|
|
|
|
Hani paranın sahtesine "kalp" deriz ya... Ankara'da dün Beşiktaş'ın da sahtesi yani "kalp" olanı vardı. İyi taklit edilmemiş, aslına pek benzetilmemiş bu Beşiktaş'ın sahtesi, Gençlerbirliği karşısında geçerli akçe oluverdi. Yapılan 3-4 atağın ikisinde golü bulan Siyah-Beyazlılar, maçı tek kale defans ile kazandılar. İçimize sindiği gibi konuşup, yazarsak, kazanılan galibiyette alınan üç puan da pek hakedilmiş sayılmaz. Ancak geçerli olan netice. Netice buysa üç puanda Beşiktaş'ın. Gerçek Beşiktaş'ın sahtesi dediğimiz bu dünkü bu takımın oynadığı bu futbolu eleştirecek fazla söz de bulamıyoruz. Çünkü sahada Beşiktaş'ın oynadığını futbol olarak kabul edemeyiz. Ankara deplasmanında olmasına rağmen seyirci desteğini arkasına alan ve rakip kaleye sadece 3-4 hatırı sayılır atakla giden Beşiktaş, futbolun güzelliğinden, pozitif olanından yoksundu. Bir elin parmaklarından daha az fırsattan gol bulmasında, futbol mahareti kadar şans faktörü de geçerli oldu. Ya sonrası; işte bundan sonrası tek kale defans... Maçı kurtarmak, üç puanı kaybetmemek için yaklaşık 75 dakika savunmada kalan Beşiktaş, oyunun büyük bölümünü kendi yarı sahasında değil, kendi ceza alanı içinde oynadı. Defans Cordoba'nın 1 metre önünde kuruldu... Gençlerbirliği, attığı golün bir dakika sonrasında da yine Beşiktaş kalesi önündeydi ve mutlak pozisyondan yararlanamadı. Varın gerisini siz anlayın... Şimdi denilebilir ki; Beşiktaş Şampiyonlar Ligi yorgunu... Gençlerbirliği, Siyah-Beyazlılardan iki gün sonra UEFA Kupası maçı oynamadı mı? O halde böyle bir bahaneye meyil etmeyelim. Ayıp olur.. Neticeye dönecek olursak... Beşiktaş bir korkulu rüyadan kazançlı çıktı. Bu sonuç liderin hanesine en önemli 3 puanı kazandırdı. Son söz... Bir takımın oynamadan kazandığını, sahadan silinirken puan cetveline 3 puan yazdırdığına şahit olduk... Demek ki, futbolun da bazen adaleti yok...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |