AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
İddialı ve kendisine güvenen siyasetçilere ihtiyaç var...

Fiilen siyasi hayatın içinde belli roller üstlenmiş kişilerin nasıl bir koşturma içerisinde olduklarını tahmin etmek zor değil. Siyaset öyle bir yoğun mesai gerektiren iştir ki siyasetçinin ne kendisine ne de ailesi ve yakınlarına ayıracağı vakti yok. Özellikle daha önceki hayatında okuyan, yazan, düşünen bir kişi ise siyasetin yoğunluluğu nedeniyle okumaya, yazmaya ve düşünmeye vakit bulamaması siyasetçide her zaman derin bir özlemin konusu olur.

Siyaset hayatında sorumluluk mevkilerinde rol üstlenmiş kişiler mesailerine ve zamanlarına adeta kendileri hükmetmez; siyaset süreci ve koşturmalar onları alıp götürür. Etrafındakiler tarafından planlanan günlerini yaşarlar. Her gün yüzlerce telefon, görüşme, kapıda bekleyen kuyruklar, çözüm bekleyen sorunlar, sıkıntılar, sıkıntılar…

Ama bütün bunlara rağmen siyasette sorumlu mevkilerde bulunan bazıları vardır ki yaşadıklarını bir tecrübeye dönüştürür, olaylara yön verir, ekibini sürükler ve tam bir orkestra şefi gibi olayları ve gelişmeleri koordine ederek kaotik dünyayı düzene, erdemli bir hayata ve hizmet yarışına döndürmesini bilir. Kısaca tam bir lider rolü oynar.

Başkan ve lider…

CNN Türk'te Taha Akyol'un Eğrisi Doğrusu programına konuk olan Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya'yı seyrederken bunları düşünmekten kendini alamadım. İki dönem belediye başkanlığı yapmış bir siyasetçinin gururu, rahatlığı, kendine güveni ve başı dik olmanın mutluluğu içinde bir görüntü veren Sayın Kaya, anlaşılan o ki olayların ve gelişmelerin kendisini alıp bir yerlere götürdüğü bir kişi değil. Tam tersine o liderliği ve dirayetiyle gelişmelere, olaylara ve birlikte çalıştığı ekibine yön vermekte, problemleri kararlılıkla çözmekte ve iki dönemdir sorumluluk üstlendiği belediye yönetiminin teorik ufuklarında verimli düşünme faaliyetlerini sürdürmektedir.

Sayın Kaya'yı programda seyredenler onun belediyecilikle ilgili sorunlara, çözüm çabalarına, gelişmelere ve bu konudaki yeni düzenleme girişimlerine hakim bir siyasetçi olduğunu fark etmişlerdir. Sorulan sorulara sistematik ve global çerçevede cevaplar veriyor ve sorunun temelindeki tıkanmalara dikkat çekiyordu. Sayılarla konuşuyor, ülke içinden ve dışarıdan örnekler vererek kıyaslamalar yapıyor, asla söyleyeceğini eğip bükmüyor ve ne demek istiyorsa gayet açık, anlaşılır bir dille basitçe ifade ediyor ve sorunun özünün bir zihniyet ve sistem meselesi olduğunun altını kalın çizgilerle çiziyordu.

Elbette Erol Kaya gibi yerel yönetim meselelerine vakıf, tecrübesini sistematik bilgiye dönüştürmesini becermiş başka siyasetçiler de var. Ancak hepimiz biliyoruz ki siyasetçilerin pek çoğu tecrübelerini irticalen rahatlıkla aktarır, başkalarıyla paylaşır fakat bunları yazıya dökme, kitaplaştırma konusunda çok yeteneksizdirler. Yerel siyasetçilerden tecrübelerini kitaba döken kaç kişi tanıyorsunuz, diye sorsam herhalde aklınıza fazla kişi gelmez.

Konusunda başarılı üç kitap…

Erol Kaya'nın bu kadar rahat ve kendinden emin görünmesinin arka planında belediyecilikteki tecrübesini üç ayrı kitap halinde toplumun istifadesine sunmuş olması yatıyor. Evet Sayın Kaya, arka arkaya yayınladığı BELEDİYELERDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ VE İSO 9001 (İlke Yayınları, İstanbul, 2003), YEREL YÖNETİMLER REFORMU VE BELEDİYELERDE YENİDEN YAPILANMA (İlke Yayınları, İstanbul, 2003) ile KENTLEŞME VE KENTLİLEŞME (İlke Yayınları, İstanbul, 2003) adlı eserlerle bu alandaki tecrübe ve bilgisini kamuoyu ile paylaşmış bulunmaktadır.

Her biri uzun ve yorucu çalışmayı gerektiren bu kitaplar, genel olarak belediyecilik tecrübesinin birer ürünüdürler. Bir yandan yerel yönetim ve yerel siyaset konusundaki teorik birikimi ve diğer yandan da iki dönemdir sorumluluğu üstlendiği belediye yönetimindeki tecrübelerini başarılı şekilde bütünleştirerek kitaplaştıran Sayın Kaya'nın bu alanda nasıl bir hizmette bulunduğunu konunun ilgilileri takdir edeceklerdir. Bundan dolayı kendisini en samimi duygularla tebrik ediyoruz.

Konusunda başarılı bir yerel siyasetçinin bilgisini, tecrübelerini ve sorunların çözümüne ilişkin önerilerini toplumla paylaşması, konu üzerinde kafa yorduğunun açık kanıtıdır. Mesela bugünlerde sıkça konuşulan Kamu Yönetimi Reformu ve Yerel Yönetimler Reformu gibi konularda alternatif öneri geliştirebilen, sistematik şekilde sorunu analiz ederek derli toplu birkaç söz söyleyebilen kaç kişi vardır, diye sağa sola baktığımızda konunun içinde olanların bile fazla bir söyleyecek sözlerinin bulunmadığı görülmektedir. Oysa ki Sayın Kaya yıllardır konu üzerinde düşünmüş ve sorunların çözümüne ilişkin önerilerini sistematik bir şekilde herkesin önüne koymuştur.

Bir hususun daha altını çizmek gerekir; siyaset bir ekip işidir. Tek başına siyasette başarılı olma şansının olmadığını herkes bilir. Sayın Kaya'nın başarısında ve sözünü ettiğim kitap yayınlarında da ekip halinde çalışmanın başarıya olan katkısını görmek mümkün. Erol Kaya'nın başarısında birlikte çalıştığı uzman ekibin ve onlara güvenmiş olmasının rolü büyüktür. Kitaplara editör olarak imzasına rastladığımız Dr. Yalçın Akdoğan adına rastlamamız başarının arkasındaki hususa işaret ediyor, sanırım.

Siyasette iddia sahibi, rahat, kendinden emin, konusuna hakim, söyleyecek sözü olan, problemlere bütüncü ve sistematik bakabilen insanlara rastlamak pek zor. Erol Kaya'da bunu görmemiz sevindiricidir. Toplumun iddialı ve kendisine güvenen siyasetçilere ihtiyacı var. Bu örneklerin artması gerekiyor. Erol Kaya'nın örnek olmasını diliyoruz.


18 Kasım 2003
Salı
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED