP YETER İSTANBUL

    BİR AYET BİR HADİS
    "Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir."
    Lokman,17
    Her kim mescide cemaatle namaz kılmak için gelirse, her gelişi için Allah ona cennette özel bir mükafat hazırlar
    Buhari, Ezan 1/161

  •  
    FIKIH KÖŞESİ
    Hamdi Döndüren Tarım ürünlerinin zekâtı

    KISSADAN HİSSE
    HZ. MUSA'NIN YAĞMUR DUASI
    Hazreti Musa (s.a.s.) zamanında bir ara kuraklık vuku bulmuş, millet susuzluktan sıkıntıya düşmüştü. İnsanlar Hz. Musa ile beraber yağmur duasına çıktılar. Kaç gün devam ettilerse de yağmur yağmıyor, yani Cenab-ı Hakk onların duasını kabul etmiyordu. Hz. Musa Aleyhisselam Tur-i Sina'ya çıkarak:
    -'Ya Rabbi, duamız kabul olunmadı. Bize yağmur vermedin. Bir günahımız mı var acaba?' diye niyazda bulunduğu zaman, Hak Teala Hazretler:
    -Ya Musa! Aranızda nemmam (yani laf götürüp getiren) biri var buyurdular.
    Bu sefer Hz. Musa:
    -Ya Rabbi! Sana malum, onu bana bildir de aramızdan çıkaralım ki duamız kabul olsun dediğinde, Hak Teala Musa Aleyhisselam'a hitaben:
    -Ya Musa! O nemmamın kim olduğunu sana bildireyim de ben de mi nemmam olayım? buyurdular.
    Hazreti Musa bunun üzerine ashabına gelerek meseleyi anlattı. Tevbe, istiğfar etmelerini, dualarının kabul olunması için o nemmamdan söz aldıktan sonra tekrar yağmur duasına çıktılar. Ya kötü kişi yağmur duasına gelmemişti, yahut tevbe-istiğfar etmişti ki, Cenab-ı Allah dualarını kabul edip, rahmet-i ilahisini ihsan etti, yağmur verdi.

    Sancak'ta
    her ev bir cami

    Sancak'ta camiler ihtiyaca cevap vermediği için bazı evler camiye dönüştürülüyor.
    Feshane'de Muazzez rüzgarı esecek
    Hacivat-Karagöz çadırda buluştu
    RAMAZAN GÜNDEMİ
    10 Kasım 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu

    İMSAKİYE

    Bir Kumanya da sen Bağışla
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED