AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
Havayolu ulaşımını erişilmez olarak gören geniş bir halk kesiminin bu konfor ile tanışmasını gönülden arzuladıklarını belirten Uçak Teknisyenleri Derneği Başkanı Sefa İnan, öte yandan sivil havacılığın da kesinlikle şakaya gelir bir iş olmadığını vurgulayarak muhataplarına "hassas sorular" soruyor.
ALİ MURAT GÜVEN / HABER MERKEZİ
Bu konudaki en radikal tepkiler ise Uçak Teknisyenleri Derneği'nden (UTED) geliyor. Yolcu uçaklarının periyodik bakım ve onarımları alanındaki yetişmiş insan gücünün en etkin biçimde temsil edildiği sivil toplum örgütü olan UTED, bu konudaki ciddi çekincelerini son olarak derneğin aylık yayın organı "UTED Magazine"de kamuoyuna aktardı. Dernek Başkanı Sefa İnan imzasıyla yayımlanan "Denetime Dikkat" başlıklı yazıda İnan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın "Herkes uçağa binecek" sloganıyla şekillenen kampanyasını özünde son derece iyi niyetli bulduklarını ve içtenlikle desteklediklerini belirterek şunları söylüyor: "69 milyon liraya İstanbul-Ankara uçuşu yaptırmaya çalıştığınızda, bugünkü koşullarda bunun 50 milyonu vergiler, 15 milyonu da kişi başına düşen yakıt maliyeti olduğundan, yolcuyu topu topu 4 milyon liraya uçuracaksınız demektir. Dikkat ediniz, bu kabaca hesaba en önemli maliyet kalemlerini oluşturan teknik bakım, uçak kira bedelleri ve amortismanı henüz katmadık. Vergileri düşürüp yakıt fiyatlarını uygun hale getirseniz bile, yolcu doluluk oranlarınızın hem gidişte hem de dönüşte çok yüksek olması gerekir. Bu yüzden, sözkonusu girişimler günümüzün işletmecilik koşullarında tatlı bir hayâlden farksızdır."
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün bu yeni uçuş furyasıyla ilgili olarak azami düzeyde dikkatli davranması gerektiğini vurgulayan İnan, gerçekçi bir maliyet hesabının her uçuşta kura ile belirlenebilecek üç-beş şanslı yolcuya dampingli uçma hakkı tanıyabileceğini, geri kalan bütün yolcuların ise mantık sınırları içindeki bilet bedelleriyle uçmaları gerektiğini ileri sürdü.
"Görüşlerimin arkasındayım"
UTED Magazine'de yayımlanan uyarılarıyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Sefa İnan, kendisinin dernek başkanlığının yanısıra 1970'lerden bu yana THY bünyesinde görev yapan, pek çok yolcu uçağının bakım lisansına sahip kıdemli bir şef teknisyen olduğunu da ifade ederek, "O yazıdaki görüşlerimin aynen ardında duruyorum. Benim görevim bir yurtsever olarak, bunca yıllık tecrübelerimin ışığında Sayın Bakanımızı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nü ve diğer ilgili merkezleri yol yakınken uyarmaktır. Bugün derneğimizin çatısı altında kayıtlı bulunan binlerce teknik personelden bir teki bile bu bilet ücretleriyle sağlıklı bir uçuş sistemi kurulabileceğine inanmıyor. Ancak onlar pozisyonları gereği bu gözlemlerini her yerde alenen dile getiremezler. Dernek olarak teknisyenler camiası adına ben ortak bir açıklama yapıyorum, hiçbir iddiamız kişisel görüş değildir. Ben yalnızca camiamızın ortak bilgi birikimini ve kanaatlerini yansıtmaktayım" şeklinde konuştu. Sivil havacılıkta bakım, onarım ve yenileme faaliyetlerinin çok pahalı hizmetler olduğunu hatırlatan İnan, "Yakıt maliyetinden, vergilerden, uçak kirasından kaçmayacaksınız, en kalifiye lisanslı pilot ve teknisyenleri istihdam edeceksiniz, en yüksek gider kalemini oluşturan bakım maliyetlerinde ne gerekiyorsa harfiyen yapacaksınız, üstüne üstlük özel sektörün doğası gereği bu süreçte bir de kâr edeceksiniz. Ve bütün bunları da bu denli komik bilet fiyatlarıyla yapacaksınız. Meslek hayatına yeni atılan, bir yolcu uçağının bakım-onarım çalışmasına henüz yeni yeni katılmaya başlamış en acemi teknisyen bile bu garip denkleme inanmaz. Bu gibi haklı endişelerimizi teknik bilgileri sınırlı üst düzey yöneticilerimize aktarmak zorundayız. Çünkü bizler hangarlarda bambaşka bir dünyanın içinde, gerçeklerle yüzyüze görev yapıyoruz. Uçakların yıpranmaya ne kadar açık, bakım ve onarımları ne denli masraflı taşıtlar olduğunu en iyi teknikçiler bilir" dedi.
Türkiye'de sivil havacılığın tartışmasız lideri THY için bile bakım ve onarım maliyetlerinin son derece ağır olduğunu vurgulayan UTED Başkanı, ulusal havayolumuzun bu masrafları sponsorluklar, ihaleye çıkarılan uçak içi reklam faaliyetlerinin sağladığı ek gelirler ve uzun mesafeli dış hat uçuşlarıyla dengelemeyi başardığını, ancak salt iç hatlara yoğunlaşan genç şirketlerin ise aynı tür bir işletme başarısını yakalamalarının kısa vadede oldukça zor olacağını savundu.
|
|