AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K Ü L T Ü R
Bir dil kendi sözünü arıyor

Modern Kürt romancılığı alanında önemli eserler veren Mehmed Uzun, Kürtçe'den görkemli bir edebiyat üretilmesinin dilin siyasetten kurtulması ile mümkün olacağını söylüyor. Ona göre Kürtçe dinamik ama ölmemek için çabalayan bir dil.

  • SELAH KEMALOĞLU / DİYARBAKIR
    Kürtçe, modern ve özgün bir edebiyatı ortaya çıkarmak için yeterli bir dil midir?

    Kürtçe, en mükemmel roman için yeterli bir dildir. Kürtçe'de bu dinamizm var. Romanlarım farklı dillere de çevriliyor. Kürtler'in farklı kesimleri okuyor. Başka dillere çevriliyor. Bu dilin, yeterliliğini gösteren önemli unsurlardan birisidir. Dil yeterli olmasa, yayınevleri bunları çevirmezler.

    Bu durum modern Kürt romanının oluşturulmasına ne kadar yansıyor?

    Bu kadar acı çekmiş, hakları için bu kadar mücadele vermiş bir milletin edebiyatı böyle olmamalıydı. Bunun sebepleri var. Sansürlerle, kanunlarla, polisiye tedbirlerle engeller söz konusu. Bunun yanısıra, Kürtler'in önemli bir kesimi de günlük siyasete kilitlenmiş durumda. Günlük siyasete bu kadar kilitlenmiş bir milletin görkemli bir edebiyat yaratması çok zordur.

    Bu sorunların ortadan kaldırılması için başta Kürtler olmak üzere, gösterilen çabaları yeterli görüyor musunuz?

    Kürtler'e ait hiçbir şey yeterli değil. Görkemli bir roman sanatından bahsetmek zordur. Devletleri olan dillerin bile dünya edebiyatındaki yeri tartışmalıdır bugün. Bunun için, dille ilgili ciddi atılım ve reform yapılması zorunlu. Kürtçe gelişmekte olan bir dil değil, ölmemek için çabalayan bir dil. Öncelikle, dile yeni bir dinamizm katmak lazım. Çünkü Kürtçe, kapalı toplum dilidir. Diller sizin yaşadığınız duruma ve mekana cevap verirler. Dili canlandırmak ve standartize etmek, alfabe ile lehçe farklılıklarını gidermek ve sözlük çalışmaları yapmak lazım. İkincisi, dünya edebiyatıyla ile buluşmanız için, çevireceksiniz. Bir dilin ölmemesi için alınacak en önemli tedbir dilin, dünya dilleri ile bütünleşmesidir. Bu da çeviri ile mümkündür. Üçüncüsü de, özgün edebi sesler çıkmasıdır. Farklılıklardan ne Türkler, ne de Kürtler korkmamalıdır.

    Kürt'e ait her şey siyasetin içinde. Bunun için de siyaset de olmalı mı?

    Ben siyasete karşı değilim. Siyaset kendi işini yapsın. Ancak onun ötesinde iyi bir edebi dünya yaratılmalı. Böyle bir edebiyat insani bir diyalogun zemini, fikri ve duygusal iletişimi yaratacaktır. Edebiyat bunun en mümkemmel mekanıdır. Dil siyasetin uzağında tutulmalı. Siyasetin dolaysız bir aracı haline getirmek büyük bir insafsızlıktır. Kürt dili ve kültürüne yönelik bu tür haksızlıklar yapılmıştır.

    Kürtler için modern bir edebiyat yaratımının önemi nedir?

    Bana göre en az siyaset kadar önemli. Günlük siyaset sürekli değişiyor. Edebiyat ise kalıcı. Bütün cazibe merkezlerinin dikkatini üzerine çeken güçlü ve özgün bir Kürt edebiyatı, inanıyorum ki Türkiye'deki edebiyat dünyasını çok daha zenginleştirecektir. Renklendirecek ve dinamik hale getirecektir. Çünkü anlatılmamış bir öykünün edebiyat aracılığıyla gün yüzüne çıkarılması sağlanacak. Ortak bir edebiyat dünyasının yaratılması için Kürtler'in Türkler'e, Farslara ve Araplar'a ihtiyacı vardır.

    Acıyı acı çekerek yazıyorum

    Mehmet Uzun'un romanında genelde Kürtler'in yaşadığı politik süreçler yer alıyor. Başka konularda da yazacak mısınız?

    Benim için roman sanatı büyük edebi projedir. Ben bir proje olarak gördüm kendi romancılığımı ve yazarlığımı. Bu projeyi gerçekleştirmeye çalışıyorum. Her romanımı uzun bir zincirin halkası gibi düşünüyorum. Aynı zamanda bu proje toplumsal bir hedefi olan bir projedir. Öteki temaları, konuları, duyguları da yazmak isterim ama çok fazla acı var. Keşke bu kadar acı olmasıydı. Keşke ben bu acıları bu kadar yoğun yaşamasaydım. Çünkü ben yazarken bile çok büyük bir acı çekiyorum. Acıdan bir edebiyat yaratmak çok zor. Allah kimsenin başına böyle bir bela vermesin. Avrupa'da yaşıyorum. Avrupalı yazar arkadaşlarım yazarken çok mutlu olduklarını söylüyorlar. Benim tam tersi. Ben acı çekerek yazıyorum. Allah kimsenin başına vermesin. Çünkü ben acıdan bir edebiyat yaratmaya çalışıyorum. Ne yazık ki böyle. Umarım acının çok az olduğu şeyleri de yazarım.

  •  
    Tarihî eserler çöplükte bekliyor
    17 ülkenin 46 müzesi arasında Avrupa Konseyi Müze Ödülü'ne hak kazanan İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne ait çok sayıda tarihî eser çürümeye terk edildi.
    Taşın ve inancın şiiri Mardin, Musul ve Avrupa bu kitaplarda
    Tarih Vakfı tarihi ve kültürel varlıklarımız üzerine önemli eserler yayınlamaya devam ediyor. Füsun Alioğlu'nun, taşın ve inancın şiirli şehsri Mardin'i anlatan "Mardin Şehir Dokusu ve Evler" kitabı bunlardan biri. Kitap, Anadolu ve Mezopotamya gibi önemli uygarlıklara yerleşme alanı olmuş, iki farklı tek dine ait mabetleri ve geleneksel Mardin evlerini bağrında saklayan şehrin dokusunu başarıyla aktarıyor.
    Osmanlı İmparatorluğu tarihinden üç yüz yıllık bir dönemin kesitini veren "Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Taşra Toplumu - Musul" adlı kitap ise, modern dönem başlarında imparatorluğun sınırında bir taşra kenti olan Musul örneğinden yola çıkarak, merkez ve taşra toplumu arasındaki ilişkilere yeni bir yorum getiriyor. Kitap Dina Rızk Khoury'un imzasını taşıyor.
    Vakfın "Tarihi Öğrenmek ve Öğretmek" serisinden çıkan iki kitap ise Avrupa'yı merkez alıyor. Domirique Chansel'in "Beyaz Perdede Avrupa" adlı kitabı 50 filmin tarih öğretiminde bilgilendirici bir kaynak olarak anazilini yapıyor. Falk Pingel'in "Avrupa Evi" ise bir Avrupa kimliği yaratmaya çalışan ülkelerdeki ders kitapları temel alınıyor.
    Bilgi tel: 0 212 233 21 61

    Trakyalı Burhan Öçal İzmir'de
    Dünyaca ünlü perküsyon ustası Burhan Öçal, "Trakya All Stars" projesiyle Aralık ayında İzmir'e gelecek. Yapılan yazılı açıklamaya göre Öçal, Trakya'nın çeşitli yörelerinde yaşayan usta Roman müzisyenlerle, oryantal-elektronik müziğin önemli temsilcilerinden Fransız prodüktör ve müzisyen Smadj'ı bir araya getirdi. Selanik'ten göç eden Romanlar'ın beraberinde getirdikleri melodileri, yapımcı müzisyen Smadj'ın sınır tanımayan elektronik altyapısıyla buluşturan Trakya All Stars projesi, 4 Aralık akşamı İzmir Hilton Oteli'nde müzikseverlerle buluşacak.
    18 Kasım 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED